Connect with us

GÜNDEM

Ertuğruloğlu: Holguin Kıbrıs konusunu zaten bilmiyor

Published

on

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’dan “beklentisinin” olmadığını belirterek, “Ondan herhangi bir beklentimiz de yok. Olması da mümkün değil. Kıbrıs konusunu zaten bilmiyor, 6 aylık süre içerisinde inşallah yapacağı temaslardan bu konunun ne olduğunu iyice saptayabilecektir.” dedi.

Ankara’da basın mensuplarıyla bir araya gelen Ertuğruloğlu, ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

 

Türkiye’deki ziyaretlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile temaslarda bulunduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, Guterres’in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Cuellar’ın Türkiye’deki temaslarının en güncel konuları olduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu, 2017’de Crans Montana’da çöken müzakere sürecinin devamının mümkün olup olmadığı yönünde bir arayışın olduğunu dile getirerek, “Bu arayışın nedeni, Türk tarafının dik duruşunu yıpratmak, bizim güvenimizi sarsmak, bu oyunu görüyoruz.” diye konuştu.

Cuellar’ın ve BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerinin kendi siyasetlerinin başarıya ulaşması için böyle bir görevlendirmeyi talep ettiklerini anlatan Ertuğruloğlu, Rum tarafı BM tarafından devlet muamelesi gördüğü sürece “ortak zeminin” söz konusu olamayacağını, müzakere sürecinden hiçbir olumlu sonuç alınamayacağını vurguladı.

Ertuğruloğlu, “Kıbrıs sorununun çözülmesinden bahsediyor herkes, güzel, çözülsün ama önce Kıbrıs sorununun ne sorunu olduğunu öğrenelim. Yanlış teşhis koyulmuş bir sorunu çözmek mümkün değil. Yanlış teşhis koyduktan sonra da önereceğiniz hiçbir şey bu sorunu çözmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

Bugün Rum tarafının Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin de KKTC’ye karşı kullanılan en büyük silahlardan biri olduğunun altını çizen Ertuğruloğlu, “Kıbrıs Türk’üne BMGK’nin 5 daimi üyesi ve AB haksızlık yapmaya devam ediyor.” dedi.

– “(BM Kıbrıs Şahsi Temsilcisi) Ondan herhangi bir beklentimiz yok”

Ertuğruloğlu, Cuellar’ın Kıbrıs konusunu bilmediğini aktararak, şunları kaydetti:

“Ondan herhangi bir beklentimiz de yok. Olması da mümkün değil. Kıbrıs konusunu zaten bilmiyor, 6 aylık süre içerisinde inşallah yapacağı temaslardan bu konunun ne olduğunu iyice saptayabilecektir. Ama BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin etki alanı içerisine girer ve gerçeklerle bağdaşmayan bir yaklaşım sergilerse bu sadece kendisinin inanılırlığını yıpratacaktır.”

AB’nin Kıbrıs sorununun tarafı olduğunu, bu hatanın da bilincine vardığını dile getiren Ertuğruloğlu, “Ancak AB’nin bunu düzeltebilecek kapasiteleri yok. AB’de karar mekanizması oy birliği gerektirir. Bir üye reddettiği takdirde karar alınamıyor. AB’nin yaptığı bu hatayı düzeltebilmesi için Rumların ve Yunanlıların oy vermeleri gerekiyor. Böyle bir olasılık söz konusu değil.” diye konuştu.

“Aynı Ada’da oluyor olmamız, geçmişte ortak olmuş olmamız, bizim Allah’ın emriymiş gibi mutlaka Rumlarla bir ortaklıkta bulunmamız gibi bir mecburiyetimiz olduğu anlamını çıkarmaz.” diyen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Gerçek bir ortaklık cumhuriyeti vardı. Ana vatanımız tarafından da garanti edilmiş bir ortaklık vardı. Bu ortaklığı hazmetmeyen, kabul etmeyen, kabul eder gibi görünüp mecburiyetten en müsait zamanında bozma kararları ile hareket eden bir Rum ortak vardı ki bozdular da. Dünya ne yaptı? Ortaklığı bozanı ödüllendirdi, ortaklıktan atılan, haksızlığa uğrayan tarafı, bizi bugüne kadar cezalandırıyor.”

Ertuğruloğlu, KKTC’nin TDT’ye gözlemci üyelik kararına imza atan üye ülkelerin gereğini yapmadığını belirterek, bu sıkıntıları yaşamaya devam ettiklerini belirtti.

Rum tarafının TDT’ye üye ülkelerde elçilikler açmaya başladığını kaydeden Ertuğruloğlu, “AB’yi bu ülkelerle ilişkilerde sonuna kadar kullanıyor.” dedi.

Ertuğruloğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın toplantılarında da kağıt üzerinde çok güzel kararlar alındığını vurgulayarak, bunların uygulandıklarını hiçbir zaman görmediklerine işaret etti.

– “Doğu Akdeniz Türk ulusunun davasıdır”

Doğu Akdeniz’in dünyanın en hassas noktalarından biri olduğuna ve büyük güçlerin burada çıkarları olduğuna dikkati çeken Ertuğruloğlu, “Biz Doğu Akdeniz’deki haklarımızı, hukukumuzu, Türk ulusunun bir hassasiyeti, bir meselesi görmeyeceğiz de bunların kendi ulusal çıkarlarını beslemeye çalışmalarına sempatiyle mi bakacağız?” diye sordu.

KKTC’nin tanınmasının ana hedefleri olduğunu belirten Ertuğruloğlu, “Doğu Akdeniz Türk ulusunun davasıdır.” dedi.

Ertuğruloğlu, BM Barış Gücü’ne ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“BM ile aramızda bir mutabakat olması gerekir. Eğer bizim topraklarımızda görev yapacaklarsa, bunda bizim onayımızın olduğunun ortaya çıkması lazım. Sözde Kıbrıs cumhuriyetinin mutabakatıyla gelip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görev yapmalarının kabul edilir olmadığını söylemeye çalışıyoruz. Bu doğrultudaki girişimlerimiz devam ediyor.”

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk’ünün egemen devlet sahibi bir halk olduğunun kabul edilmesinin anlamının, “Rumların Kıbrıs cumhuriyetinin temsilcisinin olduğu yalanının ortadan kalkması” demek olduğunu vurguladı.

– “Rum tarafının silahlanma

Ertuğruloğlu, İsrail’in Gazze’deki katliamına ilişkin “Hemen yanı başımızda bir soykırım yaşanıyor Gazze’de. Biz rahat rahat KKTC’de yaşıyoruz. Niye? Türk askerinin varlığından dolayı.” dedi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin silahlanması konusuna da değinen Ertuğruloğlu, “Rum tarafının şunu iyice öğrenmesi gerekir. İstediği kadar silahlansın. Bu coğrafyada Türkiye’ye karşı askeri bir başarı sağlama şansı sıfır bile değil. Boşu boşuna para harcıyorlar. Boşu boşuna edebiyat yapıyorlar ve kendi halklarını uyutuyorlar. Akıllı olsalar Türkiye ile iyi ilişkiler içerisine girmenin yolunu bulurlar.” değerlendirmesini yaptı.

Geçitkale Havaalanı’na İHA ve Deniz Üssü projeleri ile Türkiye’den KKTC’ye kabloyla elektrik ve denizaltıyla su temini projelerinin son derece önemli olduğunun altını çizen Ertuğruloğlu, “Bunların hiçbiri Rumlara karşı bir silah olsun diye kullanılmıyor ama Rumlara karşı caydırıcı bir unsur olma adına ve Türk ulusunun güvenliğini tehlikeye sokmaya çalışacaklara bir cevap niteliğinde adımlardır.” diye konuştu.

– “Ana vatanımızın gücü kadar güçlüyüz”

Rum ve Yunan tarafının öngördüğü ortak zemin arayışının Crans Montana’da kopan müzakere sürecinin devamı olduğunu aktaran Ertuğruloğlu, “Bizim ana vatanla birlikte hareket etme dışında gideceğimiz bir yol yoktur. Ulusal dava dediğimiz işte aynen budur. Sadece bizim meselemiz değil Kıbrıs konusu. Bu yolda da ana vatanımıza sonuna kadar güveniyoruz. Ana vatanımızın gücü kadar güçlüyüz.” ifadelerini kullandı.

Hak etmedikleri bir şeyi talep etmediklerini ve kimsenin hakkına müdahale etmediklerini vurgulayan Ertuğruloğlu, “Ama bizim haklarımıza, bizim güvenliğimize, bizim varlığımıza, bizim statümüze müdahale edenleri, bunları inkar edenlere karşı da tabii ki mücadelemize devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

– Mülkiyet satışları

Ertuğruloğlu, en fazla üzerinde durduğu şeyin “toprağın satılmaması” olduğunu belirterek, “Leasehold-freehold ayrımının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mevzuatına getirilmesi gerekiyor. Üst kullanım hakkını, uzun süreli kira, onu verelim ama binanın üzerine inşa edildiği toprak, devlete kalsın veya kişinin malıysa kişiye kalsın. Alan yabancıya gitmesin.” görüşünü paylaştı.

Buna yönelik hukuki hazırlıkların ve çalışmaların yapıldığını kaydeden Ertuğruloğlu, üst kullanım hakkını, kira usulü uzun süreli kiralamanın bir sakıncası olmadığını dile getirdi.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Ömer Özyıldırım’dan, İsveç’te bronz madalya

Published

on

Milli güreşçi Ömer Özyıldırım, 11-13 Ekim 2024 tarihlerinde İsveç’in Umea şehrinde düzenlenen uluslararası güreş turnuvasında bronz madalya kazandı.

2024-2025 sezonunun ilk uluslararası müsabakasına katılan genç güreşçi, 86 kg yerine daha fazla maç yapmak amacıyla iki üst sıklet olan 97 kg sıkletinde güreşti.

Rakiplerine oranla dezavantajda olan sporcumuz bunu kondisyonu ve tekniğiyle avantaja çevirirken serbest stilde 3 maçta 2 galibiyet 1 mağlubiyetle ayrılarak bronz madalya kazandı. Rakiplerinden 26 puan alan Ömer Özyıldırım sadece 7 puan verdi. Ayrıca serbest stilde en teknik sporcu ödülünün sahibi oldu.

Müsabakalardaki teknik ve çevikliğiyle adından söz ettiren milli güreşçi, bu sezona ne kadar iyi hazırlandığını da güreş camiasına göstermiş oldu.

Sezona iyi başlayan milli güreşçi Ömer Özyıldırım, aralık ayında Finlandiya’da mindere çıkacak.

Continue Reading

GÜNDEM

Lefkoşa Güreş İhtisas kupaları topluyor

Published

on

 Mehmet Özburak Gençler Grekoromen Güreş Müsabakaları’nda Lefkoşa Güreş İhtisas Kulübü birincilik kupasını kazandı.

Lefkoşa’da Rifat Şener Güreş Salonu’nda 13 Ekim 2024 Pazar günü yapılan müsabakalara 3 kulüpten 14 güreşçi katıldı.

TAKIM KLASMANI

1.Lefkoşa Güreş İhtisas Kulübü: 140 puan.

2.Büyükkonuk İsmet Atlı Spor Kulübü: 125 puan.

3.Lapta Türk Birliği: 40 puan.

SIKLETLER:

55 kg: 1.Kürşat Dalkıç (BİASK), 2.Osman Rustamov (BİASK), 3.Türkay Özdoğan (LGİK).

60 kg: 1.Demir Özkarapınar (LGİK), 2.Ardacan Yılmaz (LTB).

63 kg: 1.Mehmet Atar (BİASK).

67 kg: 1.Ali Burhan (BİASK).

72 kg: 1.Yusuf Ege Yıldız (BİASK).

77 kg: 1.Ahmet Efehan Özkurt (LGİK).

82 kg: 1.Yahya Doğan (LGİK).

87 kg: 1.Yağız Tığ (BİASK).

97 kg: 1.Yusuf Yürük (LGİK).

130 kg: 1.Talha Başaran (LGİK), 2.Mert Çolak (LTB).

 

Continue Reading

GÜNDEM

Guterres: UNIFIL’e saldırılar savaş suçu teşkil edebilir

Published

on

İki İsrail tankının Lübnan’ın güneyindeki bir barış gücü üssünün kapılarına saldırmasının ardından açıklama yapan BM Genel Sekreteri Guterres, “Savaş suçu teşkil edebilir” değerlendirmesini yaptı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail’in BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) üssüne düzenlediği baskının ardından yaptığı açıklamada, barış güçlerine yönelik saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve savaş suçu teşkil edebileceğini belirtti.

UNIFIL, İsrail güçlerinin bir gün önce birliklerinin başka bir sınır kasabasının yakınından geçmesini engellemesinin ardından dün iki İsrail tankının “zorla” Lübnan’ın bir sınır kasabasındaki üslerinden birine girdiğini duyurdu.

UNIFIL’den yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin Ramiye kasabasındaki sınırı geçmesinin ardından “İsrail ordusuna ait iki Merkava tankının tesisin ana kapısını tahrip ederek zorla içeri girdiği” ve “yaklaşık 45 dakika sonra” ayrıldığı belirtildi.

Aynı yerin kuzeyinde daha sonra meydana gelen ateş patlamalarının “yoğun duman yayılmasına neden olduğu” ve “15 barış gücü askerinin cilt tahrişi ve mide sorunları da dahil olmak üzere etkilendiği” ifade edildi.

Açıklamaya göre bu olay, İsrail askerlerinin dün “Mays el-Cebel yakınlarında çok önemli bir UNIFIL lojistik hareketini durdurması ve geçişini engellemesi” sonrasında meydana geldi.

Continue Reading

Facebook