Connect with us

TEKNOLOJİ

Xiaomi’nin elektrikli otomobili satışa çıktı: 27 dakikada 50 bin sipariş

Published

on

Teknoloji devi Xiaomi, düzenlediği etkinlikle ilk elektrikli otomobili SU/’yi satışa çıkardı. Etkinlikte konuşan Xiaomi CEO’su Lei Jun, SU7’yi zararına satacaklarını belirtti. Şirket, satışa çıkılan ilk 27 dakikada 50 bin sipariş alındığını duyurdu.

Çinli teknoloji üreticisi Xiaomi, düzenlenen bir etkinlikle ilk elektrikli otomobilinin satışına başladı.

Etkinlikte konuşan CEO Lei Jun, aracın standart versiyonunun fiyatının 215,900 yuan yani 29,900 dolar olduğunu açıkladı. Lei Jun, bu fiyatın aracı  zararına satmak anlamına geldiğini de belirtti.

Üstelik bu fiyat Çin’de 34 bin dolara satılan Tesla Model 3’ün de çok altında kalıyor.

Etkinlikte diğer Çinli otomotiv devlerinin yöneticileri de ön sıralarda yer aldı. Nio CEO’sunun, Xpeng başkanının ve Li Auto CEO’sunun katıldığı sunumda Xiaomi CEO’su, otomobillerinin geliştirilmesi sırasında destekleri için kendilerine teşekkür etti.

 

27 DAKİKADA 50 BİN SİPARİŞ

Üç versiyonla satışa sunulan aracın giriş versiyonu 29.900 dolar, SU7 Pro 34.000 dolar ve SU7 Max 41.500 dolardan satılacak.

Şirketten yapılan açıklamada satışa açılan ilk 4 dakikada 10 bin sipariş alındığını 27 dakika sonunda da 50 bin siparişe ulaşıldığı belirtildi.

Teslimatlarına Nisan sonunda başlanacak modelin fabrikasında 76 saniyede bir model üretilebiliyor.

BYD’nin 73,6 kWh’lık Blade bataryasını kullanan SU7 giriş seviyesinde 700 kilometre menzil sunuyor. 400V mimarisine sahip olan araç 15 dakikalık şarjla 350 kilometre menzil sağlıyor.

Standart model 295 hp güç ve 40 Nm tork sağlıyor.

Xiaomi SU7 Pro modeli ise 94,3 kWh CATL Shenxing LFP pillerini kullanıyor ve 830 kiometre menzil vadediyor. Motor güçleri standart versiyonla aynı.

En üst donanım olan Xiaomi SU7 Max ise çift motorla geliyor ve 673 hp güç, 838 Nm tork sunuyor.

101 kWh’lık CATL Qilin batarya paketi bulunan versiyonun menzili 810 kilometreye kadar çıkıyor. Model 5 dakikalık şarjla 210 kilometre menzile ulaşıyor. 265 km/sa maksimum hıza çıkabilen aracın 0’dan 100’e hızlanması sadece 2,78 saniye sürüyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TEKNOLOJİ

Uzay teleskobu var olan en eski galaksileri buldu: 90 milyon yıl daha genç!

Published

on

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Büyük Patlama’nın ardından yalnızca 200 milyon yıl sonra oluşmuş olabilecek beş galaksi adayı keşfetti. Bu galaksiler, evrenin ilk dönemlerindeki galaksi oluşumuna dair yeni ipuçları sunarak, kozmik tarihimize ışık tutuyor.

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), şimdiye kadar var olmuş en eski galaksiler arasında yer alabilecek beş galaksi keşfetti.

Büyük Patlama’dan sadece 200 milyon yıl sonra ve 13.6 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan bu beş galaksi adayı, şimdiye kadar tespit edilen en erken galaksiler olarak tarihe geçebilir ve evrenin ilk dönemlerinde oluşan galaksilerin arasında yer alabilir.

Eğer bu keşifler ileri gözlemlerle doğrulanırsa bu eski galaksiler, gökbilimcilerin galaksi oluşumu konusundaki en iyi teorilerini test etmelerine ve maddenin evren boyunca ilk nasıl bir araya geldiğine dair benzersiz bilgiler sunmalarına olanak tanıyacak.

Kozmologlar daha önce, büyük patlamadan sadece birkaç yüz milyon yıl sonra ilk yıldız kümelerinin birleşip galaksileri oluşturduğunu tahmin ediyorlardı.

Ardından, evrenin ömrünün ilk 1-2 milyar yılı içinde, mevcut teorilere göre bu erken protogalaksilerin birbirlerini yutarak gezegenimize benzer bir şekilde evrimleşen cüce galaksiler haline geldiği düşünülüyordu.

Ancak bu sürecin tam zamanlamasını bulmak ve en erken adımların ne hızda gerçekleştiğini anlamak zor, çünkü bu galaksilerden gelen ışık çok sönük ve evrenin genişlemesi bu ışığın dalga boylarını dramatik bir şekilde uzatıp kızılötesi spektruma taşımış durumda.

Hubble Uzay Teleskobu’nun aksine, JWST kızılötesi spektrumdaki ışığı algılayabiliyor, bu da teleskopun evrenin ilk aşamalarına erişmesine olanak tanıyor.

Araştırmacılar, bu erken galaksilerin uzak ışığını büyütmek için “kütleçekimsel merceklenme” olarak bilinen bir yöntem kullandılar.

Einstein’ın genel görelilik teorisine göre, kütleçekimi, madde ve enerjinin bulunduğu yerde uzay-zamanın bükülmesi ve bozulmasıdır.

Bu bükülmüş uzay, enerji ve maddenin nasıl hareket edeceğini de belirler.

Böylelikle ışık düz bir çizgide ilerlese bile, kütleçekimi tarafından bükülüp büyütülebileceği anlamına gelir.

Bu durumda, Abell S1063 galaksisi, araştırmacıların incelemeyi seçtiği bölge ile güneş sistemimiz arasında yer alıyor ve erken galaksilerin ışığını odaklayarak teleskoplarla gözlemlenebilir hale getiriyor.

EN ESKİ GALAKSİDEN 90 MİLYON YIL DAHA GENÇ!

Astronomlar, JWST’yi bu eğri uzay bölgesine yönelterek ve arkadan gelen ışığı yavaşça toplayarak teleskopu yeteneklerinin sınırlarına kadar zorladılar ve erken galaksilerden gelen ilk sönük parıltıları yakaladılar.

Eğer ileri çalışmalarla doğrulanırsa, bu galaksi adayları, şimdiye kadar doğrulanmış en eski galaksi olan JADES-GS-z14-0’dan yaklaşık 90 milyon yıl daha genç olacak.

Bu galaksilerin hepsinin aynı gökyüzü bölgesinde bulunması, bunlardan çok daha fazlası olabileceğini de gösteriyor.

Continue Reading

TEKNOLOJİ

OpenAI, savunma şirketi Anduril ile ortaklık kurdu

Published

on

ABD’deki savunma teknolojisi şirketi Anduril, yapay zeka şirketi OpenAI ile ulusal güvenlik misyonları için gelişmiş yapay zeka çözümleri geliştirmek için stratejik bir ortaklık kurduklarını duyurdu.

Anduril’den yapılan açıklamada, şirketin ABD’nin yapay zekadaki liderliğini ilerletmek ve ABD ile müttefik kuvvetleri korumak için OpenAI ile iş ortaklığı yapacağı bildirildi.

Açıklamada, iki şirketin, ulusal güvenlik misyonları için gelişmiş yapay zeka çözümleri geliştirmek ve sorumlu bir şekilde uygulamak için stratejik bir ortaklık yapacağı aktarıldı.

OpenAI’nin gelişmiş modellerinin Anduril’in yüksek performanslı savunma sistemleri ve Lattice yazılım platformuyla bir araya getirileceği belirtilen açıklamada, söz konusu ortaklıkla ABD ve müttefik askeri personeli insansız hava araçları ve diğer hava cihazlarının saldırılarına karşı koruyan savunma sistemlerinin iyileştirilmesinin amaçlandığı kaydedildi.

Açıklamada, Anduril ve OpenAI’ın stratejik ortaklığının ülkenin insansız hava araçlarına karşı koyma sistemlerini ve potansiyel olarak ölümcül hava tehditlerini gerçek zamanlı olarak tespit etme, değerlendirme ve bunlara yanıt verme kabiliyetlerini geliştirmeye odaklanacağı belirtildi.

Continue Reading

TEKNOLOJİ

Dünya’nın en güçlü roketi altıncı testi geçti: Ay’a insan götürecek

Published

on

SpaceX, önümüzdeki on yıl içerisinde insanlı Ay görevlerinde kullanılması planlanan Starship uzay aracının altıncı testini başarıyla gerçekleştirdi. Şirketin sahibi Elon Musk, fırlatma kulesi bilgisayarlarıyla iletişimin kesilmesinden dolayı Super Heavy Booster’ın yakalanmasının iptal edildiğini açıkladı.

SpaceX, önümüzdeki on yıl içerisinde insanlı Ay görevlerinde kullanılması planlanan Starship uzay aracının altıncı testini başarıyla gerçekleştirdi. Şirketin sahibi Elon Musk, fırlatma kulesi bilgisayarlarıyla iletişimin kesilmesinden dolayı Super Heavy Booster’ın yakalanmasının iptal edildiğini açıkladı.
SpaceX, Starship roketinin altıncı test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

Ancak uzay ajansı güçlendiriciyi dev mekanik kollarla yakalamaktan vazgeçti.

Teksas’tan yapılan test uçuşunun sadece dört dakikasında güvenlik nedeniyle yakalama işlemi iptal edildi ve güçlendirici üç dakika sonra suya çarptı.

YAKALAMA NEDEN İPTAL EDİLDİ?

SpaceX’ten Elon Musk X üzerinden yaptığı açıklamada, fırlatma kulesi bilgisayarıyla iletişimin kesilmesi nedeniyle güçlendiricinin yakalanmasının iptal edildiğini söyledi.

Aynı zamanda, Starship’in tepesinde Teksas’tan fırlatılan boş uzay aracı, Ekim ayındaki test uçuşuna benzer şekilde dünyanın etrafında neredeyse bir tur atarak Meksika Körfezi boyunca yükseldi.

ALTINCI TEST UÇUŞU BAŞARILI

Uzayda süzülen parlak retro görünümlü araç, bir saat süren gösterinin kontrollü bir şekilde sona ermesi için Hint Okyanusu’na indi.

Bu, SpaceX ve NASA’nın astronotları Ay’a ve nihayetinde Mars’a geri götürmek için kullanmayı umduğu dünyanın en büyük ve en güçlü roketi için altıncı testti.

TERMAL KORUMA DENEYLERİ

Ulaşılan yeni hedefler arasında uzay aracının motorlarından birinin yörüngeden dönerken gerekli olacak şekilde uzayda ateşlenmesi de vardı.

Ayrıca uzay aracında termal koruma deneyleri de yapıldı ve bazı bölgeler gelecekteki uçuşlarda yakalama mekanizmalarının çalışıp çalışmayacağını görmek için ısı karolarından arındırıldı.

Ve uzay aracı girişin son bölümünde burun üstü alçalarak takla attı ve Hint Okyanusu’na dik bir şekilde düştü.

Bir sonraki test uçuşu için daha da fazla yükseltme yapılması planlanıyor.

MALİYETLERİ DÜŞÜRMEYİ HEDEFLİYOR

SpaceX eninde sonunda 121 metrelik Starship’in tamamını geri döndürmek ve yeniden kullanmak istiyor.

Tam ölçekli geri dönüşüm, işleri hızlandırırken Ay ve Mars’a kargo ve insan taşımanın maliyetini düşürecektir.

SpaceX’in Florida ve Kaliforniya’dan kalkan Falcon roketlerinin geri dönüşümü şirkete şimdiden zaman ve para kazandırdı.

4 MİLYAR DOLARDAN FAZLA ÖDEME

NASA, önümüzdeki on yıl içinde arka arkaya yapılacak görevlerde astronotları Starship ile Ay’a indirmesi için SpaceX’e 4 milyar dolardan fazla ödeme yapıyor.

Musk, bir gün Mars’ta bir şehir inşa etmek için bir Starship filosu fırlatmayı öngörüyor.

Bu, 2023’ten bu yana tamamen monte edilmiş bir Starship’in altıncı fırlatılışı oldu. İlk üçü patlamayla sonuçlanmıştı.

AY’A GİTMEK İÇİN KULLANILACAK

SpaceX için, Starship’i oldukça yakında hazır hale getirmek önemli çünkü bu, şirketin Mars’a ulaşma planlarının temelini oluşturuyor ve bu teknolojinin bir kısmı, önümüzdeki on yıl içinde NASA’nın Artemis görevlerinde Ay’a gitmek için kullanılacak.

Continue Reading