Connect with us

TÜRKİYE

Türkiye’de alevlerle mücadele sürüyor…

Published

on

Türkiye genelinde çıkan orman yangınlarına müdahale gece boyu da sürdü. Tedbir amacıyla, İzmir, Aydın, Bolu, Muğla ve Manisa’da toplam 3 bin 583 kişi güvenli alanlara tahliye edildi.

Türkiye genelinde çıkan orman ve kırsal yangınlarına havadan ve karadan müdahale sürüyor.

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde çıkan ve rüzgarın etkisiyle büyüyen orman yangınına havadan müdahale edilmeye yeniden başlandı.

Yamanlar Karatepe mevkisinde önceki gün ormanlık alanda çıkan ve yerleşim yerleri ile sanayi sitesine sıçrayıp 3 mahallenin de boşaltılmasına neden olan yangına, günün ağarmasıyla ekipler havadan müdahale etmeye başladı.

Dün gündüz saatlerinde yaklaşık hızı saatte 80 kilometreyi bulan rüzgar nedeniyle hava araçları bir süre yangına müdahale edemedi. Yangın, kara ekiplerinin müdahalesine rağmen büyük bölümü makilik olan alana yayıldı.

Karşıyaka ilçesine bağlı Doğançay ve Sancaklı Mahalleleri ile Bayraklı ilçesine bağlı Onur Mahallesi’ndeki bazı evler ile bölgedeki bir hayvan barınağı tahliye edildi. Yangının bulunduğu bölgelere çıkan yollar trafiğe kapatıldı.

Alevler bir süre sonra Örnekköy Sanayi Sitesi’ne kadar ulaştı. Yangın, buradaki geri dönüşüm fabrikası, mermer, kablo, ahşap işletmeler, mobilya atölyesi gibi birçok dükkana sıçradı.

Şehrin birçok noktasından yoğun duman görülürken, ormanlık alanlara yakın bölgelerdeki bazı ev ve araçlar, sıçrayan yangın nedeniyle zarar gördü.

Ekipler, yangını kontrol altına alma çalışmalarını şiddetli rüzgara rağmen sürdürüyor.

Bakan Yumaklı, Karşıyaka’daki yangının 3 kişinin piknik amaçlı yaktığı ateş nedeniyle çıktığını açıkladı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İzmir’in Karşıyaka ilçesindeki yangının 3 kişinin piknik amaçlı yaktığı ateş nedeniyle çıktığını söyledi.

Yangın nedeniyle İzmir’e giden Yumaklı, yangınla ilgili bilgi aldıktan sonra Seyirtepe mevkisinde yaptığı açıklamada, dün gün boyunca Türkiye genelinde 72 yangının çıktığını, bunlardan 45’inin kontrol altında olduğunu, 27’sine müdahalenin devam ettiğini hatırlattı.

BOLU

Bolu’da anızdan kaynaklı bir yangın çıktığını ve rüzgar nedeniyle çok hızlı yayıldığını dile getiren “Bu yangını çıkartanlar daha doğrusu başlatanlar gözaltında şu anda.” dedi.

Yapılan müdahalenin yanı sıra nemin yükselmesi ve sıcaklığın düşmesiyle yangının enerjisinin düşürüldüğünü kaydeden Yumaklı, İzmir Karşıyaka’da perşembe günü saat 21.10’da çıkan yangına sabaha kadar yaptıkları müdahale ile büyük yol aldıklarını söyledi.

Karşıyaka’da dün saat 10.14’te başka bir yangın çıktığını ifade eden Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her iki yangın da orman alanında başladı. Çıkış sebebi 3 kişinin piknik amaçlı yapmış oldukları, yakmış oldukları bir ateşten maalesef. Birbirine yakın devam eden bu yangınlara 5 uçak, 14 helikopter, 70 kara aracı ve 445 personel sevk ettik. Burada özellikle Yamanlar mevkisinde konut alanına yakın olması hasebiyle 17 ev yandı, 105 ev boşaltıldı, 44 iş yeri de tahliye edildi, bir evin de çatısına isabet eden bir ateş parçası sebebiyle yangın çıktı ancak itfaiye tarafından söndürüldü.”

Bölgedeki yangının rüzgarın şiddetine göre zaman zaman baskılandığını, zaman zaman da alevlenebildiğini aktaran Yumaklı, “Arkadaşlarımız gerekli tedbirlerini aldılar. Şu an için yerleşim yerlerini tehdit edecek herhangi bir unsur yok burada. Üçüncü yangın İzmir Ödemiş’te Beydağı’nda iki çocuğun otluk alanda sigara içerken çıkarmış oldukları yangın maalesef. Bunlar da gözaltına alındı.”

Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgede inanılmaz ve kararsız bir rüzgar var. Çok şükür şu ana kadar bütün bu yangınların tamamında herhangi bir can kaybı yok. Tabii ekosistemdeki canlıları artık bahsetmiyorum. Onlar için gerçekten son derece üzgünüm. Bu yangına da 3 uçak 1 helikopter, 10 kara aracı 63 personel sevk etmiştik. Bunun da enerjisi şu an için düşürülmüş vaziyette.”

AYDIN

Aydın’ın Didim ilçesindeki yangının kırsal alanda başlayıp ormana yayıldığını belirten Yumaklı, yürütülen çalışmalarla alevlerin enerjisinin düşürüldüğünü aktardı.

Aydın’ın Bozdoğan ilçesindeki yangının kendilerini endişeye sevk ettiğini anlatan Yumaklı, şöyle konuştu:

“Buradaki yangın kırsal alanda çıktı ve ormana sirayet etti. 2 uçak, 3 helikopter, 30 kara aracı, 168 personel sevk ettik. Daha sonra arkadaşlarımız buraya çok yoğun bir şekilde müdahaleye başladılar ama hakikaten bayrak direklerini bile sağa sola savuracak nitelikte inanılmaz bir rüzgar vardı ve maalesef arkadaşlarımızı çok zorluyor. Şu anda belli bir savunma hattı oluşturdular. Burada tutmaya çalışıyorlar.”

Öte yandan, Alhisar Mahallesi’nde bulunan ormanlık alandaki yangına gece boyunca havadan ve karadan müdahale sürdü. Günün ilk ışıklarıyla hava araçlarının sayısı artırıldı.

MUĞLA

Muğla Milas, Karabük Safranbolu ve Ovacık yangınlarının enerjilerinin düşürüldüğünü kaydeden Yumaklı, “Çok büyük bir aksilik olmazsa bunlarla ilgili de güzel haber vermek istiyoruz.” diye konuştu.

Sosyal medyada yazılanların hepsine kulaklarını kapadıklarını belirten Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Meteoroloji Genel Müdürlüğü bize belki de tarihte çok az görünür derecede yüksek şiddetli rüzgar, çok çok düşük yüzde 5’ler, 6’lar nem ve yüksek sıcaklıkları uyardı. Biz de konumlamalarımızı ona göre yaptık. Eğer dikkat ederseniz şu anda söylediğim bir hat üzerinde bu şartların oluşturmuş olduğu yangınlarla uğraşıyoruz. Hele ki çok basit bir şekilde aslında olmaması gereken bir şey yapıldığında işte hep beraber burada onu söndürmek için yüzlerce, binlerce insan vatandaşların endişesi, hep birlikte bunu halletmeye dönük, sorunu çözmeye dönük oluyor. Yarın, öbür gün ve önümüzdeki pazar gününe kadar hatta Meteoroloji Genel Müdürlüğü bunu uzattı. Çok düşük nem, çok yüksek şiddette rüzgar ve yüksek sıcaklık, yüksek derecede sıcaklık var. Mümkünse, olabiliyorsa, kapalı alanların dışında bir ateş yakılmasın. Evinizin dışında, iş yerinizin dışında bir ateş yakmayın. Bir çakmak bile yakmayın.”

Polemiklere girmeyeceklerini, hiçbir şekilde didişmeyeceklerini kaydeden Yumaklı, “Destek veren kurumlara, kuruluşlara, bize dua eden vatandaşlarımıza ve siz basın mensuplarına çok çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Bakan Yumaklı, İzmir Karşıyaka’da henüz ne kadar bir alanın yandığının belli olmadığını belirterek, “Bütün hava araçlarımızı çıkan yangınların tamamında kullanıyoruz. 3 gece görüşlü helikopterimiz çalıştı. Ancak onların da bir uçuş süreci, suresi var. Pilotların dinlenmesi var, işte ikmal yapacaklar, iniyorlar, kalkıyorlar. Şu an için sabaha kadar gece görüşlü herhangi bir şey çalışmayacak. Zaten ihtiyaç da yok.” dedi.

Hava araçlarının yangını söndürmediğini, şiddetini azalttığını kaydeden Yumaklı, yerde çalışanların yangını söndürdüğünü söyledi.

Yumaklı, İzmir’deki yangını çıkaran 3 kişiyi yakalama çalışmalarının devam ettiğini, İzmir Ödemiş’te 2, Bolu’da 4 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Ülke olarak gerçekten çok iyi bir ekipman gücüne sahip olduklarına dikkati çeken Yumaklı, “Çok nitelikli yetişmiş arkadaşlarımız var. Yunanistan’daki uçakların ve helikopterin geri çağırılıp çağrılmadığına dair onda da bir polemik yapılmış. Dün sabah itibarıyla geldiler onlar zaten. Yani bize ihtiyacımız olduğu anda çektik. Ayrıca tekrar sizin vasıtanızla bütün vatandaşlarımızın bu 1 hafta özellikle ama 15 Eylül’e kadar lütfen ama lütfen yangına sebep olabilecek herhangi bir şey yapmamaları konusunda buradan ikaz ediyorum, ısrar ediyorum, istirham ediyorum. Başka da nasıl söylenir bilmiyorum.”

5 İLDE 3 BİN 583 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İzmir, Aydın, Bolu, Muğla ve Manisa’daki orman yangınlarında tedbir amaçlı 3 bin 583 kişinin tahliye edildiğini bildirdi.

AFAD’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, ülkenin farklı yerlerinde devam eden yangınları kontrol altına almak için ilgili tüm kurumlarla müdahale çalışmalarının havadan ve karadan aralıksız devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İzmir, Aydın, Bolu, Muğla ve Manisa illerimizdeki yangına müdahale çalışmalarında, 90 hava aracı 4 bin 717 personel ve 1218 araç görev almaktadır. Tedbir amacıyla toplam 3 bin 583 vatandaşımızın güvenli alanlara tahliyesi gerçekleştirilmiştir.”

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TÜRKİYE

CHP Genel Başkanı Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Published

on

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçlarından soruşturma başlattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, Ümraniye’de düzenlenen partisinin mitinginde yaptığı konuşma nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlarından resen soruşturma başlatıldığını bildirdi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, bugün ilimizin Ümraniye ilçesinde düzenlenen partisinin mitinginde yapmış olduğu konuşmanın bir bölümünde, ‘İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne’ yönelik soruşturmaları yürüten yargı mensuplarımızı hedef alarak Sayın Cumhurbaşkanımıza hitapla ‘Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine, köpeğine sahip çık’ şeklinde sarf ettiği sözler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır.”

Continue Reading

TÜRKİYE

Minguzzi cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı

Published

on

Kadıköy’de, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin suça sürüklenen B.B. ve U.B’nin 24’er yıl hapis cezasına çarptırıldığı, M.A.D. ve A.Ö’nün beraatine karar verildiği davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.

Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, somut olayda B.B. ve U.B’nin öldürme kararını ne zaman aldıkları ve bu kararın ifası amacıyla ne zaman hazırlık hareketlerine başladıklarının şüpheden arındırılmış, net şekilde tespitinin yapılamadığı belirtildi.

Kararda, B.B. ve U.B. ile maktulün ilk karşılaşma ve öldürme eyleminin gerçekleşmesi arasında geçen sürenin yaklaşık 10-15 dakika kadar kısa bir süre olduğu nazara alındığında, B.B. ve U.B’nin suçun icra hareketine başlamadan evvel makul bir sürenin geçip, ulaştıkları ruhi sükunete rağmen bu kararlarından vazgeçmeyip eylemi gerçekleştirmeye yönelik karar verdiklerinin kabulünün mümkün olmayacağı, bu nedenle verilen cezada “tasarlayarak öldürme” nitelikli hali uygulanmadığı kaydedildi.

B.B. tarafından gerçekleştirilen bıçakla saldırı eylemindeki darbe sayısının çokluğunun ya da U.B’nin yere düşen maktule tekme atarak eyleme iştirak etmesinin, tek başına canavarca hisle hareket edildiğini göstermediği ifade edilen kararda, canavarca his halinin uygulanabilmesi için psikolojik olgunun saptanması gerektiği, suça sürüklenen B.B. ve U.B’nin canavarca hisle hareket ettiklerine ilişkin delil bulunmadığı ve bu nedenlerle gerekli şartlar oluşmadığı için bu yönden ceza verilmediği belirtildi.

Gerekçeli kararda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının talep edildiği ancak tanık beyanı ve suça sürüklenen B.B. ve U.B’nin ifadelerinin birbirleriyle çelişiyor olması dikkate alındığında, mağdurun ilk haksız harekette bulunulduğunun tespit edilemediği ve suçun haksız tahrik altında işlendiği kanaati oluşmadığı bildirildi.

Kanunun çocukların gelişimlerini tamamlamamış olmaları gerekçesiyle yetişkinlerden farklı ceza miktarları belirlediği kararda, bu miktarlar arasında yaş ve bilinçle orantılı bir şekilde ceza miktarı tayin edilmesi gerektiği anımsatıldı.

Kararda, suça sürüklenen B.B. ve U.B’nin 15 yaşını bitirmiş olmalarına rağmen kendi yaş gruplarındaki bir kişiye göre suç ve eyleme yönelik bilinçlerinin fazla olduğu, B.B’nin U.B’ye cezaevinden gönderdiği mektupta “Ama kimseye de kendini ezdirme, kimseyi de ezme. Düzenini kur baba orada. Benim burada düzenim var.” şeklinde ifadeleriyle eyleme ilişkin bilinçlerinin anlaşıldığı dikkate alınarak, 24’er yıl hapisle cezalandırılmalarına karar verildiği belirtildi.

Gerekçeli kararda, suça sürüklenen B.B. ve U.B’nin eylemden sonra pişmanlıklarını yansıtır tutum ve davranışlarının heyetçe gözlemlenmemiş olması, eylem sonrasında metro kamera kayıtlarına yansıyan görüntülerde B.B’nin eylemi yanındaki arkadaşlarına anlatış şekli ve cezaevinde gönderilen mektup da dikkate alınarak cezalarda indirim yapılmadığı kaydedildi.

M.A.D. VE A.Ö. HAKKINDA VERİLEN BERAAT KARARININ GEREKÇESİ

Kararda, M.A.D. ve A.Ö’nün eyleme yardım etme suretiyle iştirak etmelerinden bahisle cezalandırılmalarının talep edildiği, ancak tanıkların beyanlarında eyleme iştirak ettiklerine ilişkin herhangi bir görgüsünün olmadığından bahsettiği belirtildi.

Dava kapsamında, M.A.D. ve A.Ö’nün maktul ile önceye dayalı bir tanışıklıklarının ve husumetlerinin olmadığının anlaşıldığı ifade edilen kararda, bu durumun maktulün ailesinin, M.A.D. ve A.Ö’nün ve tanıkların beyanları ile incelenen belge ve kayıtlar doğrultusunda anlaşıldığı kaydedildi.

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

“İncelenen dijital materyaller ve iletişimin tespitleri dikkate alındığında suça sürüklenen çocukların birbirleriyle veya diğer suça sürüklenen çocuklar B.B. ve U.B. ile aralarında olay öncesinde olaya ilişkin herhangi bir yazışmanın tespit edilememesi, yine suça sürüklenen çocuklar ile aileleri arasında olay öncesinde yapılan ve olaya ilişkin bir yazışma olmaması ve her ne kadar görüntü kayıtlarında suça sürüklenen çocuklar zaman zaman bir arada bulunsalar da aralarında ne tür bir konuşma geçtiğinin tespit edilememesi nedeniyle M.A.D. ve A.Ö’nün eyleme iştiraklerini ortaya koyan kesin bir tespit bulunamamıştır.”

M.A.D. ve A.Ö’nün olay sırasında pazar yerinde olmasının yahut olay sonrasında B.B. ve U.B. ile aynı metrobüste olmalarının tek başına suça iştirak iradelerini göstermeyeceği kaydedilen kararda, her ne kadar M.A.D’nin perdeleme yaparak suçta kullanılan bıçağın temin edilmesini kolaylaştırdığı iddia edilmişse de görüntü kayıtlarında buna ilişkin net bir tespitin yapılamadığı ifade edildi.

Gerekçeli kararda, bilirkişinin kameranın bakış açısı, olay yerine olan uzaklığı, çözünürlük kalitesi gibi belirttiği nedenler ve “B.B’nin bıçağı sol kol bilek arasına koyarcasına hareket ettiği” tespiti birlikte değerlendirildiğinde, B.B’nin bıçak alma anını veya sonrasında saklama anını M.A.D’nin bildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı vicdani kanıya varılmadığı belirtildi.

M.A.D. ve A.Ö’nün, B.B. ve U.B’nin yanlarında bulunarak suç iradesini cesaretlendirdikleri, maktulün korkmasına, direncinin kırılmasına sebebiyet verdikleri, suçun işlenmesini kuvvetlendirdikleri iddia edildiği belirtilen kararda, suç işleme iradesini etkileyen desteğin varlığının failin iç dünyasıyla alakalı olduğu, bu hususun kabulünün faillerin iç dünyalarının yorumlanması niteliği taşıyacağı ve dosya kapsamında maddi delil ile desteklenemediğinden suçun işlenmesinde bir etkileri olduğuna dair şüpheden uzak kanıya varılamadığı kaydedildi.

Kararda, M.A.D. ve A.Ö’nün, B.B. ve U.B’nin suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaat etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde hangi eylemlerde bulunduklarının mahkumiyete yeterli delillerle sabit olmadığından beraatlerine karar verildiği belirtildi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 24 Ocak’ta Mattia Ahmet Minguzzi’nin kaykay malzemesi almak için arkadaşlarıyla Kadıköy Hasanpaşa’daki tarihi salı pazarına gittiği, burada dolaştıkları sırada U.B. (15) ve B.B. (15) ile karşılaştıkları, aralarında geçen konuşmanın ardından B.B.’nin Minguzzi’yi ittiği aktarılmıştı.

B.B’nin, dolaşmaya devam eden Minguzzi’nin tekrar karşısına çıkarak yumruk attığı belirtilen iddianamede, şüphelinin elindeki bıçakla Minguzzi’yi vücudunun farklı bölgelerinden yaraladığı anlatılmıştı.

İddianamede, U.B’nin de yere düşen Minguzzi’ye tekme attığı, çevredeki vatandaşların müdahalesinin ardından U.B. ve B.B’nin kaçtıkları kaydedilerek, olaydan sonra hastanede tedavi altına alınan Minguzzi’nin 17 gün sonra 9 Şubat’ta yaşamını yitirdiği ifade edilmişti.

Adli Tıp Kurumundan alınan otopsi raporuna göre, vücudunda 3 kesici alet yaralanması, göğsünde delici alet yarası olan Minguzzi’nin ölüm nedeninin kesici aletle saldırıya bağlı iç organ yaralanması olduğu kaydedilmişti.

İddianamede, U.B’nin Minguzzi’yi tekmelediği, B.B’nin ise tezgahtan aldığı bıçakla birden fazla kez bıçakladığı kaydedilerek, olaydan sonra yakalanıp tutuklanan her iki suça sürüklenenin “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan 18’er yıldan 24’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, olay günü B.B. ve U.B. ile hareket ettikleri belirlenen M.A.D. ve A.Ö. hakkında “çocuğu kasten öldürmek suçuna yardım”dan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis istemiyle birleştirilme talepli iddianame hazırlanmıştı.

MAHKEMENİN KARARI

Davanın görüldüğü Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen B.B. ve U.B’yi “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan 24’er yıl hapisle cezalandırmıştı. Cezada indirim uygulamayan heyet, B.B. ve U.B’nin tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.

Heyet, M.A.D. ve A.Ö’yi ise “çocuğu kasten öldürmek suçuna yardım”dan beraatlerini kararlaştırıp, tahliye etmişti.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davada, “suça sürüklenen çocuklar” sıfatıyla yargılanan A.Ö. ve M.A.D. hakkında verilen beraat ve tahliye kararının kaldırılması için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvurusunda bulunmuştu.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin dava dosyası üzerindeki incelemesi sürüyor.

Continue Reading

TÜRKİYE

Cevdet Yılmaz: Türkiye 2025’te yüksek gelirli ülkeler ligine girecek

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin AB ortalamasına yaklaşma hedefini vurguladı. Yılmaz, kişi başına gelirin geçmişte 30 iken bugün 70 olduğunu, 2025’te ise Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler ligine yükseleceğini söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN TÜRK’te ekonomi ve sosyal politikalarla ilgili soruları yanıtladı. Yılmaz, Türkiye’nin AB ortalamasına yaklaşma hedefini vurgulayarak, “AB’de kişi başına gelir 100 ise bu rakam geçmişte 30’du, bugün 70 oldu. Avrupa ortalamasının yüzde 100’ünü yakalayamadık ama bunu başaracağız. 2025’te Türkiye ilk defa yüksek gelirli ülkeler ligine girecek” dedi.

Yılmaz, enflasyonun vatandaşın temel meselesi olduğunu belirterek, “Birinci önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonu kademeli bir şekilde aşağı çekiyoruz. 2024’te yüzde 44’e düştü, bu yıl yüzde 30 civarında bekliyoruz. Rakamlar pazartesi net olarak açıklanacak” ifadelerini kullandı.

2026 hedefinin yüzde 20’nin altı, 2027’de ise tek haneler olduğunu belirten Yılmaz, temel mallarda hedefe ulaşıldığını, hizmet sektöründe ise özellikle kira ve eğitim kalemlerinde geriden gelindiğini söyledi. Enflasyonla mücadelede üç ayaklı politika izlediklerini aktaran Yılmaz, “Birincisi para politikası, diğer taraftan maliye politikamız var. 90 milyar dolarlık deprem harcamasına rağmen mali disiplini koruyoruz. Üçüncü ayağımız ise yapısal dönüşümler ve arz yönlü politikalar” dedi.

Yılmaz, enflasyonun aşağı yönlü hareket ettiğini belirterek, gıda fiyatlarındaki kuraklık ve don etkilerini fırsatçılık ile birlikte değerlendirdiklerini söyledi. “Vatandaşlarımız bu düşüşü zamanla görecek. Temel hedefimiz enflasyonu düşürmek” diye konuştu.

Dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz, “Dünya eski dünya değil. Tarife tartışmaları, çatışmalar ve pandeminin etkileriyle dünya ekonomisi sadece yüzde 15 büyüdü. Türkiye ekonomisi ise yüzde 30 büyüdü. Siyasi istikrar ve öngörülebilir politikalarımızla pozitif ayrışma gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

Emeğin milli gelirden aldığı payın 2025’in ilk yarısında yüzde 35,9 ile tarihimizin en yüksek noktalarından biri olduğunu belirten Yılmaz, istihdamın korunmasının sosyal adalet açısından kritik olduğunu vurguladı. Kadın ve genç istihdamının önemine dikkat çeken Yılmaz, büyümenin tüketim yerine yatırımla sağlandığını söyledi.

Tarım sektörüne ayrılan bütçeye de değinen Yılmaz, “Tarım stratejik bir sektör. 2026 bütçesinden 888 milyar ayırdık. Çiftçilerimizin faizlerinin yüzde 70’ini devlet olarak ödüyoruz. Don ve kuraklık gibi iklim etkilerine karşı uzun vadeli çalışmalarımız var” dedi.

Su yönetimi ve mahalli idarelerin yatırımlarına ilişkin de konuşan Yılmaz, şehir içi su kayıp-kaçaklarının önlenmesinin ve kıyı bölgelerinde deniz suyu arıtma çalışmalarının önemine dikkat çekti.

Altın üzerinden satın alma gücünün ölçülmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Yılmaz, “Altın üzerinden ölçmek ekonomik rasyonellikten uzak. Asgari ücret ve temel kalemlerde satın alma gücü artıdayız. Bu tür ölçümler popülizmdir” ifadelerini kullandı.

Continue Reading