Connect with us

GÜNDEM

Hristodulidis: Cumartesi Günü için davet gelirse, Tatar ile görüşmeye hazırım

Published

on

Rum Lider Nikos Hristodulidis, Türk-Yunan ilişkilerinde ilerlemenin Kıbrıs sorununa da fayda sağlayacağını, ancak Kıbrıs sorununa çözüm bulunmazsa Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin tam anlamıyla normalleşmesinin mümkün olamayacağını söyledi.

Selanik’te ziyareti sırasında, gazetecilerin Cumartesi günü , Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar ile görüşeceğini, böyle bir toplantı için herhangi bir davet varsa elbette kabul edeceğini ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme olasılığına ilişkin bir başka soruya da Hristodoulidis, böyle bir toplantının düzenlenmesini diledi; böyle bir toplantıya her zaman hazır olduğunu bildirdi.

Yunan hükûmetiyle koordinasyon ve iş birliğinin mükemmel olduğunu, Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ile sürekli istişare hâlinde olduklarını kaydeden Hristodoulidis, Yunan hükûmetine, Yunanistan Başbakanı’na ve Yunan halkına Kıbrıs’a yıllardan beri verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

Türk-Yunan diyaloğunu memnunlukla karşıladığını ifade eden Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmadan Türk-Yunan ilişkilerinin tam olarak normalleşmesinin mümkün olamayacağı dikkate alınırsa, Türk-Yunan ilişkilerindeki ilerlemenin Kıbrıs sorununa da faydası olacağını kaydetti.

Yunan hükûmeti ile koordinasyon ve iş birliğinin günlük olarak gerçekleştiğini, girişimleri sonucu ve Yunan hükûmetinden aldıkları destekle, kişisel temsilcinin atandığının altını çizen Nikos Hhristodoulidis, Holguín ile iki kez görüştüğünü, bir toplantı daha planladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı, “Umarım koşullar oluşturulur. Tek amacımız görüşmelerin Crans-Montana’da kesildiği yerden yeniden başlamasıdır. Bu hedefe ulaşmayı umuyoruz” şeklinde konuştu.

Gazze’ye denizden koridorla insanî yardım gönderilmesini sağlayacak “Amalthea” girişimiyle ilgili sorulara da yanıt veren Hristodoulidis, bölgede bir insanî trajediyle karşı karşıya kalındığı için bu girişimin öncelikle insanî nedenlerle hayata geçirildiğini kaydetti.

Hristodoulidis, “Böylece bölgeye komşu olan Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülke, tüm komşu ülkelerle mükemmel ilişkiler sürdüren bir ülke olarak bu girişimi üstlendik, bunu ilk olarak ekim ayında Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı’nın konferansında sunduk, çok çalıştık, metodik  çalıştık, bu girişimi gerçekleştirdik. Uygulamanın başlamış olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Bunun ötesinde bu girişim, sorunlara çözümün açıklamalarla değil, girişimlerle olabileceğini kanıtlama bakımından da bir mesaj daha göndermektedir. Kıbrıs Cumhuriyeti sadece Kıbrıs sorunuyla ilgilenmiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti çok iyi bildiği, özel jeostratejik öneme sahip bu bölgedeki birçok sorunun çözümü olabilir” dedi.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

KKTC, ilk defa Azerbaycan devlet televizyonunda konuşuldu

Published

on

Türk Birliği Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Güven Arıklı, Azerbaycan Devlet Televizyonu (AZ TV) canlı yayınına katılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arıklı, Türk dünyasının birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğine vurgu yaparak, vekalet savaşlarının ve uluslararası çifte standartların bölgede yarattığı sıkıntılara değindi. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirtti.

Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 yılında Kıbrıs’a barış getirmesinin önemini vurgularken, KKTC’ye uygulanan tecrit politikalarının sona ermesi gerektiğini ifade etti. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki güçlü ilişkilere dikkat çeken Arıklı, Nisan 2024’te gerçekleşecek üst düzey ziyaretlerin bu dostluğu daha da pekiştireceğini söyledi.

Prof. Dr. Arıklı, Türk dünyasının birlikte hareket ederek uluslararası alanda daha güçlü bir ses çıkarabileceğini belirterek, “Birlikte olmaktan mutluyuz ve gelecekte de bu dayanışmayı sürdürmeliyiz,” dedi.

Azerbaycan-Kıbrıs Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev de programda, KKTC’nin Orta Asya’daki devletler tarafından desteklenmesi gerektiğini ve AB’nin çifte standartlar yaratarak KKTC’ye haksızlık yaptığını dile getirdi.

Continue Reading

GÜNDEM

Bilim insanları açıkladı: En fazla kaç yaşına kadar yaşayabilirsiniz?

Published

on

Sağlıklı ve uzun yaşamla ilgili araştırmalar sürüyor. Yaşam kalitesini artırmak için sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek gerekiyor. Bilim insanları yaptıkları son araştırmalarda yaşam süresinin istikrarlı bir şekilde arttığını ortaya koydu ve insanların yaşayabileceği maksimum yaşı hesapladı. Peki, en fazla kaç yaşına kadar yaşayabilirsiniz?

İnsanlık, yüzyıllardır daha uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını arıyor. Peki, insanların yaşayabileceği maksimum yaş nedir? Bilim insanları, bu sorunun yanıtını bulmak için yıllardır çalışmalar yürütüyor.

TEKNOLOJİ HABERLERİ

Gizli Pentagon araştırması: Reenkarnasyon gerçek olabilir mi?

Telefonları neden uçak moduna alırız? Basit kuralın arkasındaki gerçek!

Çocuklara sosyal medya kısıtlaması: Yaş sınırı kaç olacak?

Simpsonlar yine bildi! 2024 yılına ait öngörüleri sosyal medyayı şaşkına çevirdi

Birleşik Krallık’ta 2020-2022 döneminde doğumda beklenen yaşam süresi erkeklerde 78,6 yıl, kadınlarda 82,6 yıl olarak kaydedildi. ABD’de ise bu süre erkeklerde 74,8 yıl, kadınlarda 80,2 yıl civarında seyrediyor. Kayıtlardaki en uzun yaşam örneği, 1997 yılında 122 yaşında vefat eden Fransız Jeanne Calment’e ait.

Uzmanlar, bu rekorun 2100 yılına kadar kırılabileceğini öngörüyor, ancak bu istisnai bir durum olarak değerlendiriliyor.

Sağlıklı ve uzun bir yaşam için uzmanlar, dengeli beslenme, sigaradan uzak durma ve düzenli egzersiz yapma gibi temel önerilerde bulunuyor.Bu yaşam tarzı değişiklikleri, bireylerin yaşam kalitesini ve süresini olumlu yönde etkileyebilir.

Bilim insanları, yaşlanma sürecini yavaşlatmak için çeşitli ilaçlar üzerinde çalışmalar yürütüyor. Ancak bu araştırmalar henüz deneysel aşamada bulunuyor ve sonuçları için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.

Gero ve Roswell Park Kapsamlı Kanser Merkezi’nin yaptığı son araştırma, bu konuda çarpıcı bulgular ortaya koydu. Araştırmacılar, yapay zeka teknolojisinden faydalanarak yüz binlerce gönüllünün sağlık verilerini inceledi.

Sonuçlar, insan vücudunun kendini yenileme kapasitesinin 120 ila 150 yaş arasında sona erdiğini gösteriyor.

Son araştırmalara göre, insan ömrünün biyolojik sınırları konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün değil. Ancak, yapılan genetik ve biyolojik analizler, insanların teorik olarak 120-130 yaşlarına kadar yaşayabileceğini öne sürüyor. Bu yaş aralığı, vücudun hücresel yenilenme kapasitesine ve genetik faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Bilim dünyası, yaşlanma karşıtı tedaviler ve genetik mühendislik alanındaki gelişmelerle bu sınırları daha da zorlamayı hedefliyor. Gelecekte insan ömrünün ne kadar uzayabileceği ise hala merak konusu.

Continue Reading

GÜNDEM

Kahvenin bilinmeyen sindirim gücü

Published

on

Prof. Dr. Kamil Özdil, kahve üzerine yapılan yeni araştırmaların sonuçlarını değerlendirdi. Özdil, kahvenin, sindirim sistemini güçlendiren ve sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlayan bir içecek olduğunu belirtti.

Yapılan araştırmaların sonuçların, kahvenin yalnızca kafeinle değil, içerdiği polifenollerle de bağırsak mikrobiyotasını iyileştirdiğini gösterdiğine değinen Özdil, “Kahve, sindirim sistemimizi güçlendiren ve sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlayan önemli bir içecektir” bilgisini verdi.

Yeni yapılan araştırmaların, kahvenin bağırsaklardaki “lawsonibacter asaccharolyticus” gibi faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olduğunu gösterdiğini aktaran Özdil, “Yüksek kahve tüketen bireylerin bağırsaklarında bu bakterinin sayısı, hiç kahve içmeyenlere kıyasla 4 kat daha fazla. Araştırmalar, kahve tüketiminin sağlıklı bir mikrobiyota dengesine katkıda bulunduğunu ve bu dengeyi güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Hatta kafeinsiz kahve bile bağırsak sağlığına faydalı olabiliyor” ifadesini kullandı.

Günde 2-3 fincan kahvenin ideal miktar olduğunu belirten Özdil, “Bu miktar, kahvenin sağlık faydalarından yararlanırken, potansiyel zararlarını da engellemeye yardımcı olur. Aşırı kahve tüketimi, mide asidini artırabilir, uyku düzenini bozabilir ve kalp problemlerine yol açabilir” değerlendirmesini yaptı.

Kahvenin bağırsak sağlığı üzerindeki faydalarının net bir şekilde ortaya konduğunu, ancak her şeyin olduğu gibi kahve tüketiminin de dengeli ve ölçülü yapılması gerektiğini vurgulayan Özdil, “Sindirim sistemimizi desteklemek, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve genel sağlığımızı korumak için kahvenin faydalarından yararlanabiliriz. Ancak unutmamalıyız ki, her şeyde olduğu gibi ölçü önemlidir” açıklamasında bulundu.

Continue Reading