Connect with us

GÜNDEM

Fikri Ataoğlu, Rauf Raif Denktaş Anıt Mezarı ve çevresinde incelemelerde bulundu

Published

on

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bünyesindeki Rauf Raif Denktaş Anıt Mezarı, Cumhuriyet Parkı Çevre Düzenlemesi ve Peyzaj Tasarımı Projesi’nin çalışmaları başladı. Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, çalışmaları yerinde inceledi.

Rauf Raif Denktaş Anıt Mezarı ve çevresi düzenlenip, yenileniyor.

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bünyesindeki Rauf Raif Denktaş Anıt Mezarı, Cumhuriyet Parkı Çevre Düzenlemesi ve Peyzaj Tasarımı Projesi’nin ilk etap çalışmaları başladı.

4 ayda tamamlanması öngörülen ilk etapta çevre düzenlemesi, beton zeminlerin yenilenmesi ve ilavesi, bitkisel peyzaj, sulama sistemi, oturma grupları, kay kay alanı, Rauf Raif Denktaş anı duvarı ve bilgi panoları yapılacak.

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, yaklaşık 10 gün önce başlayan ilk etap çalışmaları yerinde inceleyerek, bilgi aldı. Ataoğlu’na, Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri, Milletvekili Serhat Akpınar, Bakanlık Müsteşarı Serhan Aktunç ile bürokratları eşlik etti.

Ataoğlu ve heyeti, incelemelerin ardından Anıt Mezarda saygı duruşunda bulundu ve dua etti.

ATAOĞLU

Başbakan Yardımcısı Ataoğlu yaptığı açıklamada, uzun zamandır uğraş verdikleri Rauf Raif Denktaş Anıt Mezarı’yla ilgili Bakanlar Kurulu kararı sonrasında Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ile protokol imzalandığını hatırlatarak, projenin iki etaptan oluşacağını kaydetti.

Projenin birinci etabına yaklaşık 10 gün önce başlandığını belirten Ataoğlu, birinci etaptan önce üç kez ihaleye çıkıldığını ancak dosya alınmış olmasına rağmen teklif verilmediğini söyledi. Capiton Şirketi’nin teklif vererek, ihaleyi almasının kendilerini sevindirdiğini söyleyen Ataoğlu, şirkete ve DAÜ’ye teşekkür etti.

İkinci etabın başlatılması ve keşif çalışması hakkında da mevcut bir şirket varken yapılabileceklere dair görüşme yaptıklarını dile getiren Başbakan Yardımcısı Ataoğlu, ikinci etap ihalesine, birinci etap projesi tamamlandıktan sonra çıkılabileceğini söyledi.

Projeyi KKTC’nin her bir bireyinin asli görevi olarak düşünerek üstlendiklerini kaydeden Ataoğlu, Denktaş ailesinin fikirlerini de alarak, onlarla istişare içerisinde projeyi en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını belirtti.

Proje için emek veren herkese teşekkür eden Ataoğlu, Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve askerle iş birliği içerisinde Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ün anıt mezarlarının bakım ve onarımlarının yapılacağını söyledi.

Bir soru üzerine, projenin ilk etabının dört ayda içerisinde tamamlanacağını ifade eden Ataoğlu, ağaçlandırmanın yaz dönemine denk gelmesi nedeniyle 15-20 gün öteleme yaşanabileceğini dile getirdi.

Mevcut şirket varken ikinci etap için ihaleye çıkılamayacağını kaydeden Fikri Ataoğlu, ancak ilk etap projesinde bazı ilave çalışmalara yer verilebileceğini söyledi.

İkinci etapta çok fazla zaman gerektirecek çalışma olmadığını belirten Ataoğlu, en fazla elektrik çalışmasında emeğe ihtiyaç olacağını ifade etti. İkinci etapta elektrik dışında çocuklara yönelik oyun alanları ve telleme yapılacağını ifade eden Ataoğlu, alanın tellenmesinin ilk etapta tamamlanması için çalıştıklarını söyledi.

“Burayı askerin kontrolüne mi vermeyi planlıyorsunuz?” sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı Ataoğlu, geçmişte bu konuları görüştüklerini, yine görüşeceklerini belirterek, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ın anıt mezarlarının askerin kontrol ve yönetimi altında olabileceği şekli yaratmaya çalıştıklarını kaydetti. Ataoğlu, sadece askerin nöbet değişimini izlemek için gelebilecek ziyaretçiler dahi olabileceğini ifade etti.

Rauf Raif Denktaş Anıt Mezarı, Cumhuriyet Parkı Çevre Düzenlemesi ve Peyzaj Tasarımı Projesi’nin ilk etabında, çevre düzenlemesi, beton zeminlerin yenilenmesi ve ilavesi, bitkisel peyzaj, sulama sistemi, oturma grupları, kay kay alanı, Rauf Raif Denktaş anı duvarı ve bilgi panoları yapılacak işler arasında yer alıyor.

İkinci etapta ise, elektrik sistemi yenilenecek, çocuk oyun alanları yapılacak ve alan tellenecek.

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Asgari ücret tepkisi: Emekçileri açlığa mahkum ediyorlar

Published

on

Basın Emekçileri Sendikası, açıklanan 37 bin 818 TL’lik asgari ücrete tepki göstererek, “Emekçileri açlığa mahkum ediyorlar” dedi.

Basın Emekçileri Sendikası, açıklanan 37 bin 818 TL’lik asgari ücretin emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.

Sendika tarafından yapılan açıklamada, belirlenen asgari ücretin artan hayat pahalılığı karşısında her geçen gün eridiği ve emekçileri açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ettiği ifade edildi. Açıklamada, gıda, barınma, ulaşım ve sağlık gibi temel ihtiyaçların sürekli artış gösterdiği bir ülkede bu ücretle yaşamanın imkânsız olduğu vurgulandı.

“ADALETSİZLİKLER DERİNLEŞİYOR”

Basın Emekçileri Sendikası, özel sektör çalışanlarının kamu emekçilerine kıyasla daha düşük ücretlere mahkûm edilmesini eleştirerek, bu durumun eşitsizlikleri derinleştirdiğini belirtti. Açıklamada, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesinin şart olduğu ifade edildi.

Açıklamada, özel sektörde sendikasız çalışma düzenine dikkat çekilerek, örgütlenme özgürlüğünden mahrum bırakılan çalışanların kötü çalışma koşullarına mahkûm edildiği ve haklarını savunma imkânından yoksun kaldığı ifade edildi. Sendika, sendikasız işçi çalıştırma uygulamasının yasaklanması ve tüm çalışanlara örgütlenme özgürlüğü sağlanması gerektiğini vurguladı.

“ASGARİ ÜCRET, ONURLU BİR YAŞAM SAĞLAMALI”

Basın Emekçileri Sendikası, asgari ücretin yalnızca bir gelir değil, aynı zamanda emekçilerin onuru olduğunu belirtti. Açıklamada, “Bir devletin en temel görevi yurttaşlarına insanca yaşam koşulları sunmaktır. Asgari ücret, açlık ve yoksulluk sınırında değil, onurlu bir yaşam seviyesinde olmalıdır” denildi.

Sendika, tüm emekçi kesimlere çağrıda bulunarak, asgari ücretin insanca yaşamı mümkün kılacak bir seviyeye yükseltilmesi ve emekçilerin haklarının korunması için mücadeleyi büyütme kararlılığını dile getirdi.

Continue Reading

GÜNDEM

Asgari ücret belirlendi…

Published

on

Her zaman olduğu gibi sermayenin ölçüsüz bir şekilde yaptığı artışları/ zamları engelleyemeyenler asgari ücretliye gelince müdahale edip milim milim artış yaparak zaten olmayan alım güçlerini daha da dibe vurmalarına sebebiyet vermektedir….

Sosyal devlet yönetimleri alım gücü tamamen erimiş asgari ücretlilere değişik şekillerde çocuk yardımı gıda yardımı eğitim yardımı gibi birçok alanda katkı sağlama planlaması yapabilir…
Asgari ücretle çalışan insanlarımız iş yaşam koşullarında verimli olmak ve “ işinde kalabilmek “ için çok yoğun fiziki emek harcamaktadırlar.Bütün işler onların harcadığı emekleri sayesinde dönmektedir.
Emeğin en yüce değer olduğu boş bir laf değildir.Emekçi insanlara reva görülen 37 bin küsür maaşla geçinebilmeleri imkan dahilinde değildir .
Bu bulanık ortamda sermaye gelirini katlarken bütün işleri yapan bu emekçi insanların üzerinden para kazandıklarını unutmamalıdırlar
#İnsanı #yaşat ki #devlet #yaşasın sözü unutulmamalıdır….

Sosyal devlet olgusuyla yönetilen bir ortamda hükümetler her şeyi düşünmek zorundadır
Asgari ücretle çalışanlar üzerinden devlet aldığı katkıları minimize edebilir…
Bu bile asgari ücretliye yansırsa bir nebze rahatlayabilir…
Devlet birtürlü üstüne gidemediği bu ülkede milyon dolarlar kazanan çok sayıda şirket ve şahıslardan gelir toplayabilir…
Devletin yapması gereken gerçek servet sahiplerinden gelire göre vergi alabilmesinin yolunu açabilir….
Gelirlerini bu şekilde artırabilen devlet düşük maaşlı insanlara katkı sağlayarak refah düzeyini artırıp sosyal devlet olarak varlığını gösterebilir.
Bu çok önemli bir konudur
Aksi takdirde sermayeye hiç karışamayan devlet sadece yaşam savaşı veren insanlarımızın üstüne giden görüntüsüyle sosyal devlet olgusundan her gün biraz daha uzaklaşır
Devletin farkında olduğu ve çözmediği bu gidişat iradesi yüksek koltuk sevdası olmayan yöneticiler tarafından çok da kolay yapılabilir
Yeterki irade olsun…

Continue Reading

GÜNDEM

Tufan Erhürman: Çözüm, bu adada kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasının tek yoludur

Published

on

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Çözüm, bu adada ve bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasının tek yoludur” açıklamasını yaptı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununa ilişkin olarak sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.

CTP Lider Erhürman, “Bizim tarafta “çözümsüzlük çözümdür”ün ötesine geçemeyen, ortaya koyduğu politikalarla bizleri dünyadan her gün daha da uzaklaştıran bir zihniyet var. Güneyde ise “ben BMGK kararları çerçevesinde müzakereye hazırım” demesine karşın, kuzeyde, uluslararası toplumda ve hatta güneyin önemli bir kısmında dahi kimseyi buna inandıramayan, kimsede güven uyandırmayan bir zihniyet” dedi.

Erhürman, “Çözüme hazırız, çözümü zorlayacağız” diyen Sn. Hristodulidis, hem çözüm ihtimalini hem de adanın geleceğini riske atanan hamleleri art arda sıralıyor. Daha önce defalarca söylediğimiz gibi, bu çabanın sebebi belli ki Türkiye’ye karşı “büyük abiler”i arkasına alarak “güç dengesi” oluşturmak” ifadelerini kullandı.

CTP Genel Başkanı Erhürman, açıklamasının devamında ise şunları dile getirdi:

“Oysa o “büyük abiler”in devreye girdiği her ortamda arkada durmayacağı, öne geçeceği malum. Biz Kıbrıslı Türklerin özne olma pozisyonundan uzaklaştırılmasından şikayet ederken, Sn. Hristodulidis de bu hamleleriyle Kıbrıslı Rumları özne olma pozisyonundan uzaklaştırıyor aslında. Bundan daha önemlisi ise, “güç dengesi” oluşturma politikalarının bu adanın geleceğinde barışı riske atması.

Sn. Guterres’in çok taraflı görüşme çağrısının olduğu bu dönemde, “çözüm istiyorum” diyen Sn. Hristodulidis’in bu girişimleri kaçınılmaz olarak samimiyetinin ve güvenilirliğinin daha da fazla sorgulanmasına yol açmaktadır.

Esas mesele ise şudur: Çözüme ulaşılmadıkça, yani güvenlik, enerji, deniz yetki alanları, ticaret yolları gibi konularda bu adadaki iki eşit kurucu ortak siyasi eşitlik temelinde birlikte karar alma noktasına gelmedikçe, gerginliği tırmandıran bu tip girişimler de, adanın uluslararası büyük aktörlerin bölgesel stratejileri çerçevesinde kullanılması da her zaman ihtimal dahilinde olacaktır. Onun içindir ki çözüm, bu adada ve bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasının tek yoludur.”

 

 

Continue Reading