TEKNOLOJİ
Güneş enerjisiyle havadan su üreten akıllı sünger geliştirildi
Avustralya ve Çinli bilim insanları, balsa ağacından geliştirilen yeni bir cihazla güneş ışığı kullanarak nemi havadan suya dönüştürdü. Sistem düşük nemli bölgelerde bile etkili çalışıyor.
Melbourne’deki RMIT Üniversitesi ile Çin’deki Zhejiang A&F Üniversitesi liderliğinde yürütülen ortak çalışmada, doğadan ilham alan yeni bir su toplama cihazı geliştirildi. Sünger benzeri yapıya sahip olan cihaz, güneş ışığıyla çalışıyor, düşük nemli ortamlarda bile havadaki nemi emerek içme suyuna dönüştürebiliyor.
Cihaz, 5 ila 55 derece sıcaklık aralığında ve yüzde 30’dan yüzde 90’a kadar değişen nem oranlarında etkili şekilde çalışabiliyor.
Balsa ağacından yapıldı, güneşle su salıyor
Cihaz, doğal gözenekli yapısı sayesinde nemi emip saklayabilen balfsa ağacı liflerinden üretildi. İçeriğinde ayrıca lityum klorür, demir oksit nanoparçacıkları ve karbon nanotüp katmanları bulunuyor.
Sistemin içinde bir kubbe kapak, soğutma mekanizması, kirlilik önleyici tepsi ve güneş enerjili tetikleyici de yer alıyor. Laboratuvar testlerinde, cihaz her gramında 2 mililitreye kadar su toplayabildi.
Dış ortamda da yüksek verim
Projenin Çin ayağını yöneten Dr. Junfeng Hou, açık hava testlerinde cihazın gece boyunca 2,5 mililitre su topladığını ve gündüz neredeyse tamamını serbest bıraktığını açıkladı. Sistem, günlük yüzde 94’lük su toplama verimliliğine ulaştı.
Düşük nemde bile (yüzde 30) her gram malzeme 0,6 mililitre su toplayabiliyor. Bu oranlar, sistemi çöl, afet bölgesi ya da şebekeden bağımsız alanlar için ideal kılıyor.
Zor koşullara dayanıklı, ölçeklenebilir sistem
Cihaz -20°C’de 20 gün saklandıktan sonra bile esnekliğini ve işlevini kaybetmedi. 10 ardışık kullanım döngüsünde yalnızca yüzde 12 verim kaybı yaşandı. Bu da uzun vadeli ve düşük maliyetli uygulamalar için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Baş araştırmacı Dr. Derek Hao, cihazın acil durumlar, doğal afetler ve uzak bölgelerdeki su ihtiyacı*için büyük potansiyele sahip olduğunu belirtti. Cihazın kolay üretilebilmesi ve balsa ağacının ucuz ve biyolojik olarak çözünebilir olması, seri üretim önünü açıyor.
Yapay zekâ ile optimize edildi
Yapay zekâ destekli simülasyonlar sayesinde, cihazın farklı çevresel koşullardaki performansı önceden tahmin edildi ve optimize edildi. Ekip, gelecekte Nesnelerin İnterneti (IoT) sensörleri ve termal enerji depolama sistemleriyle cihazın tam otomatik ve 7/24 çalışabilir hale getirileceğini duyurdu.
Hao, endüstri ortaklarıyla pilot ölçekli üretim ve saha testleri için görüşmelerin sürdüğünü, sistemin modüler versiyonlarıyla geniş çaplı kullanıma hazır hale gelebileceğini söyledi.
TEKNOLOJİ
Araştırma: Daha akıllı hale gelen yapay zekanın “benmerkezciliği” artıyor
ABD’deki bilimsel bir araştırmada yapay zekanın daha akıllı hale gelmesi halinde o düzeyde bencil ve benmerkezciliğinin arttığı ortaya çıktı.
Pennsylvania merkezli Carnegie Mellon Üniversitesindeki (CMU) uzmanlar, yaptıkları araştırmada yapay zekanın davranış eğilimini inceledi.
CMU İnsan-Bilgisayar Etkileşimi Enstitüsü’nden (HCII) Li Yuxuan ve Shirado Hirokazu liderliğindeki araştırmada önde gelen yapay zeka uygulamalarına oyun-bazlı deneyler düzenlendi.
Kullanıcıların “ortak fayda ya da kendi çıkarları için hareket eğilimine karar verebildiği” araştırmada, sosyal ikilemlerin simüle edilebildiği oyunlar oynandı.
Oyun sonuçlarında OpenAI, Google, DeepSeek dahil büyük dil modellerinin (LLM) seviyeleri test edildi ve sorunları “akıl yürüten” ve “akıl yürütmeyen” modellerle çözümlendirme süreçleri karşılaştırıldı.
– “Paylaşıyor mu?” ölçümü
Deneyler, yapay zekanın “muhakeme kapasitesi ne kadar yüksekse, işbirliği yapma olasılığının da o kadar düşük olduğunu” ortaya çıkardı.
Akıl yürütmeyen yapay zeka modellerinin sahip olduklarını yüzde 96 paylaştığı, akıl yürüten yapay zeka modellerinin ise sahip olduklarını yüzde 20 paylaştığı saptandı.
Güçlü muhakeme becerilerine sahip LLM modellerinin grup ortamlarında benmerkezci ve bencil davranışları teşvik edebileceği tespit edilen araştırmada yapay zekanın “daha akıllı hale geldikçe toplum için mutlaka daha iyi olmayabileceğini” sonucuna varıldı.
– Daha akıllı ise daha bencil
HCII’dan ve araştırma yöneticilerinden uzman Li, insanların “duygu veya empati gösterdiğinde, yapay zekanın insan gibi davrandığını” bildirdi.
Li, “İnsanlar yapay zekadan ilişkiler ve ahlaki tercihler hakkında tavsiye istemeye başladığında bu riskli bir durum, çünkü daha akıllı modeller bencil davranışları teşvik edebiliyor.” dedi.
TEKNOLOJİ
NASA’dan yeni Ay planı!
NASA, Ay’a insanlı inişi hedefleyen Artemis III programında yaşanan gecikmelerin ardından alternatif çözümler arıyor. SpaceX’in Starship roketinde yaşanan aksaklıklar, kurumun diğer uzay şirketlerinden yeni teklif istemesine yol açtı.
TEKNOLOJİ
Samanyolu Galaksisi’nin yeni haritası çıkarıldı
Avustralyalı gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi’nin şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı ve yüksek çözünürlüklü düşük frekanslı radyo görüntüsünü oluşturdu.
Avustralya merkezli Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi (ICRAR) araştırmacıları, Güney Yarımküre’den bakıldığında Samanyolu’nun düzlemsel yapısını gösteren çarpıcı bir renkli radyo haritası hazırladı. Görüntü, görünür ışık yerine radyo dalgalarına dayanıyor; bu da çıplak gözle görülemeyen yapıları ortaya çıkarıyor.
Projeye liderlik eden Curtin Üniversitesi’nden Prof. Natasha Hurley-Walker, farklı frekanslardaki sinyalleri renklendirerek galaksideki karmaşık süreçleri ayırabildiklerini belirtti.
Walker, “Düşük frekansları kırmızı, yüksek frekansları maviyle işaretledik. Bu renk farkları, yıldız oluşumu, ölüm ve dönüşüm bölgelerini daha net ayırt etmemizi sağlıyor” açıklamasında bulundu.
BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ DETAYLAR
Publications of the Astronomical Society of Australia dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, GLEAM-X adlı bu astronomik tarama, Samanyolu’nun yıldızların ve gazın en yoğun bulunduğu bölgesi olan “galaktik düzlemini” benzeri görülmemiş düzeyde bir ayrıntıyla haritalandırdı. Araştırma ekibi, yaklaşık 98 bin radyo kaynağı tespit etti; bunlar arasında yıldız doğumevleri çevresindeki parlak gaz bulutları (H II bölgeleri), gezegenimsi bulutsular ve uzak galaksiler yer alıyor.
Projede yer alan doktora öğrencisi Silvia Mantovanini, Batı Avustralya’daki Murchison Widefield Array teleskobundan elde edilen 40 bin saatlik veriyi birleştirerek görüntüyü oluşturdu. Teleskop, 4 binden fazla örümcek benzeri antenle insan kaynaklı radyo gürültüsünden uzak bir bölgede çalışıyor.
ON KAT DAHA HASSAS
Yeni görüntü, önceki versiyona göre iki kat daha keskin, on kat daha hassas ve iki kat daha geniş alanı kapsıyor. Bu sayede gökbilimciler, çok daha sönük ve uzak yapıları inceleyebiliyor.
-
GÜNDEM21 saat agoAzerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin üzerinden 5 yıl geçti
-
GÜNDEM20 saat agoÜnal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasını kınadı
-
GÜNDEM12 dakika agoProf. Alex Ellery: Uzaylıların sondaları Güneş Sistemi’ni çoktan ziyaret etmiş olabilir
-
DÜNYA8 dakika agoTrump: ABD, Güney Afrika’daki G20 zirvesini boykot edecek
