Connect with us

TÜRKİYE

Ünlü isimlere şafak baskını! İrem Derici, Hadise, Dilan Polat ve Kubilay Aka…

Published

on

Kamuoyunca tanınan birçok ünlü isim ve bazı sosyal medya fenomenleri hakkında uyuşturucu kullandıkları şüphesiyle işlem başlatıldı. Ünlülerin kan örnekleri alınacak. Kan örneği verecek isimler arasında Hadise, Demet Evgar, Mert Yazıcıoğlu, Berrak Tüzünağaç da var. Bu isimlerden bazıları hakkkında daha önce de soruşturma yürütülmüştü.

Soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından başlatıldı.

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, ünlü isimlere uyuşturucu kullanmak şüphesiyle kontrol işlemi yapılacağı belirtildi.

Operasyonda gözaltı işlemi gerçekleşmedi, İstanbul’da bulunan isimlerin ifade ve kan örnekleri alınma işlemi başladı.

HANGİ İSİMLER ŞÜPHELİ?

Soruşturma kapsamında ifadesi ve kan örnekleri alınacak isimler şöyle:

– Dilan Polat

– Engin Polat

– İrem Derici

– Kubilay Aka

– Kaan Yıldırım

– Hadise Açıkgöz

– Berrak Tüzünataç

– Duygu Özaslan Mutaf

– Demet Evgar Babataş

– Zeynep Meriç Aral Keskin

– Özge Özpirinçci

– Mert Yazıcıoğlu

– Feyza Altun

– Derin Talu

– Deren Talu

– Ziynet Sali

– Birce Akalay

– Metin Akdülger

– Ceren Moray Orcan

TÜZÜNATAÇ’A HAPİS CEZASI VERİLMİŞ, POLATLAR GÖZALTINA ALINMIŞTI

Soruşturma kapsamında kan örneği alınacak ünlü isimler arasında bulunan Berrak Tüzünataç daha önce uyuşturucu madde kullanma suçundan hapis cezasına çarptırılmıştı.

Dava 2017 yılında görülmüş, ünlü oyuncuya 20 ay hapis cezası verilmişti.

Sosyal medya ünlüsü çift, Dilan ve Engin Polat da daha önce uyuşturucu operasyonu ile gündeme gelmişti.

Polat çifti, 2 Mart’ta uyuşturucu madde satın almak ve bulundurmak suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Hastanede kan örnekleri alınan çift, savcılık talimatıyla serbet kalmıştı.

UYUŞTURUCU TESTİ NASIL YAPILIR?

Uyuşturucu testi, kişinin vücudunda madde kullanımına dair izleri tespit etmek amacıyla yapılıyor. En sık kullanılan yöntemler idrar, kan, tükürük ve saç testi.

İdrar testi, en yaygın yöntem olarak öne çıkıyor. İdrar örneği laboratuvara gönderilerek kimyasal analiz yapılıyor.

Hızlı Kan testi ise vücuttaki aktif maddeyi ölçmek için tercih ediliyor, daha keskin sonuç veren bu yöntem genellikle hastanelerde yapılıyor.

Tükürük testi, özellikle iş yerlerinde ve polis kontrollerinde pratikliği sebebiyle kullanılıyor.

Saç testi ise uzun süreli madde kullanımını ortaya çıkarıyor. Saçta 3-6 aya kadar uyuşturucu izleri tespit edilebildiği biliniyor.

UYUŞTURUCU TESTİ SONUCU NE ZAMAN ÇIKAR?

Testin uygulanma şekline göre sonuç alma süresi değişiklik gösterebiliyor.

İdrar testi kişinin kullandığı maddeye göre değişmekle birlikte genellikle 3 günlük kullanım hakkında bilgi veriyor. Testin tespit aralığı genellikle 2 gün ile 3 hafta arasında değişebiliyor.

Saç numunesinde uyuşturucu testi 4 ile 6 ay içinde madde kullanımına dair bilgi veriyor. Saç testi gibi detaylı incelemelerde bu süre 1 haftaya kadar uzayabiliyor.

Hızlı test kitleri ile yapılan idrar ve tükürük testlerinde sonuçlar genellikle 5-15 dakika içinde öğrenilebiliyor. Bu yöntem genellikle polis karakollarında kullanılıyor.

Laboratuvar ortamında yapılan kan ve idrar analizlerinde ise sonuçlar ortalama 1-3 gün içinde çıkıyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TÜRKİYE

Erdoğan: Eskişehir’de 694 milyon ton nadir element bulundu

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eskişehir’deki çalışma sahasında nadir toprak elementleri Barit ve Florit başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalardan satır başları şu şekilde:

“Son kabinemizden bu yana yoğun bir mesai geçirdik. İçeride toplu açılış törenleri ve il ziyaretleri dışarıda ise uluslararası zirveler ve seyahatler ile millete hizmet mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Ana muhalefet partisiyle aramızdaki ufuk vizyon zihniyet farkı yaşanan her gelişmede kendini daha net belli ediyor. Milletim şunu bilsin, dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir, emin ve ehil ellerde güvendedir.

Yasamada Cumhur İttifakı olarak tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalışıyoruz. Yürütmede, kabine üyelerimiz ve bürokratlarımız ila ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyoruz. Yargımız kendi alanında anayasanın çizdiği sınırlar çerçevesinde adaletin tecellisi için gayret gösteriyor. Devletin bütün organları mesuliyet sahaları içerisinde görevlerini layıkıyla yerine getiriyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin en mühim çıktılarından biri olan bu kazanımları güçlendirerek devam ettirmekte kararlıyız. Özellikle batılı ülkelerin ciddi yönetim bunalımıyla yüzleştiği bugünlerde istikrar ve güven ikliminin değerini milletçe daha iyi anlıyoruz. Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle yeksan olacağı krizleri, biz 86 milyonun kılına dahi zarar gelmeden başarıyla yönetiyoruz.

Son asrın en ciddi sağlık krizinden, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa, bölgemizdeki kanlı çatışmalardan, ticaret ve gümrük savaşlarına kadar birçok meselede bunu gördük, yaşadık. Biz fiilen tecrübe ettik, tuzağa düşmedik, oyuna gelmedik. Ülkemize ekonomik ve sosyal maliyet üretecek. Hiçbir maceraya atılmadı. 23 yılın engin tecrübesi birikimi ve müktesebatıyla politikalarımızı belirledik.

Burada şunu da ifade etmek isterim. Dün bizi hem Koronavirüs salgınında, hem de Rusya-Ukrayna krizinde insafsızca yerenler, bugün utangaç da olsa hak verir noktaya geldiler. Bizi Avrupa’dan ve Batı bloğundan uzaklaşmakla suçlayanlar, bugün takip ettiğimiz dengeli politikalara övgüler diziyor. Dün hükümetinin Suriye ve Gazze’deki vicdanlı duruşunu eleştirenler, bugün sayemizde yurt dışına başları dik alınları ak bir şekilde gidiyor.

İşte onlar boş beleş işler peşinde koşarken, biz geride bıraktığımız 2 hafta boyunca ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koşturduk. 1 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 28. Dönem dördüncü yasama yılının açılışını gerçekleştirdik. Yeni dönemin farklı fikir, teklif ve değerlendirmelerin saygı, uzlaşı ve hoşgörü içinde özgürce ifade edildiği bir yıl olması temennilerimizi ilettik.

4 Ekim’de toplam değeri 8 milyar 425 milyon lirayı bulan 50 projemizin açılış ve temel atma törenlerini icra etmek üzere Sultanbeyli ilçemizdeydik. Bu yatırımların bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

4 Ekim tarihi bizim için bir başka önemli ve kritik gün oldu. İsrail’in işgal ve soykırımına tepki olarak farklı ülkelerden Gazze’ye doğru yelken açan Sumud filosuna güçlü moral desteği verdik. Vatandaşlarımızın da içinde olduğu aktivistlerin tahliye sürecini başarıyla yönettik. Başlattığımız tahliye operasyonuyla 36’sı Türk vatandaşı toplam 137 aktivisti ülkemize güvenle getirdik. 7 Ekim’deki ikinci tahliye sürecinde 16 vatandaşımızın ilk etapta Ürdün’e geçişini ardından 15’inin ülkemize gelişini sağladık.

Gözaltına alınan 3 milletvekilimiz de Bakü üzerinden Türkiye’ye sorunsuz, sıkıntısız bir şekilde ulaştı. Türk Hava Yollarımızın 10 Ekim’de düzenlediği özel bir seferle 18’i vatandaşımız olan 21 ülkeden toplam 94 aktivisti Türkiye’ye intikal ettirdik. Filoya katılarak insanlığın vicdanına tercüman olan tüm vatandaşlarımıza tüm aktivistlere bir kez daha teşekkür ediyor, tekrar geçmiş olsun diyorum. Batılı aktivistlerin tahliye operasyonlarımızdan övgüyle bahsettiği bu olayda Türkiye’yi suçlayanları ise milletimin vicdanına havale ediyorum.

“AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NDE İLK ELEKTRİĞİ ÇOK YAKIN BİR ZAMANDA ÜRETECEĞİZ”

Ana muhalefetin Türkiye’nin enerji arz güvenliğini hedef alan yakışıksız iddia ve ithamlarını tek tek çürüttük. Sakarya gaz sahasından şu anda 4 milyon hanemizin doğalgaz ihtiyacını karşılıyoruz. Bu sayı 2026’da 8 milyona 2028’de inşallah 16 milyona çıkacak.

Akkuyu’da ilk elektriği çok yakın bir zamanda üreteceğiz. Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Yine muhalefetin çarpıttığı konuya açıklık getirmek istiyorum. Sahip olduğumuz madenlerin katma değerli şekilde uluslararası pazarlara sunuluyor. Özellikle nadir toprak elementleri, savunma sanayinden yenilenebilir enerji sistemlerine, elektrikli araçlardan haberleşme ve uzay teknolojilerinde kritik rol oynuyor.

Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementleri barit ve florit başta olmak üzere 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi. Bu saha dünyanın ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır.

17 nadir toprak elementinin 10’unun bulunduğu Beylikova’da 12,5 milyon ton nadir toprak oksitleri yer alıyor. Dünyanın en büyük 5 üreticisinden birisi olmak istiyoruz. İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyeceğimiz. Eti maden pilot üretim tesisini devreye aldık. Pilot tesisin endüstriyel tesise dönüşmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Milletin bize güvensin bize inansın, Allah’ın izniyle biz bu güveni boşa çıkarmayacağız.

Dilde, fikirde, işte birlik ilkesi ışığında Türk devletleri arasındaki dayanışma ve ortaklıkları iletiyoruz. 7 Ekim’de Gebele’de bölgesel barış ve güvenlik temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesine katıldık. Zirvede aldığımız kararların ve imzaladığımız Gebele bildirisinin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

9 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle 2025-2026 yükseköğretim akademik yılının açılışını gerçekleştirdik. Yeni akademik yılın öğrenciler, hocalarımız, üniversitelerimizde görevli idari personelimizle birlikte milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

10 Ekim’de yine toplu açılış ve temel atma törenlerimiz vesilesiyle ana baba ocağımız Rize’deydik. Burada 38 projemizin toplu açılışını yaptık. 2 projenin temellerini attık. Devamında şehrimizdeki sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasıyla bir araya geldik.3 milyar 84 milyon lirayı aşan bu yatırımlarımız Rizemize ve bölgemize bir kez daha hayırlı uğurlu olsun diyor.

12 Ekim’de Trabzon’a geçerek, 13 milyar 514 milyon liralık 130 projemizin toplu açılışını gerçekleştirdik. Orada bir müjdemiz oldu. Deniz üzerine üçüncü havalimanımızı Trabzon’da inşa edeceğiz. Projeyi bitirdik ve inşallah ihalesini hemen kısa zamanda yapıyoruz. Ardından bütün makineleri çalıştırmaya başlayacağız.”

Continue Reading

TÜRKİYE

Türkiye Dışişleri: İsrail’de alıkonulan 14 Türkiye vatandaşının dönüşü için çalışmalar sürüyor

Published

on

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Küresel Sumud Filosu’nda alıkonulan 14 Türk vatandaşının yarın Ürdün üzerinden Türkiye’ye dönüşü için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Önceki seferle 36 vatandaşın ülkeye sağ salim döndüğü belirtildi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İsrail güçlerince Küresel Sumud Filosu’nda alıkonulan 14 Türk vatandaşının Ürdün üzerinden Türkiye’ye dönüşü için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Keçeli, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail güçlerince el konulan Küresel Sumud Filosu teknelerinde yer alan vatandaşlarımızdan 36’sı, 4 Ekim günü gerçekleştirilen özel uçak seferiyle ülkemize sağ salim dönmüştü. Halen İsrail’de tutulan 14 vatandaşımızın, yarın Ürdün üzerinden ülkemize gelebilmeleri için çalışmalarımız sürüyor.” bilgisini paylaştı.

Sözcü Keçeli, süreçle ilgili detayların bugün içinde netleşmesini beklediklerini belirtti.

Continue Reading

TÜRKİYE

“Yenidoğan çetesi” davasında bazı sanıkların ifadeleri alındı: Bebeklerin ölmesi için hastanede her koşul hazırlandı

Published

on

İstanbul’da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 16’sı tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın duruşması yarına ertelendi.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince, adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, bazı müşteki avukatlarının ve sanıkların beyanları alındı.

Müşteki Mehmet Hanifi Kaya’nın avukatı, bir bebeğin yattıktan sonra ölmesi için her koşul ve şartın Esenler Güney Hastanesi’nin bünyesinde mevcut olduğunu belirtti.

Avukat, “Bir bebeğin ölmesini istiyorsanız yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırmanız yeterli. ATK raporunun ‘Kaya’ bebek özelinde yeterli olduğunu düşünüyorum. Kusuru olan tüm sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Müşteki Yusuf Karakoç’un avukatı ise Adli Tıp Kurumunun (ATK) raporunda her şeyin anlatıldığını, bebeklerin ölmesi için hastanede her koşulun hazırlandığını, bebeklerin vitaminlerinin verilmediğini, aç bırakıldığını ve suçun örgüt tarafından işlendiğini kaydetti.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanan sanık Çağla Durmuş, 1,5 yıldır tutuklu yargılandığını, “Karakoç” bebekten kimsenin sorumlu olmadığını, hiçbir örgütle bağlantısının bulunmadığını ifade ederek, tahliyesini talep etti.

Tutuklu sanıklardan Dursun Eryılmaz, ilgili raporun henüz eline ulaşmadığını, buna yönelik beyanlarını sonraki duruşmada yapacağını anlattı.

Tutuklu sanık Fırat Sarı savunmasında gerçek dışı dosyaların medyaya sunulduğunu öne sürdü.

Toplumda algı oluşturulduğunu iddia eden Sarı, “İlk duruşmadan beri siz sordunuz, ben yanıtladım. Ben eksik, yalan bir şey söylemedim. İlk gün de dedim. Altı ayrı hastanede 6 ay boyunca ölüm gerçekleşti. Bunlar tıbbi ölümlerdi. Hepsinin tıbbi sıkıntıları vardı. Bebeklere gereken yapıldı. Korkunç bir tedavi yapılmadı.” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının beyanlarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.

Continue Reading