Connect with us

GÜNDEM

“Tüm bu eserler birer hazine niteliğinde”

Published

on

YDÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi 19 ödüllü akademisyen sanatçısı tarafından Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özel olarak hazırlanan “Güzel Sanatlar Ekim Sergisi”, Cumhurbaşkanı Tatar tarafından YDÜ’de açıldı.

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin 466’ıncı sergisi olma özelliğini taşıyan serginin açılışında konuşan Tatar, “YDÜ, sadece akademik başarılarıyla değil, sanat ve kültür alanında da ülkemizden sıkça söz ettiriyor. Tüm bu eserler birer hazine niteliğinde…” ifadelerini kullandı

Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi  19 ödüllü akademisyen sanatçısı tarafından Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özel olarak hazırlanan “Güzel Sanatlar Ekim Sergisi”, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı. Serginin açılışına Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı da katıldı.

10 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek sergi; resim, heykel, seramik ve baskı resimden oluşan 50 eseri sanatseverlerle buluşturuyor. Sergi aynı zamanda Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin 466’ıncı sergisi olma özelliğini taşıyor.

Sanatseverlerin yoğun ilgisi ile gerçekleşen serginin açılış konuşmalarını Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “Maddi değerlerin peşinden koşulan bir dünyada, sanat ve kültür, bizlere özgürlüğün ve yaratıcılığın ifadesini sunar.”

Konuşmasına “Güzel Sanatlar Ekim Sergisi”nde emeği geçen tüm sanatçılara teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Yakın Doğu Üniversitesi, bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, kültür ve sanatı özümseyen ve yaşatan bir değerler yuvasıdır” dedi.

KKTC’nin, tüm propagandalara rağmen Doğu Akdeniz’de güçlü bir  Türk devleti olarak varlığını sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Yakın Doğu Üniversitesi, sadece akademik başarılarıyla değil, sanat ve kültür alanında da ülkemizden sıkça söz ettiriyor” dedi. Yakın Doğu Üniversitesi’nin müzeleri ve sergileri ile binlerce eseri muhafaza etmesinin gelecek nesiller için büyük önem taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kültür ve sanat, insanlığı ileriye taşıyan köprülerdir. Maddi değerlerin ve tüketimin peşinden koşulan bir dünyada, sanat ve kültür, bizlere özgürlüğün ve yaratıcılığın ifadesini sunar” ifadelerini kullandı.

Her bir eserin özgür bir ortamda üretildiğini ve sanatçıların duygu, düşüncelerini açıkça yansıttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Tüm bu eserler birer hazine niteliğinde. Bizler Kıbrıs Türk halkı olarak; özgürlüğün, kültürün ve sanatın değerini çok iyi biliyoruz. Bu yüzden bu mirası daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Tüm bu eserler; sanatın toplumla buluşmasında bir köprü görevi görürken, santın toplum üzerinde bıraktığı dönüştürücü etkiye de güç katacak.”

Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ konuşmasına, “Sanatın farklı disiplinlerinden eserlerle bezenmiş bu özel sergi, yalnızca bir sanat etkinliği olmanın ötesinde, ülkemizin kültürel mirasına olan bağlılığımızın bir nişanesi olarak çok değerlidir” sözleri ile başladı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yakın zamanda gerçekleştirdiği uluslararası temaslarından ve buralarda yaptığı konuşmlarından da bahseden Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın, Kırgızistan’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi’nin 11’inci Zirvesi ile Belçika ve Polonya’daki temaslarında; Yakın Doğu Üniversitesi’nin dünya sıralamalarındaki başarılarını ve ülkemizin yerli otomobili GÜNSEL’in uluslararası arenada kazandığı başarıları vurgulamasını büyük bir gururla takip ettik. Bu vesileyle, kendisine en içten teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Konuşmasına Yakın Doğu Üniversitesi’nin akademik başarılarına vurgu yaparak devam eden Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Times Higher Education’ın birkaç hafta önce güncellediği ‘2024 Dünya Üniversiteleri Etki Sıralaması’nda ‘Dünyanın en etkili ilk 300 üniversitesi’ arasında yer aldık.  Aynı araştırmada “Eğitim Kalitesi”nde dünyada 6’ncı sırada; ‘Sürdürülebilir Şehir ve Toplumlar’ kategorisinde ise dünyanın en etkili 8’inci üniversitesi olarak gösterildik” dedi.

Sanatı toplumsal gelişimin temel taşı olarak gördüklerini belirten Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Tüm bu eserler; sanatın toplumla buluşmasında bir köprü görevi görürken, aynı zamanda sanatın toplum üzerinde bıraktığı dönüştürücü etkiye de güç katacak” dedi.

Prof. Dr. Erdal Aygenç: “Sanat; insanın elinin, beyninin ve yüreğinin bir araya gelerek yarattığı estetik bir süreçtir.”

Konuşmasına sanatın özüne ve yaratım sürecine dair önemli vurgular yaparak başlayan Prof. Dr. Aygenç, ünlü ressam Brullof’un öğrencisiyle olan konuşmasından alıntı yaparak “Brullof, öğrencilerinden birinin çalışması üzerinde küçük bir düzeltme yapar. Öğrenci ise minik bir düzeltme ile tamamen değişen resme hayretle bakarak ‘siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat eser ne kadar değişti?’ der. Brullof ise şu cevabı verir: ‘Sanat o küçük noktanın başladığı yerde başlar’” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Aygenç, bu diyaloğu “Gerçekten de bir eserin vücut bulmasında başlangıç noktası çok önemlidir. Ondan sonra her biçim, renk o sihirli noktanın etrafında şekillenir. Bu bakış açısı ile, her sanat eseri adeta evrenin bir sembolüdür; kendi içinde, her parça birbiriyle bağlantılıdır” sözleri ile yorumladı.

Prof. Dr. Aygenç, “Bir sanat eserini anlamak için sadece tek bir detaya bakmak yeterli değildir. Tıpkı evren gibi, sanat da bir harmoniye sahiptir. Sanat; insanın elinin, beyninin ve yüreğinin bir araya gelerek yarattığı estetik bir süreçtir. Amacı ise evreni ya da doğayı kopyalamak değil, onları yorumlamak, ifade etmek ve geleceği sezmekten ibarettir” dedi.

Prof. Dr. Erdal Aygenç konuşmasını “Her ay açtığımız sergilerle bir araya gelmemizi ve eserlerimizi paylaşmamızın yanında sanat üzerine söyleşmemizi sağlayan; enerjisini, motivasyonunu her daim hissettiğimiz Kurucu Rektörümüz Dr. Suat Günsel’e; Yakın Doğu Oluşum Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Günsel’e ve tüm Günsel ailesine bir kez daha en samimi teşekkürlerimi sunuyorum. Ttüm katılımcı sanatçılarımızı ve sergi küratörü Prof. Erdoğan Ergün’ü kutluyorum” sözleri ile noktaladı.

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

KKTC, ilk defa Azerbaycan devlet televizyonunda konuşuldu

Published

on

Türk Birliği Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Güven Arıklı, Azerbaycan Devlet Televizyonu (AZ TV) canlı yayınına katılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arıklı, Türk dünyasının birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğine vurgu yaparak, vekalet savaşlarının ve uluslararası çifte standartların bölgede yarattığı sıkıntılara değindi. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirtti.

Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 yılında Kıbrıs’a barış getirmesinin önemini vurgularken, KKTC’ye uygulanan tecrit politikalarının sona ermesi gerektiğini ifade etti. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki güçlü ilişkilere dikkat çeken Arıklı, Nisan 2024’te gerçekleşecek üst düzey ziyaretlerin bu dostluğu daha da pekiştireceğini söyledi.

Prof. Dr. Arıklı, Türk dünyasının birlikte hareket ederek uluslararası alanda daha güçlü bir ses çıkarabileceğini belirterek, “Birlikte olmaktan mutluyuz ve gelecekte de bu dayanışmayı sürdürmeliyiz,” dedi.

Azerbaycan-Kıbrıs Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev de programda, KKTC’nin Orta Asya’daki devletler tarafından desteklenmesi gerektiğini ve AB’nin çifte standartlar yaratarak KKTC’ye haksızlık yaptığını dile getirdi.

Continue Reading

GÜNDEM

Bilim insanları açıkladı: En fazla kaç yaşına kadar yaşayabilirsiniz?

Published

on

Sağlıklı ve uzun yaşamla ilgili araştırmalar sürüyor. Yaşam kalitesini artırmak için sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek gerekiyor. Bilim insanları yaptıkları son araştırmalarda yaşam süresinin istikrarlı bir şekilde arttığını ortaya koydu ve insanların yaşayabileceği maksimum yaşı hesapladı. Peki, en fazla kaç yaşına kadar yaşayabilirsiniz?

İnsanlık, yüzyıllardır daha uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını arıyor. Peki, insanların yaşayabileceği maksimum yaş nedir? Bilim insanları, bu sorunun yanıtını bulmak için yıllardır çalışmalar yürütüyor.

TEKNOLOJİ HABERLERİ

Gizli Pentagon araştırması: Reenkarnasyon gerçek olabilir mi?

Telefonları neden uçak moduna alırız? Basit kuralın arkasındaki gerçek!

Çocuklara sosyal medya kısıtlaması: Yaş sınırı kaç olacak?

Simpsonlar yine bildi! 2024 yılına ait öngörüleri sosyal medyayı şaşkına çevirdi

Birleşik Krallık’ta 2020-2022 döneminde doğumda beklenen yaşam süresi erkeklerde 78,6 yıl, kadınlarda 82,6 yıl olarak kaydedildi. ABD’de ise bu süre erkeklerde 74,8 yıl, kadınlarda 80,2 yıl civarında seyrediyor. Kayıtlardaki en uzun yaşam örneği, 1997 yılında 122 yaşında vefat eden Fransız Jeanne Calment’e ait.

Uzmanlar, bu rekorun 2100 yılına kadar kırılabileceğini öngörüyor, ancak bu istisnai bir durum olarak değerlendiriliyor.

Sağlıklı ve uzun bir yaşam için uzmanlar, dengeli beslenme, sigaradan uzak durma ve düzenli egzersiz yapma gibi temel önerilerde bulunuyor.Bu yaşam tarzı değişiklikleri, bireylerin yaşam kalitesini ve süresini olumlu yönde etkileyebilir.

Bilim insanları, yaşlanma sürecini yavaşlatmak için çeşitli ilaçlar üzerinde çalışmalar yürütüyor. Ancak bu araştırmalar henüz deneysel aşamada bulunuyor ve sonuçları için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.

Gero ve Roswell Park Kapsamlı Kanser Merkezi’nin yaptığı son araştırma, bu konuda çarpıcı bulgular ortaya koydu. Araştırmacılar, yapay zeka teknolojisinden faydalanarak yüz binlerce gönüllünün sağlık verilerini inceledi.

Sonuçlar, insan vücudunun kendini yenileme kapasitesinin 120 ila 150 yaş arasında sona erdiğini gösteriyor.

Son araştırmalara göre, insan ömrünün biyolojik sınırları konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün değil. Ancak, yapılan genetik ve biyolojik analizler, insanların teorik olarak 120-130 yaşlarına kadar yaşayabileceğini öne sürüyor. Bu yaş aralığı, vücudun hücresel yenilenme kapasitesine ve genetik faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Bilim dünyası, yaşlanma karşıtı tedaviler ve genetik mühendislik alanındaki gelişmelerle bu sınırları daha da zorlamayı hedefliyor. Gelecekte insan ömrünün ne kadar uzayabileceği ise hala merak konusu.

Continue Reading

GÜNDEM

Kahvenin bilinmeyen sindirim gücü

Published

on

Prof. Dr. Kamil Özdil, kahve üzerine yapılan yeni araştırmaların sonuçlarını değerlendirdi. Özdil, kahvenin, sindirim sistemini güçlendiren ve sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlayan bir içecek olduğunu belirtti.

Yapılan araştırmaların sonuçların, kahvenin yalnızca kafeinle değil, içerdiği polifenollerle de bağırsak mikrobiyotasını iyileştirdiğini gösterdiğine değinen Özdil, “Kahve, sindirim sistemimizi güçlendiren ve sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlayan önemli bir içecektir” bilgisini verdi.

Yeni yapılan araştırmaların, kahvenin bağırsaklardaki “lawsonibacter asaccharolyticus” gibi faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olduğunu gösterdiğini aktaran Özdil, “Yüksek kahve tüketen bireylerin bağırsaklarında bu bakterinin sayısı, hiç kahve içmeyenlere kıyasla 4 kat daha fazla. Araştırmalar, kahve tüketiminin sağlıklı bir mikrobiyota dengesine katkıda bulunduğunu ve bu dengeyi güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Hatta kafeinsiz kahve bile bağırsak sağlığına faydalı olabiliyor” ifadesini kullandı.

Günde 2-3 fincan kahvenin ideal miktar olduğunu belirten Özdil, “Bu miktar, kahvenin sağlık faydalarından yararlanırken, potansiyel zararlarını da engellemeye yardımcı olur. Aşırı kahve tüketimi, mide asidini artırabilir, uyku düzenini bozabilir ve kalp problemlerine yol açabilir” değerlendirmesini yaptı.

Kahvenin bağırsak sağlığı üzerindeki faydalarının net bir şekilde ortaya konduğunu, ancak her şeyin olduğu gibi kahve tüketiminin de dengeli ve ölçülü yapılması gerektiğini vurgulayan Özdil, “Sindirim sistemimizi desteklemek, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve genel sağlığımızı korumak için kahvenin faydalarından yararlanabiliriz. Ancak unutmamalıyız ki, her şeyde olduğu gibi ölçü önemlidir” açıklamasında bulundu.

Continue Reading