Connect with us

GÜNDEM

Fahrettin Altun: Yapay zekâ araçları dünyamızı ve bütün sektörleri hızla dönüştürüyor

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Y”apay zekâ araçları dünyamızı ve bütün sektörleri hızla dönüştürüyor.  Bugün yapay zekâ stratejik iletişimde ezber bozan bir güç olarak karşımızda durmaktadır” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Dijital Çağda Hakikat Mücadelesi” başlıklı yazısında, dijital çağın insanlığa sunduğu yeni fırsatların yanı sıra önemli zorluklar da barındırdığını ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

“İçinde bulunduğumuz çağ insanlığa yeni fırsatlar sunmakla kalmayıp, ciddi zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bilgi üretimi ve dolaşımının hızına yetişilmesinin güçleştiği çağımızda, iletişim ekosistemi köklü bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Ancak bu dönüşüm süreci pozitif ilerlemeyi kapsadığı kadar, ahlaki, kültürel ve insani sınavları da beraberinde getiriyor. Teknolojinin hızla ilerlediği bu yepyeni ve zorlayıcı dönemde günlük hayatların da birer unsuru haline gelen yapay zekâ ve algoritmalar artık sadece birer araç değil, aynı zamanda güç dengelerini de yeniden belirleyen aktör haline gelmiş durumda. Hakikat ve yalan arasındaki çizginin gün be gün daha da bulanıklaştığı ve insanlığın “hakikat krizi” olarak da adlandırılabilecek bir belirsizlikler yumağıyla boğuşmaya başladığı günümüzde, büyük sınamalarla yüzleşiyor ve bu sorunlar yumağını aşmanın yegâne yolunun etkili iletişim stratejileri geliştirmek olduğunu biliyoruz.

Teknoloji ile dönüşen iletişim ekosisteminin fırsat ve tehditlerini toplum yararı için etkili şekilde analiz etmek ve bunları yönetmek önceliğimiz olmalıdır. Yaşanan gelişmeler, toplumların iletişim alanındaki alışkanlıklarını değiştirmekte, dijital medya hayatımızın önemli bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Bu değişimin en çarpıcı yönü ise, yapay zekânın iletişim süreçlerindeki etkisiyle kendini göstermektedir.

Yapay zekâ araçları dünyamızı ve bütün sektörleri hızla dönüştürüyor.  Bugün yapay zekâ stratejik iletişimde ezber bozan bir güç olarak karşımızda durmaktadır. Veri analizi, içerik üretimi ve kriz yönetimi gibi alanlarda sunduğu imkânlar çok değil bundan birkaç yıl kadar önce hayal dahi edilemeyen bir hız ve etkinlik sağlıyor. Kısa süre önce yalnızca bilim kurgu filmlerinde hayal edilebilen fikirler, bugün herkesin kolaylıkla erişebileceği bir noktaya geldi. Ancak ne yazık ki teknolojinin bu pozitif yönlü ilerleyişi doğru amaçlarla kullanılmadığında bir dijital silaha dönüşme potansiyeli taşıyor. Deep-fake üretebilen yapay zekâ, orijinal içerikleri sahte içeriklerden ayırt edilemez hale getirirken toplumların güvenini zedelemekte, hakikat krizini derinleştirmektedir. Bu da dezenformasyon, manipülasyon ve etik ihlallerin yıkıcı sonuçlarını büyük ölçüde artırmaktadır. Algoritmaların kontrol ettiği bir dünyada, bireylerin sadece yankı odalarına hapsolması, toplumsal kutuplaşmayı körüklemekte ve hakikatin yerini manipülasyon almaktadır. Bu durum, yapay zekânın etik ilkelerle yönetilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Yapay zekânın dijital alanda kullanımı hesap verilebilirlik, şeffaflık ve etik gibi birçok hususu da gündeme getirmektedir.

Yakın zamanda Gazze’de yaşanan trajediler sırasında yapay zekâ destekli dezenformasyonun uluslararası kamuoyunu yanıltmak için nasıl kullanıldığına hep beraber şahitlik ettik. Sosyal medyadaki dezenformasyon, algoritmalar tarafından hızla yayılırken doğru bilgiye erişim engellendi. Bunun sonucunda, yaşanan gelişmeler ve insan hakları ihlallerine ilişkin gerçek bilginin kamuoyuna ulaşması zorlaştı.

Teknolojik ve dijital imkânların insanlığa sağladığı büyük faydalar elbette yadsınamaz, reddedilemez. Tıpkı, bu imkânları kötücül amaçlar için kullananların varlığının da küresel güvenlik ve istikrar ortamına tehdit oluşturduğu gerçeğinin yadsınamayacağı gibi. Bu tür yıkıcı etkiler karşısında, Türkiye olarak stratejik iletişim mekanizmalarımızla yanlış bilgilendirmeleri engellemek, hakikati savunmak ve uluslararası kamuoyunun doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Dijital tehditlere yönelik farkındalık oluşturulması ve medya okuryazarlığının artırılması günümüzün çok çeşitli riskleri ile mücadelede önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Dijital alandaki çok kapsamlı dönüşümü yönetmek için küresel iş birliğinin önemi her geçen gün daha fazla hissedilmektedir. Türkiye olarak hakikat mücadelesinde uluslararası iş birliğini destekleyen faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde, bu dönüşüm çağında Türkiye olarak stratejik bir duruş sergiliyoruz. Teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmayı, toplumsal faydayı öncelemeyi ve hakikati merkeze alan bir iletişim anlayışını esas almış bulunmaktayız. Bu yeniçağda stratejik iletişimi ise belirsizlikleri yönetmenin ve güven tesis etmenin anahtarı olarak görüyoruz. Türkiye olarak, ulusal ve uluslararası düzeyde bu alanda etkin bir rol üstleniyoruz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak yürüttüğümüz dezenformasyonla mücadele çabamız, uzun süredir hakikat krizine karşı kararlılıkla çalışmakta ve bu çerçevede etkili çözümler geliştirmektedir. Kriz iletişimini, yapay zekâ destekli stratejik iletişim süreçlerinin en hayati uygulama alanlarından biri olarak değerlendiriyoruz. Doğru bilgiye hızla ulaşmak ve kamuoyunu etkili bir şekilde bilgilendirmek, kriz anlarında hayat kurtarıcı bir rol oynamaktadır.

Dijital çağın dönüşüm rüzgârlarını yakından hissettiğimiz bu dönemde, 13-14 Aralık 2024 tarihinde düzenleyeceğimiz “STRATCOM: Uluslararası Stratejik İletişim Forumu” tüm bu fırsat ve risklerin küresel ölçekte derinlemesine tartışılacağı öncü bir platformdur. Dünyanın dört bir yanından kamu sektörü, medya, akademi, sivil toplum ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiren zirveForum, stratejik iletişim ekosisteminin geleceğine yön veren fikirlerin harmanlandığı bir merkez konumundadır. Ancak STRATCOM’u sadece bir zirve Forum olarak değerlendirmek doğru da değildir. “STRATCOM: Uluslararası Stratejik İletişim Forumu” aynı zamanda dijital çağın zorluklarına ve hakikat krizine karşı ortak bir iradenin inşasına olanak sağlayan küresel de bir çağrıdır aynı zamanda. Bu küresel çağrının önemini, yapay zekâ ve stratejik iletişimde yaşanan bu devrimlerin büyük sorumlulukları da beraberinde getirmesiyle görmekteyiz. Bizler insanlığın ortak geleceği için; hakikat, vicdan ve adalet ilkelerinden ödün vermeyen bir anlayışla hareket etmemiz gerektiği bilincindeyiz. Türkiye, bu anlayışın rehberliğinde sadece kendi bölgesinde değil küresel düzeyde de bir model olmayı sürdürecektir.”

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

“Demir Yumruk” Metin Turunç KKTC Bayrağını İstanbul’da dalgalandırdı

Published

on

Kıbrıslı Türk Milli Boksör “Demir Yumruk” Metin Turunç, İstanbul’da çıktığı zorlu mücadelede rakibini ilk rauntta nakavt ederek adını bir kez daha duyurdu. Karşılaşma sonrası büyük bir coşkuyla KKTC bayrağını dalgalandıran Turunç, zaferini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne armağan etti.

Başarılı sporcu, “KKTC benim İstanbul’da rakibimi birinci rauntta yendiğimi bilsin.

Bayrağımızı burada dalgalandırdım, şimdi sıradaki hedefim Tayland!

Orada da KKTC bayrağını gururla dalgalandıracağım” sözleriyle Tayland’daki şampiyonluk maçı için iddialı mesajlar verdi.

Metin Turunç’un Tayland’daki karşılaşması merakla beklenirken, Turunç’un hedefi, Tayland’da şampiyonluk kemerini kazanarak KKTC bayrağını uluslararası arenada bir kez daha dalgalandırmak.

Continue Reading

GÜNDEM

“Cronos” ve “Afrodit” yatakları konusunda Mısır ile anlaşma…

Published

on

Güney Kıbrıs ile Mısır arasında, Rum yönetiminin tek taraflı ilan ettiği MEB’deki “Cronos” ve “Afrodit” doğal gaz yataklarının değerlendirilmesi konusunda önemli kararlar alındığı bildirildi.

Rum radyosuna göre Mısır Petrol ve Doğal Kaynaklar Bakanı Karim Badawi dün Güney Kıbrıs’a giderek Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hrisgtodulidis ve Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu ortak bir görüşme yaptı. Rum Başkanlık Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede “Cronos” ve “Afrodit” yataklarının değerlendirilmesine yönelik “çok önemli kararlar alındı.”

Badawi ile dün alınan kararların, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in 17 Şubat’ta gideceği Mısır’da Mısır Devlet Başkanı Abdel Fatah El Sisi ile ilgili anlaşmaları imzalamalarından sonra hayata geçeceği kaydedildi.

Mısırlı Bakan Badawi, anlaşmalar ile “Rum doğal gaz yataklarının potansiyelinin ‘serbest bırakıldığını’ belirterek, Mısır’ın sahip olduğu altyapıların ve Rum doğal gaz potansiyelinin çok hızlı bir şekilde uygulamaya konulacak özel bir eylem planı çerçevesinde değerlendirileceğini” söyledi.

Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu dünkü kararların doğal gazın, sıvılaştırılmak ve üçüncü ülkelere ihraç edilmek üzere “Cronos” yatağından Mısır terminaline sevkini kapsadığını açıkladı.

Rum Başkanlık Sarayı’ndaki görüşmede “Afrodit” doğal gazının da Mısır’da değerlendirilmesi konusunda iş birliği memorandumu imzalanması kararı alındı.  Bunun paralelinde sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gazlaştırma yüzer tesisi (SFRU) “Promithea”nın, Vasiliko doğal gaz terminali hazır olana kadar lisanslandırılmak ve kullanılmak üzere Mısır’da demirlemesi ihtimali de incelendi.

Cyprus Times, Hristodulidis’in, Badawi ile görüşmesinin ardından “X” hesabından yaptığı açıklamada, Mısır Devlet Başkanı El Sisi’nin daveti üzerine, “Cronos” ve “Afrodit” yataklarının geliştirilmesiyle ilgili iki önemli anlaşmanın imza törenine katılmak üzere 17 Şubat’ta Kahire’ye gideceğini söyledi. Hristodulidis imzalanacak anlaşmaları “bölgedeki kalkınmanın ileri götürülmesi yönünde yeni bir adım” olarak niteledi.

Fileleftheros, Kahire’de imzalanacak anlaşmaların Güney Kıbrıs ve Mısır’ın ENI ve Chevron petrol devleti ile iş birliğini öngördüğü bilgisine yer verdi.

Haravgi’nin internet versiyonu “Diyalogos”a göre “Cronos” yatağı konusunda Kahire’de imzalanacak anlaşmanın “Host Government Agreement” olarak tanımlandığını belirten Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu, doğal gaz yatağını yöneten şirket ve doğal gazı kabul edecek ülke arasında imzalanacak anlaşmanın yatağın ticarileştirme şartlarını da içerdiğini belirtti. Papanastasiu Güney Kıbrıs’ın söz konusu anlaşmaya doğal gazı Mısır’a gönderen ülke” sıfatıyla imza atacağını kaydetti.

Mısır’ın, “Promithea” SFRU gemisini kullanmaya talip olduğunu açıklayan Papanastasiu “Şu anda yüzer tesisin hazırlık aşamasındayız. Bugün Mısır Promithea’nın lisanslandırılmasını ve biz ihtiyaç duyana kadar kullanmayı üstlenmeye talip oldu.” dedi.

Papanastasiu’ya Kahire’de imzalanacak anlaşmaların içeriği de soruldu. “Cronos” ile ilgili anlaşmanın, doğal gazın sıvılaştırılmasını, konsorsiyum ya da gönderici ülke arzu ederse, yerel piyasaya da gönderilebilmesini öngördüğünü anlattı. Papanastasiu “Cronos’un bütün doğal gazı, bizim istediğimiz gibi, sıvılaştırılmaya ve ihracata gidecek.” dedi.

“Afrodit” yatağı için ise doğal gazın nereye gideceğinin tartışılmakta olduğunu söyleyen Papanastasiu “Gazın yerel piyasaya mı verileceğini yoksa ihraç mı edileceğini söylemek için henüz erken.” ifadesini kullandı.

Mısır Petrol ve Doğal Kaynaklar Bakanı Badawi ise Güney Kıbrıs ile ülkesi arasındaki iş birliği ve ortaklık ilişkisinin, 8 Ocak’ta Kahire’de gerçekleştirilen üçlü zirve toplantısının güçlü bir devamı olduğunu söyledi.

“Cronos ile ilgili anlaşmanın, yakın gelecekte Cronos’un potansiyelini serbest bırakma konusundaki nihai yatırım kararlarını almalarına yardımcı olacağını” söyleyen Badawi, Mısır’da Afrodit yatağı için de, yatağın potansiyelinin serbest bırakılmasına yardımcı olmak üzere bir iş birliği memorandumu imzalamak için çalıştıklarını anlattı.

Continue Reading

GÜNDEM

Miraç Kandili yarın idrak edilecek

Published

on

İslam inancına göre, Hazreti Muhammed’in Allah’ın huzuruna yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili, yarın idrak edilecek.

“İsra ve Miraç mucizesi” ismiyle anılan bu olay, Kur’an-ı Kerim’de İsra ve Necm surelerinde ifade ediliyor. “İsra olayı”, Hazreti Muhammed’in bir gece Mekke’den Kudüs’e, “Miraç olayı” ise gökler ötesine yaptığı yolculuğa deniliyor.

İslam kaynaklarına göre, Mekke’den Medine’ye hicretten bir sene önce yaşanan “İsra ve Miraç” olayı Allah’ın, Hazreti Muhammed’in Mekke’de gördüğü eziyetlere karşı bir tesellisi olarak kabul ediliyor.

Miraç gecesinde beş vakit namaz farz kılındı, Allah’a şirk koşmayanların bağışlanacağı müjdesi verildi ve “Amenerrasulü” diye başlayan Bakara Suresi’nin son iki ayeti vahyolundu.

Ayrıca bu gece Allah, Hazreti Muhammed’e İsra Suresi’nde de yer alan insanın yaşama hakkını, şeref ve haysiyetini korumayı, toplumun huzur ve güvenini sağlamayı amaçlayan ahlak ve fazilet düsturlarını bildirdi.

Müslümanlara Miraç Kandili’nde, namaz borcu olanların kılabildiklerince namaz kılması, namaz borcu olmayanların ise nafile namaz kılması, Kur’an-ı Kerim okuması, istiğfar ve dua tavsiye ediliyor.

RAMAZAN AYI 1 MART’TA BAŞLAYACAK

Hazreti Muhammed’in, Allah’ın daveti üzerine Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili, yarın ve “ramazanın müjdecisi” Berat Kandili’nin 13 Şubat’ta idrak edilmesinin ardından Müslümanlarca “on bir ayın sultanı” olarak tanımlanan ramazan ayı 1 Mart’ta başlayacak.

Kur’an-ı Kerim’de “Bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi, ramazanın 27. gecesi olan 26 Mart’ta idrak edilecek ve Müslümanlar 30 Mart’ta Ramazan Bayramı’nı karşılayacak.

Continue Reading