Connect with us

GÜNDEM

Filistinlilerden ‘Gazze’yi terk etmeyeceğiz’ mesajı

Published

on

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı yoğun ve yıkıcı saldırıların 100’üncü gününde, zorla yerinden edilen Filistinliler, evlerinin enkazı üzerinde kurdukları çadırlarda dahi kalsalar yurtlarını bırakmayacaklarını, Gazze’yi terk etmeyeceklerini belirtiyor.

İsrail’in 7 Ekim’de yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılar, can kaybı, yaralanma, hayati öneme sahip yapıların yerle bir olmasının yanı sıra hayatta kalan Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini de beraberinde getiriyor.

Yaklaşık 2,4 milyon nüfuslu Gazze’de nüfusun 1,9 milyondan fazlası saldırılar nedeniyle zorla yerinden edildi. Filistin halkı, İsrail ordusunun saldırı tehdidi ve yıkıcı askeri operasyonlar nedeniyle abluka altında bir bölgeden diğerine yerlerinden edildi.

Yüzölçümü yaklaşık 365 kilometrekare olan Gazze Şeridi, dünyanın en yoğun nüfusuna sahip bölgelerinden biri.

İsrail’in 17 yıldır uyguladığı ablukanın yanı sıra tekrar eden saldırılarına maruz kalan Gazze’de yaşam koşulları, 7 Ekim’de başlayan ve 100 günü geride bırakan saldırılar altında daha da kötüye gidiyor.

Buna rağmen Filistinliler, İsrail’in her türlü saldırısına rağmen evlerinin enkazı üzerinde yaşamayı göze alma pahasına olsa da “İsrail’in kendilerini zorla Gazze’den çıkarma” girişimlerini kabul etmeyeceklerini ifade ediyor.

Filistinlilerin çoğu, Gazze kenti ile bölgenin kuzey illerinden güneyine doğru yerinden edildi. Zorunlu göç dalgası hala İsrail’in kara ve hava saldırılarının yoğun olduğu Gazze Şeridi’nin güneyindeki El-Vusta ile Han Yunus’tan güneydeki Refah’a doğru devam ediyor.

“Evlerimize dönmemiz gerekiyor”

Gazze’nin doğusundaki Şucaiye Mahallesinden önce En-Nusayrat Mülteci Kampı sonra da Refah’a zorla yerinden edilen Filistinli yaşlı kadın Zeynep Haccac, şunları dile getirdi:

“Evlerimize dönmemiz gerekiyor. Eğer evlerimiz yıkıldıysa enkazın üzerinde bir çadıra dönmeliyiz. Burada, Refah’ta kalmaktansa, evimizin yıkıntılarının üstünde ya da arazisinde kalmak daha iyi. Bu hayat tarzı artık çok zor hale geldi. Biz ömrünün tamamını savaşlar ve zor koşullar altında geçirmiş bir halkız ama topraklarımız üzerinde kararlı bir şekilde duruyoruz.”

Eşi Heysem Haccac ise “Her ne kadar Şucaiye’den Nusayrat’a oradan da Refah’a zorla yerimizden edilmiş olsak da zorla yerinden edilme politikasını reddediyoruz.” dedi.

İsrail ordusunun bombardımanları ve askeri operasyonları nedeniyle Gazze Şeridi’nde güvenli tek bir yer kalmadığını dile getiren Haccac, “Maruz kalınan zor şartlara; toprak üzerinde uyumamıza rağmen hayatta olduğumuz için Allah’a şükürler olsun.” ifadesini kullandı.

“Normal hayatımıza dönelim”

Haccac, İsrail ordusunun, yıkıcı uygulamalarına tepki göstererek, İsrail’in kendilerini çadırlarda ve toprak üzerinde yatmak, toprak fırında yemek pişirmek gibi ilkel bir yaşama mecbur bıraktığını; 1940’lı ve 1950 zamanlara döndürdüğünü dile getirdi.

Dedelerinin geçmişteki zorlu yaşam koşullarını günümüzde İsrail saldırıları altında bizzat yaşadıklarını, geriye bir tek deveye binmek kaldığını söyleyen Haccac, en temel ihtiyaç olan suya bile ulaşmanın karmaşık bir süreç gerektirdiğini aktardı.

Haccac, temennisini şöyle ifade etti:

“İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının sona ermesini, dünyanın geri kalanı gibi normal hayata dönmeyi, enkaz üzerinde çadırlarda da olsa evlerimize yeniden gitmeyi umuyorum.”

“Evime dönmek istiyorum

Refah’a sığınan Um Ahmed en-Neccar isimli Filistinli de İsrail saldırılarında Gazze kentinden zorla çıkarıldığını; zorla yerinden edilme politikasını reddettiğini ifade etti.

“Gazze’deki evime dönmek istiyorum. Burada yaşayamıyorum.” diyen Um Ahmed, şunları aktardı:

“Ailemi, yakınlarımı, arkadaşlarımı, komşularımı özledim. Doğduğum, büyüdüğüm, en güzel günleri geçirdiğim, çocuklarımın ve torunlarımın doğduğu yer olan, gurur ve şeref ülkesi Gazze’ye dönmek istiyoruz.”

Um Ahmed, “Gazze halkı, İsrail ordusunun yok ettiği konutları ve altyapıyı yeniden inşa edecektir.” diye konuştu.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

YDP PARTİ MECLİSİ “UYGUN BİR TARİHTE ERKEN SEÇİM ŞART”

Published

on

Yeniden Doğuş Partisi, parti MYK’sı ve Parti Meclisi bugün toplanarak aşağıdaki kararı aldı.
“19 Ekim tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimileri son derece olgun ve demokratik bir şekilde gerçekleşmiş ve milli irade tecelli ederek Sayın Tufan Erhurman Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Parti olarak Sayın Tufan Erhurman’ın başarısını, kucaklayıcı söylem ve davranışlarını tebrik ediyor bu söylemlerin uygulamada da ortaya konulmasını bekliyoruz. Sayın Erhürman’ın Kıbrıs meselesinde Türkiye ile birlikte hareket edeceğini söylemesi de bizleri rahatlatan bir söylem olmuştur.
Öte yandan bu seçimlerde halkımız, iktidar Partilerine de açık bir mesaj vermiş ve “yenilenin” demiştir.
Partimiz başta olmak üzere her 3 İktidar partisinin de bu mesajı iyi okuması ve en uygun bir tarihte erken seçime gitmesi elzemdir. YDP bu konuda gerekeni yapacaktır”

Kamuoyuna saygı ile duyurulur

Erşah Sabit YILMAZ
Genel Sekreter

Continue Reading

GÜNDEM

Erhürman’ın Cumhurbaşkanlığı görevini devralması Rum basınında

Published

on

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın dün yemin ederek göreve başlaması, devir-teslim töreni ve ardından halkın katılımıyla yapılan resepsiyon bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi, “Erhürman Görevi Teslim Aldı ve Mesaj Verdi” başlığıyla aktardığı haberinde, Erhürman’ın, herhangi bir başarısızlığın mevcut duruma geri dönüş anlamına gelmeyeceğinin garanti edilmesini ve bu konuda zaman planlaması talep ettiğini kaydederek, Kıbrıs sorununda bu çerçevede hareket edeceğini dünkü törende açıkladığını yazdı.

Haberin devamında Erhürman’ın açıklamalarını aktaran gazete, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da törene katıldığını belirtti. Haberde, 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın veda konuşmasına da yer verildi.

Politis gazetesi “Herkesin Kazanacağı Bir Çözüm İstiyorum-Tufan Erhürman, Kıbrıs Sorunuyla İlgili Niyetlerine Dair İlk Örneği Gösterdi” başlığıyla manşetten aktardığı haberinde, Erhürman’ın müzakere süreciyle ilgili takvim talep ettiğini ve Kıbrıs Türk toplumunun, sırf müzakere olsun diye değil, Kıbrıs sorununa çözüm bulunsun diye müzakere istediğini söylediğini öne çıkardı.

Hristodulidis hükümetinin, Erhürman’ın müzakerelerle ilgili takvim talebini yorumlamaktan kaçındığını yazan gazete, bir hükümet kaynağının, Rum tarafının Kıbrıs sorununda herhangi bir takvimden yana olmadığı yönünde açıklama yaptığını belirtti.

Habere göre, söz konusu kaynak, mevcut aşamada fikir ayrılıklarını alenen beyan etmenin, müzakerelerin yeniden başlaması hedefine hizmet etmediğini ve zaman verilmesi gerektiğini kaydederek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Euronews’a yaptığı ve Erhürman’ın seçilmesini olumlu bir gelişme olarak nitelediği açıklamaya atıfta bulundu.

Haber, Haravgi gazetesinde “Herkesin Kazanacağı Bir Çözümün Zamanı… Tufan Erhürman’dan Adada Kalıcı Barış ve İstikrar Çağrısı” başlığıyla manşetten, Alithia gazetesinde de “Erhürman Görevi Devraldı” başlığıyla aktarıldı.

Continue Reading

GÜNDEM

Tabipler Birliği: Halk ilaca, sağlığa erişemiyor, hekimler isyan etmeye başladı

Published

on

Tabipler Birliği tarafından yapılan açıklamada, “Artık hekimler isyan etmeye başladı. Bizler hastalarımıza, çocuklara, yaşlılara, kanser hastalarına ilaç bulamıyoruz.” denildi.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), sağlıkta ciddi sorunlar olduğuna, halkın ilaca ve sağlığa etkin bir şekilde erişemediğine dikkat çekti.

Birlik’ten yapılan açıklamada, “Artık hekimler isyan etmeye başladı. Bizler hastalarımıza, çocuklara, yaşlılara, kanser hastalarına ilaç bulamıyoruz.” denildi.

İlaca ve sağlığa erişim en temel Anayasal haklardan olduğu ve bunu sağlamanın devleti yönetenlerin asli ödevi olduğu belirtilen açıklamada, bugün bu görevin yerine getirilmediği savunuldu.

“Ülkede sağlığı sistemli biçimde inşa eden; halkın kamusal sağlığa, koruyucu sağlık hizmetlerine, ilaca ve tedaviye erişimini destekleyen, sistem kuran ve kurulan sistemin yürütülmesini aktif olarak denetleyen yöneticilere ihtiyaç vardır.” denilen açıklamada, eleştirilerde de bulunuldu.

“E-REÇETE VE İLAÇ TAKİP SİSTEMİ YILLARDIR BEKLETİLMEKTEDİR”

Açıklamada, E-reçete ve ilaç takip sisteminin yıllardır bekletildiği, bu nedenle ilaçların nerede olduğu, miktarı, kimlere dağıtıldığı ve ihtiyaç miktarının belirsiz olduğu ileri sürüldü.

“Sistem olmamasının” vatandaşların ilaca erişim sorununu  derinleştirdiği ifade edilen açıklamada, “Artık vakit kaybetmeden ilaç takip ve e-reçete sisteminin hayata geçirilmesi zorunludur; ertelenmesi kabul edilemez. Artık sloganlar değil, sonuç alınan, koruyucu sağlık temelli, her türlü sağlık hizmetine erişimi güvence altına alacak adımlar gereklidir.” denildi.

Continue Reading