Connect with us

DÜNYA

İsrail, Gazze Şeridi’ne saldırılarını 114 gündür aralıksız sürdürüyor

Published

on

İsrail güçlerinin, Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırıların 114. gününde, onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin güneydoğusundaki Ez-Zeytun Mahallesi’nde Selmi ailesine ait evi bombalaması sonucu en az 8 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı.

Bombalanan evin enkazında hala çıkarılmayı bekleyenler olduğu ifade edildi.

İsrail topçu birliklerinin, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentindeki evleri bombalaması sonucu ölen ve yaralanan Filistinliler kentteki Nasır Tıp Kompleksi’ne nakledildi.

Gazze’nin güneybatısındaki Tel el-Heva Mahallesi’ne ve kentin batı bölgelerine de bir dizi hava saldırısı düzenleyen İsrail ordusu, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu çok sayıda kişiyi öldürdü ve yaraladı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bölgeleri de gece boyu havadan ve karadan bombaladı; saldırılar nedeniyle yıkılan binaların enkazından çıkarılamayan kişiler olduğu aktarıldı.

İsrail’in Gazze saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 26 bin 422’ye yükseldi

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarının 114. gününde, öldürülen Filistinlilerin sayısı 26 bin 422’ye, yaralı sayısı 65 bin 87’ye yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 165 kişinin öldürüldüğü, 290 kişinin de çeşitli şekillerde yaralandığı belirtildi.

Saldırıların devam etmesi nedeniyle acil sağlık ve sivil savunma ekiplerinin enkaz altındakilere ya da yollardaki yaralılara ulaşamadığı aktarıldı.

Açıklamada, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılar sonucu öldürülen Filistinlilerin sayısının 26 bin 422’ye, yaralı sayısının da 65 bin 87’ye yükseldiği belirtildi.

Han Yunus kentinde son 48 saatte düzenlediği saldırılarda 350 kişi öldü

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Han Yunus’ta son 48 saatte “38 katliam” gerçekleştirdiği ifade edildi.

Açıklamada, İsrail’in soykırım suçu işleme niyetini ortaya koyan bu katliamlarda 350 Filistinlinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Sağlık ve sivil savunma ekiplerinin, İsrail ordusunun engellemeleri nedeniyle halen sokaklarda ve yollardaki onlarca cesede ulaşamadığı kaydedildi.

Öte yandan, Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, Han Yunus’ta Kızılay’a bağlı El-Emel Hastanesindeki ablukanın devam etmesi nedeniyle 3 kişinin cenazesinin hastane avlusuna defnedildiği aktarıldı.

Açıklamada, Filistinlilerden birinin dün, 2’sinin de bugün öldüğü belirtildi.

İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 11 bini çocuk, 7 bin 500’ü kadın olmak üzere 26 bin 257 Filistinli öldürüldü, 64 bin 797 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 220’si karadan işgal sürecinde olmak üzere 557 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 373 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 30 Lübnanlı sivil ve 171 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.

İsrail ordusu 4’üncü ve 55’inci yedek tugaylarını Gazze’den çekti

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’ni karadan işgalinde savaşan 4’üncü ve 55’inci yedek tugaylarını geri çektiği bildirildi.

İsrail ordu radyosu, ordunun, 4’üncü ve 55’inci yedek tugaylarını görevlerini tamamladıktan sonra Gazze Şeridi’nden çektiğini duyurduğunu aktardı.

İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre de İsrail ordusunun, görevlerinin sona ermesinin ardından Gazze Şeridi’ndeki 4. Kiryati Yedek Tugayı ile 55. Tugayı’nı geri çektiği belirtildi.

Haberde, Kiryati Yedek Tugayı’nın, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kenti kuzeyinde ve doğusunda Hamas hareketine karşı şiddetli çatışmalara katılmasının ardından dün gece güney Gazze’den ayrıldığı bilgisine yer verdi.

Geri çekilen 55’inci Tugay’ın ise 5 taburdan müteşekkil “Mızrağın Ucu” olarak bilinen paraşütçülerden oluştuğuna dikkat çekildi.

İsrail ordusu dün aylarca çatışmalara katıldıktan sonra 7107’nci Askeri Mühendislik Taburunun Gazze’den çekildiğini duyurmuştu.

İsrail, Gazze saldırıları için konuşlandırdığı 4 askeri tümenden biri olan 36. Tümeni Ocak ayı ortalarında geri çekmişti.

27 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne karadan işgal sürecine giren İsrail kuvvetlerinin sayısı ve niteliğine ilişkin herhangi resmi bir rakam bulunmuyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 220’si karadan işgal sürecinde olmak üzere 557 askerinin öldürüldüğünü duyurmuştu.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 11 bini çocuk, 7 bin 500’ü kadın olmak üzere 26 bin 422 Filistinli öldürüldü, 65 bin 87 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DÜNYA

NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2’nin komutası Türkiye’ye geçti

Published

on

NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2’nin (SNMG-2) komutası, Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Aksaz Deniz Üssü’nde düzenlenen törenle Kanada’dan Türkiye’ye geçti.

Törene NATO Deniz Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Jose Delgado, görevi devreden Kanadalı komutan Tuğamiral Matthew Coates ve görevi devralan Türk komutan Tuğamiral İlker Avcı’nın yanı sıra deniz üssü ve gemide görevli askerler katıldı.

Kanada ve Türkiye milli marşları ile NATO Marşı’nın çalınmasının ardından NATO sancağının devir teslimi yapıldı. Tuğamiral Coates, SNMG-2’nin komutasını Avcı’ya devretti.

Törenin ardından basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulunan Coaets, SNMG-2’nin faaliyetleri hakkında bilgi vererek görevi Türkiye’ye devretmekten büyük bir onur duyduğunu söyledi.

Beş ayı geçen komuta görev süresi boyunca Türkiye’nin görev grubuna gerek askeri personel, gerekse savaş gemisi olarak çok büyük katkı sağladığını belirten Coates, Akdeniz’deki en büyük deniz üslerinden biri olan Aksaz’da bulunmaktan büyük bir heyecan duyduğunu dile getirdi.

Kanada ve Türkiye’nin ittifakın batısını ve doğusunu temsil ettiğini vurgulayan Coates, her iki ülkenin de çok büyük bir dayanışma ve dostluk içerisinde olduğunu kaydetti.

Coates, “Bizim bu bölgedeki çalışmalarımızın öncelikli olarak amacı Rus ordusunun Akdeniz’deki hareketliliğini takip etmek ve bu yönde önlemleri almak.” dedi.

– “NATO’ya Türkiye’nin deniz boyutunda çok önemli katkıları var”

Tuğamiral Avcı ise görev grubunun amacının herhangi bir kriz durumu olduğunda buna hazır bir kuvveti denizde bulundurmak ve çok kısa bir süre içerisinde ortaya çıkabilecek durumlara müdahale etmek olduğunu söyledi.

Türkiye olarak NATO’nun en önde gelen en güçlü ülkelerinden biri olduklarını belirten Avcı, “NATO’ya Türkiye’nin deniz boyutunda çok önemli katkıları var. Yıllardır NATO’nun daimi deniz görev gruplarına gemilerimizle katkı sağladık. Bunların zaman zaman komutalarını da üstleniyoruz. Bu görev komutası, Türkiye’nin NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2’deki üstlendiği beşinci periyot olacak. Buraya gemilerle zaten katkı veriyorduk bu sefer komutasını üstleneceğiz.” diye konuştu.

Avcı, komutayı üstlenmenin Türkiye’ye eğitim fırsatları da sunduğuna dikkati çekerken, ayrıca çok uluslu bir karargaha komuta etme tecrübesini kazanacaklarını, personelin de çok uluslu bir ortamda görev yaparak eğitimlerini pekiştireceğini kaydetti.

Görevin Türkiye’nin NATO’ya olan katkılarının görünür hale gelmesi açısından da önemli bir adım olacağına işaret eden Avcı, “Bu görev periyodu boyunca icra ve iştirak edeceğimiz tatbikatlar var. Bu tatbikatlarla da karşılıklı çalışabilmek olarak ifade ettiğimiz diğer yabancı ülkelerde, diğer müttefik ülkelerle bir araya geldiğimizde beraber nasıl çalışıyoruz?, Nasıl denizdeki görevleri yerine getirebiliriz?, bunlarla ilgili eğitimlerimizi tatbikatlarımızı yapacağız ve usullerimizi deneyeceğiz, eğitimlerimizi pekiştireceğiz.” diye konuştu.

Görev grubunun sancak gemisinin “Kemal Reis” olacağını dile getiren Avcı, kendisinin bu gemide çok uluslu karargahla konuşlu olacağını ifade etti.

Bunun dışında İspanya, İtalya ve Kanada’dan gemilerin olmasının planlandığını anlatan Avcı, şöyle konuştu:

“Bu gemilerin sayısının bazı tatbikat periyotlarında daha da artmasını bekliyoruz. Önümüzdeki 6 ay boyunca birçok müttefik ülkeden çeşitli gemilerin komutasını almış ve bunlarla beraber eğitim ve tatbikat icra etmiş olacağız. Gemide yaklaşık 200, karargahta 15 personel olacak. Rusya Ukrayna Savaşı 2022 yılının Şubat ayında başladı ve yaklaşık üç yıllık bir süreye doğru geliyor. Savaş ilk başladığında bunun NATO daimi deniz görev grupları üzerindeki etkisi müttefik ülkelerin buraya daha fazla katkı vermesi şeklinde oldu. Bu SNMG 2’nin görevleri içerisinde biraz daha varlık gösterme dediğimiz caydırıcılığa yönelik faaliyetlerde bir artış gördük.”

NATO Müttefik Deniz Komutanlığı (MARCOM) bünyesinde görev yapan SNMG-2’de, Kanada, İspanya ve İtalya gibi NATO üyesi ülkelerin deniz kuvvetlerine ait fırkateyn, muhrip ve lojistik destek gemileri gibi birçok farklı tipte gemi görev yapıyor.

Continue Reading

DÜNYA

Türkiye ve Yunanistan arasındaki Pozitif Gündem diyaloğu Atina’da gerçekleştirildi

Published

on

Türkiye ve Yunanistan arasındaki Pozitif Gündem diyaloğu Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ve Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Konstantinos Fragkogiannis başkanlığındaki heyetler arasında 2 Aralık 2024 tarihinde Atina’da gerçekleştirdi.

Toplantıda, Ortak Eylem Planı’nda ikili ticarî, ekonomi, ulaştırma, turizm, eğitim, teknoloji, çevre, sağlık ve beşeri ilişkilerin geliştirilmesine yönelik ilerleme gözden geçirilmiş ve muhtemel işbirliği sahaları istişare edildi.

Continue Reading

DÜNYA

AB Konseyi’nin yeni Başkanı Costa görevi devraldı

Published

on

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanlığı, Charles Michel’den Antonio Costa’ya geçti.

Brüksel’de AB Konseyi binasında yapılan törende Michel yerini eski Portekiz Başbakanı Costa’ya bıraktı.

Törende AB ülkeleri ve kurumları arasında daha fazla uyum ve diyalog mesajı veren Costa, “Yalnızca birlikte ortak refah, ekonomik büyüme ve iklim geçişini başarabiliriz. Yalnızca birlikte Avrupa’nın sesini uluslararası sahnede duyurabiliriz.” dedi.

Costa, “Güvenlik ve savunmada daha özerk hale gelerek, bir ‘Barış Projesi’ olarak AB’nin yeni bir bölümünü yazmalıyız. Her zaman güçlü bir transatlantik ortaklık için çalışmalıyız. Batı Balkanlar’a ve doğu sınırımızdaki komşularımıza genişlemek, barış, güvenlik ve refah için güçlü bir araçtır.”

Michel, zirveleri başlatmak için kullandığı çanı, Costa’ya takdim etti. Törene katılan AB çalışanları Costa’yı uzun süre alkışladı.

Törene AB Komisyonu Ursula von der Leyen de katıldı.

– Michel’in AB kariyeri

Eski Belçika Başbakanı Michel, ilk olarak 2 Temmuz 2019’da AB liderleri tarafından bu göreve layık görülmüştü.

Daha sonra AB liderleri, Michel’i 1 Haziran 2022’de ikinci kez başkan seçmişti.

Böylece Michel, üst üste iki kez seçilerek, 5 yıl boyunca görevde kalmıştı.

– Yeni AB Konseyi Başkanı Costa kimdir?

AB Konseyi Başkanı olarak 2,5 yıl görev yapacak 1961 doğumlu Portekizli siyasetçi Costa, kariyerine avukat olarak başladı.

Costa, siyaset sahnesinde 1991’de Sosyalist Parti’den milletvekili olarak seçilerek yer edinmesinin ardından 1997’de Parlamento İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı olarak atandı.

Ülkesinde 1999’dan 2002’ye kadar Adalet Bakanı görevini üstlenen Costa, 2002-2004 döneminde Sosyalist Parti Meclis Grubu’na başkanlık etti.

Costa AB kariyerine, 2004-2005 döneminde Sosyalist Parti’den Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili olarak başladı ve AP Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

Brüksel’deki kısa görev süresinin ardından 2014’te yolsuzluk şüphesiyle tutuklanan ve halen yargılanan eski Başbakan Jose Socrates’in hükümetinde içişleri bakanı olarak Portekiz’e dönen Costa, bu görevi 2007’ye kadar sürdürdü, daha sonra yerel siyasete geçti.

2007’den 2015’e kadar Lizbon Belediye Başkanlığı yapan Costa, 2015 seçimlerinde Sosyalist Parti’nin lideri olarak yarıştı ancak seçimi kaybetti. Buna rağmen Costa, muhalefetteki sol partilerle ittifak kurdu ve koalisyon hükümetinin başına geçerek ilk kez Başbakan oldu.

Kasım 2015’ten istifa ettiği Temmuz 2023’e kadar Portekiz Başbakanı olarak görev yapan Costa, 30 Ocak 2022’de yapılan son genel seçimlerde meclis çoğunluğunu elde ederek tek başına iktidara gelerek üstlendiği bu görevden, lityum ve yeşil hidrojenle ilgili kamu ihalelerinde yolsuzluk yapıldığına ilişkin iddialarla bağlantılı hakkında açılan soruşturma nedeniyle 7 Temmuz 2023’te istifa etti.

Costa’nın AB Konseyi Başkanı seçilmesi, kendisine yönelik soruşturmalar devam ettiği için bazı kesimlerde şaşkınlık uyandırdı.

AB’ye üye ülkelerin liderlerinden oluşan karar alma organı Konsey’e başkanlık edecek Costa, AB’nin genel siyasi yönünün ve önceliklerinin belirleneceği zirvelere ev sahipliği yapacak.

Costa, haziran ayındaki AP seçimlerinin ardından başlayan AB’nin yeni yönetimini belirleme sürecinde, üye ülkelerin liderleri tarafından yeni AB Konseyi Başkanı seçilmişti.

Continue Reading