Connect with us

GÜNDEM

Teğmen Ebru Eroğlu’nun savunması ortaya çıktı: Biz Atatürk’ün izinden yürüyen subaylarız

Published

on

Türkiye’deki Kara Harp Okulu’ndan yemin töreni sırasında ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı attığı ve kılıç kaldırdığı süreç hakkında ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenlerden Ebru Eroğlu’nun savunması ortaya çıktı.

Türkiye’deki harp akademisinden başarı ile mezun olan genç teğmenler, yemin töreni sırasında “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attığı ve kılıç kaldırdığı için ihraç istemiyle disipline sevk edilmişti.

TELE1’den Ersin Eroğlu’nun haberine göre, Türkiye’nin dönem birincisi olarak tanıdığı Teğmen Ebru Eroğlu’nun savunması ortaya çıktı.

“HARBİYELİ RUHU TAŞIYAN SUBAYLARIZ”

Mezuniyet törenine dair yaşananları aktaran Teğmen Ebru Eroğlu, şunları ifade etti:

“TSK’da gelenek haline gelen kılıç çatmak için devre arkadaşlarımın toplandığını gördüm. Bu esnada ailemle mezuniyetimi kutlarken oraya koşanlarla beraber ben de bu gurur verici ana katılmak istedim. Koşarak arkadaşlarımın arasına geldim. Öncelikle ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye birçok defa bağırdık, daha sonra devamında gelenek haline geldiği üzere kılıçlarımızı çattık, o anın verdiği heyecan ve gururla devre birincisi olarak resmi tören bittiği için ailelerimizin de bulunduğu sahanın içinde ve çevremizde olduğu halde en son 2022 yılında okunan subay andını ben söyleyip devre arkadaşlarım tekrar ederek okuduk.

“EMRİ YERİNE GETİRDİM”

Bize verilen emir söz konusu andın resmi törende okunmamasına yönelikti ve ben de bu emri yerine getirdim. Tören sonrası ailelerle mezuniyetimizi kutlarken kendiliğinden, aniden gelişen ve plansız bir şekilde heyecan ve mutluluk ile orada bulunan devre arkadaşlarımla yaptığımız bir kutlamadan başka bir şey değildir. 2023 yılında da 3’üncü sınıf harbiyeli olarak görevli olduğum diploma ve mezuniyet töreninde resmi, safhanın bitme protokolün ayrılmasından sonra mezun olan Teğmenlerin çatarak ‘Atatürk Gençleriyiz’ marşını okuduklarına şahit oldum. O dönem bu olay sosyal medyada yer almadığı için çok fazla gündem olmadı. Ben de kılıç çatıma olayının yasak olmayacağını değerlendirdim. Devre birincisi olduğum için bu andı okudum”

“‘AMACINIZ NEYDİ’ TARZINDA SORULAR SORDULAR”

Kara Harp Okulu komutanlarının kendilerine, “Neden yaptınız, amacınız neydi?” diye sorduğunu aktaran Teğmen Eroğlu savunmasına şöyle devam etti:

“Ben ‘Bir amacımızın olmadığını’ söyledim. Olayların üzerinden, hatırladığım kadarıyla, 4-5 gün geçmesine müteakip bu yapılan konuşmanın ve kendi cevabımın haberlerde yer aldığımı gördüm. Olayın üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen bu konuşmanın yeniden haberlerde yayımlanmasını mantıklı bulmuyorum. Bu konuşmaları hiçbir şekilde ben kendim bir haber sayfasına vermedim. Zaten böyle bir girişimin süreç boyunca bana zarar vereceğinin farkındaydım.”

“ARKADAŞLARIMA ZARAR GELİRSE…”

Teğmen Ebru Eroğlu savunmasında kendisinin 5 yıl boyunca yetiştiren kuruma ihanet edecek biri olmadığını belirterek, “Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Aralarında Teğmen Ebru Eroğlu’nun da bulunduğu Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde genç teğmenler, kılıçlarını havaya kaldırarak hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atmıştı.

Bu görüntüler sosyal medyada gündem olmuş, genç teğmenler hedef gösterilmişti.

Teğmenler Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç ihracı istenmişti.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Arıklı: Yeni sistemi hayata geçirirken tüm paydaşlarla yakın istişare içerisinde olmayı sürdüreceğiz

Published

on

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toplu Taşıma Master Planı projesinin  tamamlandıgını,  önümüzdeki haftadan itibaren tüm paydaşlarla görüştükten sonra şirketi kurma sürecinin  başlayacağını söyledi.

Bakan Arıklı, bu süreçte  taşımacılar, üniversiteler, belediyeler, Ana Muhalefet  ve iktidar ortakları ile tek tek görüşüp, halkı daha fazla bekletmeden yeni ve çağdaş toplu taşıma sistemini hayata geçirmek istediklerini kaydetti.

Kıbrıs Türk Çağdaş Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (Kar-İş) ile Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği temsilcilerini kabul eden Arıklı, KKTC Toplu Taşıma Master Planı ile ilgili bilgi verdi.

Arıklı, ülkede bir çok sorunu çözecek olan ve ülke ekonomisine katma değer sağayacak modern ve çağdaş bir toplu taşıma sistemi ile ilgili taşımacıların sorularını da  yanıtladı.

Arıklı, yeni sistemi hayata geçirirken tüm paydaşlarla yakın istişare içerisinde olmayı sürdüreceklerini ifade etti.

Continue Reading

GÜNDEM

Gönyeli-Alayköy’de altyapı çalışmaları devam ediyor: 150 metrelik kanalizasyon hattı tamamlandı

Published

on

Gönyeli-Alayköy Belediyesi, Şht. Hüseyin Amca Caddesi ile Temiz Düşün Çemberi arasında 200 mm çapında, 150 metre uzunluğunda yeni kanalizasyon hattı döşedi. Başkan Hüseyin Amcaoğlu, altyapı çalışmalarının kent genelinde süreceğini açıkladı.

Gönyeli-Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla altyapı çalışmalarına dair bilgi verdi.

Açıklamada, Şht. Hüseyin Amca Caddesi ile Temiz Düşün Çemberi arasındaki güzergâhta 150 metre uzunluğunda ve 200 mm çapında yeni bir kanalizasyon hattı döşendiği bildirildi.

Amcaoğlu’nun yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Altyapı Güçlendirme Çalışmalarımıza Devam!

Gelişen kentimizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, Şht. Hüseyin Amca Caddesi ile Temiz Düşün Çemberi arasındaki güzergahta 150 metre uzunluğunda, 200 mm çapında kanalizasyon hattı döşedik.

Kent genelindeki altyapıyı güçlendirmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz”

 

 

Continue Reading

GÜNDEM

İran’da ateş çemberinden Türkiye’ye: Ahmet Savaşan’ın zorlu tahliye yolculuğu

Published

on

UBP Milletvekili Ahmet Savaşan, gözlemci olarak katıldığı konferans için bulunduğu İran’da, zorlu tahliye süreci sonunda Türkiye’ye ulaştı.

İsrail’in İran’a düzenlediği hava saldırıları sırasında, İran’da bulunan Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili Ahmet Savaşan ve Remzi Gardiyanoğlu yaşanan krizin tam ortasındaydı. Gözlemci üye sıfatıyla katıldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 3. Sağlık Turizmi Konferansı için İran’da bulunan Savaşan, saldırılar sırasında bir anda kendini ateş çemberinin içinde buldu.

İran hava sahasının kapanması, güvenlik tehdidinin artması ve diplomatik trafiğin yoğunlaştığı saatlerde, Tahran’daki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin koordinesinde tahliye planı hazırlandı. Savaşan, güvenliği sağlanmış bir konvoyla, büyükelçilik tarafından görevlendirilen korumalar eşliğinde İran’dan Türkiye’ye doğru yola çıktı.

12 saati aşkın bir zaman alan zorlu karayolu yolculuğu, zaman zaman güvenlik kontrolleri, iletişim kesintileri ve gerilim dolu bekleyişlerle geçti. Ancak Savaşan ve beraberindeki heyet, sabahın ilk ışıklarında Türkiye sınırına ulaşarak güvenli bir şekilde yurda giriş yaptı.

Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Çok şükür, Türkiyemizdeyiz,” diyerek duygularını paylaşan Ahmet Savaşan; Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçisi Hicabi Kırlangıç’a, büyükelçilik personeline, Urumiye Başkonsolosu A. Cüneyt Akbal’a, süreçte görev alan kolluk kuvvetlerine ve emeği geçen tüm yetkililere teşekkür etti.

Savaşan ayrıca, süreci yakından takip eden Türkiye Cumhuriyeti devlet yetkililerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, Başbakan Ünal Üstel’e, Başbakan Yardımcısı ve Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’na, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na da özel olarak teşekkür etti.

Ailesine, dostlarına ve destek mesajlarıyla yanlarında olduklarını hissettiren herkese minnet duygularını ileten Savaşan, paylaşımını “Türkiyemizdeyiz. İyiyiz. Güvendeyiz” sözleriyle tamamladı.

Ahmet Savaşan’ın İran’dan Türkiye’ye uzanan bu kritik tahliye süreci, sadece bir yolculuk değil, aynı zamanda diplomatik dayanışma ve kriz yönetiminin de somut bir örneği oldu.

Continue Reading