Connect with us

TEKNOLOJİ

OpenAI, ilk Asya ofisini Tokyo’da açtı

Published

on

Yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI, Asya bölgesindeki ilk ofisini Japonya’nın başkenti Tokyo’da açtı.

OpenAI’ın açıklamasında şirketin “İnsanlığa zararsız yapay zeka üretmek” mottosuyla hareket ettiği belirtilerek, “Teknolojideki küresel liderliği, hizmet kültürü ve yeniliği benimseyen topluluğu nedeniyle ilk Asya ofisimiz olarak Tokyo’yu seçtik.” ifadesi kullanıldı.

Yeni ofisin, OpenAI ürünlerinden, karmaşık iş süreçlerinin otomatikleştirilmesinden faydalanan Toyota, Rakuten ve Daikin gibi kurumsal müşterilerle teması hızlandıracağı vurgulandı.

Açıklamada şirketin Japonya pazarına yönelik, metinleri mevcut modelden daha hızlı çeviren ve özetleyen, Japonca için optimize edilmiş özel sohbet robotunu hizmete sunduğu kaydedildi.

Firma, yeni ofisi aracılığıyla müşteri desteği dahil kurumsal hizmetler sunmayı ve Japonya içinde yönetim çerçevesi oluşturmayı planlıyor.

Devlet televizyonu NHK’ye göre, yeni ofisin açılışı dolayısıyla Çiyoda bölgesindeki otelde düzenlenen basın toplantısına iş ve bürokrasi dünyasından temsilciler katıldı.

– “Ortaklığın ilk adımı”

OpenAI Üst Yöneticisi (CEO) Sam Altman, toplantıya gönderdiği video mesajda Tokyo’daki ofisi “Japonya halkı ve iş dünyasıyla uzun vadeli olmasını umduğu ortaklığın ilk adımı” olarak niteledi.

Altman, “Yapay zekanın insanları daha üretken olmaya teşvik ederek çalışmaları hızlandıracağına, aynı zamanda henüz hayal bile edilemeyen yeni sektörlere değer katacağına inanıyoruz.” dedi.

OpenAI yöneticilerinden Brad Lightcap, toplantıdaki konuşmasında Japonya’nın 2 milyondan fazla müşteriyle, OpenAI sohbet robotunu kullanan en büyük pazarlardan olduğunu belirtti.

– Dublin ve Londra’da açılmıştı

Uluslararası operasyonlarını geliştirmeyi hedefleyen ABD merkezli yapay zeka ürünleri geliştiricisi OpenAI, 2023’te Londra ve Dublin’de ofis açtığını duyurmuştu.

CEO Sam Altman, Nisan 2023’teki Tokyo ziyareti kapsamında Başbakan Kişida Fumio ile görüşmesinde ulusal pazara yönelik yatırım olasılıklarını ele almıştı.

Görüşmede Altman, “Bu teknolojinin artılarını ele aldık ve eksilerini nasıl azaltabileceğimizi konuştuk. Japon kültürüne ve diline uygun bir model oluşturmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TEKNOLOJİ

İsveçli bilim insanları ‘dünyanın en güçlü bataryasını’ üretti

Published

on

İsveçli araştırmacılar, ticari olarak kullanılabilecek kadar yoğun enerjiye sahip karbon fiber kompozitten bir batarya üretmeyi başardı.

Bataryayı geliştiren araştırmacılar ürünlerinin birçok sektörde kullanılabileceğini söylüyor.

Karbon fiberden üretilen güçlü ve oldukça hafif bu yeni batarya, uçakların elektrikle çalışmalarının önünü açabilir.

İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nden araştırmacılar, ürünlerinin yük taşımalarında kullanılabilecek kadar sağlam olduğunu vurguluyor.

“Dünyanın en güçlü bataryası” olarak tanıtılan bu ürün, hafifliği ve buna tezat oluşturacak şekilde sağlamlığı ile bir aracın menzilini artırabilir.

Yakın zamanda Advanced Materials dergisinde bir makale de yazan Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nden bilim insanı Richa Chaudhary, “Ticari olarak kullanılabilecek, karbon fiber kompozitten yapılmış, alüminyum kadar sert bir batarya yarattık,” diyor.

Pili geliştiren ekip, ürünlerinin çok farklı sektörlerde kullanılabileceğini düşünüyor. Prof. Leif Asp, “Kredi kartı inceliğinde cep telefonları ya da yarı ağırlığında dizüstü bilgisayarların” geliştirdikleriyle bataryayla mümkün olabileceğini söylüyor.

Asp, çalışmalarının otomotiv ve havacılık endüstrisinden de yoğun ilgi gördüğünü vurguluyor. Elektrikle çalışan uçakların önündeki en büyük zorluklarından biri, bataryalardaki güç kaynağının enerji yoğunluğunu dengelemek.

Ortalama bir batarya, jet yakıtından 40 kat daha ağır – ayrıca daha fazla yer kaplıyor. Yeterli enerjiyi sağlayabilecek hafif bir batarya, araca entegre edilebilir ve birçok sorunu çözebilir.

Ancak eleştirmenler, bunun bataryaların yapının ayrılmaz bir parçası haline gelmesi nedeniyle ileride yapılacak yenilenmelerin son derece zorlaştığını belirtiyor.

Chalmers Teknoloji Üniversitesi’ndeki ekip, elektrikli araçların çalıştırılması için gereken enerji miktarını da azaltabileceklerini iddia ediyor.

Prof. Asp, “Elektrikli araçlar üzerinde yaptığımız çalışmalar, rekabetçi bataryalarla bugün olduğundan %70 daha uzun süre hareket edebileceklerini gösteriyor,” dedi.

İlk araştırma sonuçlarını 2018 yılında yayınlayan ekip büyük ilgi gördü.

2021’de, bir lityum-iyon bataryanın kapasitesinin yaklaşık %20’si kadar olan 24 watt-saat enerji yoğunluğuna sahip bir batarya ile ilk büyük atılımlarını yaptılar.

Son versiyon, kilogram başına 30 watt-saat enerji yoğunluğuna ulaşıyor ve bu, çoğu batarya ile aynı standartlara tam olarak ulaşmasa da bazı avantajlara sahip.

Prof. Asp ayrıca, “Çok işlevli özellikler açısından, yeni bataryamız selefinden iki kat daha iyi ve aslında dünya çapında şimdiye kadar yapılmış en iyi batarya,” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

TEKNOLOJİ

Google’ın yapay zekası size taş yedirebilir

Published

on

Google’ın “AI Overviews” uygulaması, arama sonuçlarının özetlerini sağlamak için rakip ürün ChatGPT’yi destekleyen teknolojinin aynısı olan üretken yapay zekayı kullanarak sizi bağlantılara tıklamaktan kurtarıyor.

“Muzları nasıl daha uzun süre taze tutabilirim” sorusuna, “Serin, karanlık bir yerde ve elma gibi diğer meyvelerden uzakta saklayın” gibi faydalı ipuçlarının özetini oluşturmak için yapay zekayı kullanıyor.

Bu kısma kadar her şey faydalı ancak bazı sorulara alınacak cevaplar felaket seviyesinde tehlikeli olabilir.

Google şu anda bu sorunları tek tek çözmeye çalışıyor ancak bu, arama devi için bir tanıtım felaketine dönüşebilir.

Günde en az beş küçük taş yiyin, pizzanızın üzerine yapıştırıcı dökün

AI Overviews’e sorulan bir sorunun cevabında astronotların Ay’da kedilerle tanıştığını, onlarla oynadığını ve bakım sağladığını” da söylüyor.

Yapay zekaya göre Neil Armstrong ‘İnsan için küçük bir adım’ dedi çünkü bu bir kedi adımıydı. Buzz Aldrin ayrıca Apollo 11 görevinde kedileri de görevlendirdi.

Daha da endişe verici olanı, kayaların hayati bir mineral ve vitamin kaynağı olduğundan, günde en az bir küçük taş yemeniz gerektiğinden bahsediyor ve pizzanın üstüne yapıştırıcı koymanızı öneriyor.

Google’ın yapay zekası “depresif hisseden” bir kullanıcıya da Golden Gate Köprüsü’nden atlayabileceklerini söyledi.

Yeni özellik, önyargıları ve yanlış bilgileri sürdürebileceği ve acil durumda yardım arayan insanları tehlikeye atabileceği konusunda uyaran uzmanları alarma geçirdi.

Bu neden oluyor?

Temel sorunlardan biri, üretken yapay zeka araçlarının neyin doğru olduğunu bilmemesi, yalnızca neyin popüler olduğunu bilmesidir.

Örneğin, internette taş yemekle ilgili çok fazla makale yok çünkü bunun kötü bir fikir olduğu aşikar.

Ancak The Onion’da taş yemekle ilgili çok okunan bir hiciv makalesi var . Böylece Google’ın yapay zekası, özetini neyin doğru olduğuna değil, neyin popüler olduğuna dayandırdı.

Eğer bu gerçekten aramanın geleceğiyse, o zaman inişli çıkışlı bir yolculukla karşı karşıyayız. Google elbette OpenAI ve Microsoft’u yakalamaya çalışıyor .

Yapay zeka yarışına liderlik etmek için gereken mali teşvikler çok büyük . Bu nedenle Google, teknolojiyi kullanıcıların eline sunma konusunda geçmişe göre daha az ihtiyatlı davranıyor.

 

Continue Reading

TEKNOLOJİ

Pamuk şeker kadar hafif ve kabarık gezegen keşfedildi

Published

on

Araştırmacılar,2023 yılında keşfi yapılan, Jüpiter’den daha büyük boyutta olan “WASP-193b” adlı gezegegen ile ilgili yeni bulgular elde etti. Yeni bilgilere göre ötegezegenin pamuk şeker kadar kabarık ve hafif olduğu açıklandı.

Araştırmacılar, 2023’te ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) tarafından keşfi duyurulan “WASP-193b” ötegezegeni hakkında yeni bulgular elde etti.

“WASP-193b” ötegezegeninin boyutuna göre oldukça düşük yoğunluğa sahip olduğunu tespit eden araştırmacılar, “pamuk şeker” kadar kabarık ve hafif yapıya sahip olduğunu belirledi.

Araştırmacılar, ötegezegenin çoğunlukla hidrojen ve helyumdan oluştuğu için bu kadar düşük yoğunluğa sahip olduğunu tahmin ediyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) gökbilimci Khalid Barkaoui, “Gezegene süper kabarık diyoruz çünkü gezegen katı maddeler yerine çoğunlukla hafif gazlardan oluşuyor.” dedi.

WASP-193b, şimdiye kadar keşfedilen en az yoğun ikinci gezegen olarak kayırlara geçti.

Continue Reading

Facebook