Connect with us

GÜNDEM

Mimarlar Odası: Prefabrik sınıflar geçici olarak kullanılmalı

Published

on

Mimarlar Odası, “Prefabrik sınıflar geçici olarak kullanılmalı…en kısa zamanda okullarımızın fiziki altyapısı geliştirilmeli” açıklamasını yaptı.

KTMMOB Mimarlar Odası, okulların mekan kapasitesini artırmak amacıyla inşa edilen prefabrik sınıfların “acil durum planı” olarak değerlendirilip geçici olarak kullanılması ve en kısa zamanda okulların fiziki altyapısının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

KTMMOB Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu’nun “Okul Sağlığı” başlığı altında düzenlediği sempozyumda, depreme dayanıksız binalar ve plansız nüfus artışı nedeniyle, hızlı çözüm olarak değerlendirilen prefabrik sınıflar inşa edilmesi konusunda uzman üyelerinin kaleme aldığı bir değerlendirme raporu sunduklarını kaydetti.

Bu raporun, ilgili yapıları “Mimari Çözüm ve Yapı Fiziği” açısından değerlendirdiğini belirten Olguner, ülkedeki eğitim mimarisine katkı sağlaması açısından raporu kamuoyuyla da paylaştıklarını belirtti. Rapor şöyle:

“MİMARİ ÇÖZÜMÜN DEĞERLENDİRİLMESİ.

Mimari Dilin Tartışılması:

Tasarlanan prefabrik sınıf modülleri, genellikle mevcut okul yapılarına ek olarak planlanmış; ancak okul yerleşkesindeki mimari bütünlüğü çoğu zaman bozmuştur. Bu tür yapılar, genellikle son çare olarak acil durumlarda kullanıldığı için çocuklar dahil birçok kişide olağanüstü koşulları çağrıştırmaktadır. Günümüz koşullarında, sosyal medyanın etkisiyle çocukların savaş ve doğal afetler gibi dünya çapında yaşanan olumsuzluklara dair farkındalığı yüksektir. Bu tür mimari yapılar, çocukların algısını doğrudan tüm dünyadaki olumsuzluklara odaklama tehlikesi barındırmaktadır.

MİMARİ ÇÖZÜMLERİN TARTIŞILMASI:

6×8 metre boyutlarında üretilen prefabrik sınıflar, bir giriş kapısı ve altı adet 1×1 metre boyutunda pencereye sahip olacak şekilde tasarlanmıştır.

Kapıların dışa doğru açılması gerekirken iç mekâna doğru açıldığı gözlenmiştir. Yangın, panik veya çocukların topluca sınıftan çıkma girişimlerinde ciddi yaralanma veya ölüm tehlikesi yaratabileceği tespit edilmiştir.

Sınıflar, su basma riskini azaltmak ve yapıyı su ile nemden korumak amacıyla yerden yüksekte tasarlanmıştır. Ancak, kot farkı kapı eşiğinde başladığından sınıfa giriş ve çıkışlar ciddi tehlike oluşturmaktadır.

Sınıflar, bazı uygulamalarda toprak zemine, bazı durumlarda ise sert zemin üzerine yerleştirilmektedir. Her iki çözümde de ciddi tasarım sorunları gözlemlenmiştir.

Pencere açıklıkları dikkate alındığında, sınıf modüllerinin yerleşimi genellikle ışık, havalandırma ve gürültü açısından sorun yaratmaktadır.

BİNA YAPI FİZİĞİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRME.

Doğal aydınlatma konforu değerlendirmesi:

Doğal aydınlatmanın sağlanabilmesi için yürürlükteki kurallarımıza göre, mekân taban alanının en az %20’si kadar saydam yüzey (pencere) alanı tasarlanması gerekmektedir. Tasarlanan sınıf modülleri 48 m² taban alanına ve 6 m² pencere alanına sahiptir. Bu, kurallara uygun olmadığı gibi, birbirine çok yakın yerleştirilen sınıf üniteleri, pencereleri aydınlatma açısından işlevsiz kılmaktadır. Doğal aydınlatmanın yetersiz olması, çocukların sınıf algısını olumsuz etkileyerek eğitimde kayıplara yol açma riski taşımaktadır.

İç mekân hava kalitesinin değerlendirilmesi:

Sınıf modülleri poliüretan veya ekstrüde polistiren ısı yalıtımlı sandviç panellerden üretilmiştir. Bu tür ısı yalıtım malzemeleri, çoğu sentetik malzeme gibi, belirli koşullar altında, özellikle üretim veya yanlış kurulum sırasında, ya da aşırı ısıya veya ateşe maruz kaldığında potansiyel olarak toksik maddeler serbest bırakabilir. Yeni kurulan poliüretan köpük ısı yalıtımı, izosiyanatlar (isocyanates) veya uçucu organik bileşikler (VOC’ler) gibi az miktarda kimyasal açığa çıkarabilir. Ancak, sertleşme süreci tamamlandıktan sonra, uygun şekilde monte edilen poliüretan yalıtım genellikle stabildir ve emisyonlar önemli ölçüde azalır.

Dolayısıyla, kullanılan malzemeler iç mekân hava kalitesini az da olsa olumsuz etkilemektedir. Cam yünü ve taş yünü kullanılan panellerin tercih edilmesi, özellikle yangın veya yüksek ısıya maruz kalma durumlarında, iç mekân hava kalitesinin daha az etkilenmesini sağlayacaktır.

Kullanılan panellerin nem geçirme katsayılarının çok düşük olması nedeniyle, iç mekândaki hava nem oranının aşırı yükselmesi beklenmektedir. Doğal havalandırma haricinde nemin tehlikesini azaltacak nem drenaj sistemlerinin yapılmadığı gözlemlenmiştir. Bu durum, öğrencilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilmektedir.

Isıl konforun değerlendirilmesi:

Bina yapısında ısı yalıtımlı paneller kullanıldığı için, özellikle kış aylarında mekânların ısıl konfor performansı nispeten yüksektir. Ancak, nem kontrolü yapılması gerekmektedir. Sıcak hava koşullarında ise, iklimlendirme (nem ve sıcaklık kontrolü) yapılmadan mekânların kullanılması mümkün değildir.

Ses konforu (mekân akustiği) değerlendirmesi:

Sınıf dış duvarlarını oluşturan panellerin ses geçirgenlik katsayısı yüksektir. İç mekânda akustik açıdan konforlu bir ortam oluşturulması mümkün değildir. Özellikle sınıf ünitelerinin birbirine çok yakın yerleştirilmesi bu sorunu artırmaktadır. Gürültü probleminin eğitim kalitesini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Sınıf ünitelerinin duvar ve çatısında ses yalıtımını artırıcı önlemler alınmalıdır.

SONUÇ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda sıralanan gerekçeler doğrultusunda, okullarımızın mekân kapasitesini artırmak amacıyla inşa edilen prefabrik sınıfların, acil durum planı olarak değerlendirilip geçici olarak kullanılması ve en kısa zamanda okullarımızın fiziki altyapısının geliştirilmesi gerekmektedir.”

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

BTHK ve TBD iş birliğinde siber güvenlik eğitimi

Published

on

BTHK ve TBD iş birliğinde düzenlenecek eğitim, kamu ve özel sektörde görev yapan bilişim uzmanlarına siber güvenlik alanında güncel tehditler ve önlemler konusunda bilgi sunacak.

  • Kamu ve özel sektör çalışanlarına yönelik eğitim 15-16 Temmuz’da düzenlenecek

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin siber dayanıklılığının artırılması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK) ile Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından organize edilen eğitimlere, “Siber Güvenlik Yönetimi Tehditler ve Önlemler Eğitimi” ile devam edilecek.

15-16 Temmuz 2025 tarihlerinde BTHK’da yapılması planlanan eğitim, kamu ve özelde çalışan bilişim uzmanlarına yönelik tasarlandı. Katılımcı sayısının sınırlı olmasından dolayı kayıtların https://www.bthk.org/egitim-katilim-formu/ bağlantısından ivedilikle yapılması gerekiyor.

İki gün sürecek olan eğitimler sırasında şu başlıklar ele alınacak:

• Siber güvenlikte temel kavramlar ve yönetim ilkeleri,

• Siber güvenlikte bireyleri hedef alan tehditler ve önlemler,

• Siber güvenlikte fiziksel güvenlik, siber saldırılardan çıkarılan dersler, yeni teknolojiler ve siber güvenliğe etkisi,

• Yakın dönem savaşlardan siber güvenlik alanında alınan dersler ve alınması gereken önlem ve hazırlıklar,

• Savaş ortamında kritik altyapılar ve eks güvenliğinin sahadan alınan derslerle yeniden değerlendirilmesi,

• Ofansif siber güvenlik: Siber istihbarat, sızma testi ve kırmızı takım yetenekleri,

• Defansif siber güvenlik: SOC işletilmesi, durumsal farkındalık, güvenlik ihlal değerlendirmesi ve adli bilişim.

Continue Reading

GÜNDEM

Eğlencenin nabzı Salut’ta atıyor

Published

on

Gece hayatının vazgeçilmezi Salut, doludizgin eğlencelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor

Kıbrıs gece hayatının en gözde mekânlarından biri olan Salut, unutulmaz gecelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Müzik ve eğlence merkezine dönüşen mekânda, DJ’ler enerjik şarkılarla konuklara adeta müzik ziyafeti sunuyor.

Renkli kıyafetleri ve göz alıcı koreografileriyle izleyenleri büyüleyen oryantaller ve mekanda gerçekleştirilen ateş şovlar büyük beğeni topluyor.

Adanın dört bir yanından eğlence severlerin akın ettiği Salut’ta eğlence geç vakitlere kadar doyasıya yaşanıyor.

Continue Reading

GÜNDEM

Turunçgil Sektörü İşbirliği Anlaşması imzalandı

Published

on

Narenciye sektöründe faaliyet gösteren KKTC ve Türkiye’den dört örgüt, Turunçgil Sektörü İşbirliği Anlaşması imzalandı.

Narenciye sektöründe faaliyet gösteren KKTC ve Türkiye’den dört örgüt, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu huzurunda iş birliği anlaşması imzaladı. Anlaşmayla iki taraf bilgi ve tecrübelerini paylaşabilecek, Ar – Ge ve teknik konularında iş birliği yapabilecek, ortak tanıtım faaliyetleri gerçekleştirebilecek, pazarlama, kalite standartları ve sürdürülebilirlik konularında koordineli hareket edebilecek.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı binasında bugün yapılan imza töreninde, Türkiye’den Ulusal Turunçgil Konseyi (UTK) ve Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi ile KKTC’den Akdeniz Narenciye İhracatçılar Birliği ve Kıbrıs Türk Narenciye İhracatçılar Birliği tarafından “Turunçgil Sektörü İşbirliği Anlaşması” imzalandı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, iki tarafın iş birliği yapacağı alanlar arasında ortak pazar araştırmaları, yeni ihracat pazarlarının belirlenmesi, lojistik ve tedarik zinciri süreçlerinin paylaşılması, ortak fuar, tanıtım ve heyet organizasyonları da yer alıyor.

Törene, UTK Başkanı Kemal Kaçmaz, Akdeniz Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hastürk, Kıbrıs Türk Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Fethi Bardakçıoğlu’nun yanı sıra, YDÜ Ziraat Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, Interfresh Euroasia Genel Koordinatörü Murat Özer ve Türkiye Cypfruvex Temsilcisi Mevlüt Sezer katıldı.

Continue Reading

Facebook