Connect with us

GÜNDEM

Erhürman: “Kamu Yönetimini İzleme ve Yurttaş Şikayetlerini Değerlendirme Birimi” kurulacak

Published

on

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde “Kamu Yönetimini İzleme ve Yurttaş Şikayetlerini Değerlendirme Birimi” kuracağını açıkladı. Erhürman, kamu işlerinin kesintisiz ve düzenli yürütülmesinin Anayasa’nın gereği olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Anayasa’nın 102. Maddesinin 2. Fıkrasına göre Cumhurbaşkanı’nın görevlerinden birinin de “kamu işlerinin kesintisiz ve düzenle yürütülmesini sağlamak” olduğuna dikkat çekti ve “Kamu Yönetimini İzleme ve Yurttaş Şikayetlerini Değerlendirme Birimi” kurulacağının altını çizdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Çukurovalılar Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek Cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı. Erhürman’a Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler eşlik etti. Ziyarette Çukurovalılar Dayanışma Derneği Başkanı Sabahattin Kurt, Genel Sekreter kadir Yel ve birçok üye de hazır bulundu. Çukurovalılar Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Kadir Yel, dernek olarak her düşünceye ve fikre açık olduklarını belirtti ve Tufan Erhürman’a ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Çukurovalılar Dayanışma Derneği Genel Başkanı Sabahattin Kurt ziyarette yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın çok değerli ve kıymetli bir insan olduğuna dikkat çekti. Erhürman’a başarılar dileyen Kurt, dernek olarak bütün görüşlere açık olduklarını ifade etti.

ERHÜRMAN: CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI, BÜTÜN DÜNYANIN “KIBRIS TÜRK TOPLUM LİDERİ” OLARAK TANIDIĞI MAKAMDIR

Ziyarette konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, seçimlere çok kısa bir süre kaldığını vurguladı. Demokrasinin basit bir kuralının olduğuna işaret eden Erhürman, “Adayları dinlersiniz; hangisinin önümüze çizdiği yol aklınıza yatarsa, ona oy verirsiniz. Ama adaylardan biri önceki dönemde görev yaptıysa, o dönemde yapılanlardan memnun muyuz, değil miyiz diye bakarsınız” dedi. KKTC’nin, maalesef Türkiye Cumhuriyeti dışında herhangi bir devlet tarafından tanınmadığını hatırlatan Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı makamı, bütün dünyanın “Kıbrıs Türk toplum lideri” olarak tanıdığı makamdır. Bizim cumhurbaşkanlığı makamımız, dünyaya sesimizi duyurabileceğimiz tek makamdır. Merkezi yapıda, AB ile, BM ile ve farklı ülkelerle iletişim kurabilecek tek makam cumhurbaşkanlığıdır” diye konuştu. Geçmiş dört cumhurbaşkanı döneminde de bu ülkede Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne yönelik müzakereler yürütüldüğünü anımsatan Erhürman, ilk defa bir dönemde tek bir müzakere masası dahi kurulmadığını vurguladı. “Ersin Bey, “benim görüşlerim doğrultusunda müzakere etmeliydi” demiyorum; kendi görüşleri doğrultusunda müzakere edebiliyorsa etmeliydi ama etmedi veya edemedi” diyen Erhürman, beş bomboş yılın geride kaldığına dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Ersin Bey bize “iki devlet”ten bahsediyor. Kime sorarsanız sorun, fiilen şu an iki devlet zaten var. Ersin Bey “iki devlet” diyorsa, şu anki duruma “tamamdır” demiş oluyor. “İki devletli çözüm” diyorsanız, o zaman çözümden bahsediyorsunuz demektir. Çözümden bahsediyorsanız, müzakere masasına oturmak durumundasınız. Çünkü çözüm, müzakereden sonra olan bir şeydir” diye konuştu.

“CUMHURİYET GÜVENLİK KURULU BİR KEZ BİLE TOPLANMADI”

Geçmiş Cumhurbaşkanları döneminde, müzakere masasının olmadığı dönemlerde bile “görüşme masası” kurulduğunu belirten Erhürman, “Orada iki toplum arasındaki ilişkileri de görüşürsünüz; halkınızın hak ve çıkarları ihlal ediliyorsa onları da ele alırsınız. Dört cumhurbaşkanı döneminde de yeni kapılar açıldı. İlk defa bu beş yılda bir kapı dahi açılmadı. Metehan’da, Beyarmudu’nda kapılardan geçiş eziyete dönüştü. Kuzeydeki trafiği bile aksatır hale geldi. Görüşme masası bile kurulmadı” dedi. “Görüşme masasından beklediğimiz tek şey kapı açılması mıydı?” diye soran Erhürman, “Karma evliliklerden doğan çocuklar” meselesinin de gündeme getirilmediğine işaret etti. “Bu çocukların AB vatandaşlığı alma hakkı, analarının ak sütü gibi helaldir” diyen Erhürman, bu konuda dahi görüşme masasında herhangi bir mücadele verilmediğini vurguladı. Tufan Erhürman, “Bunların hiçbiri yapılmadı. Madem dışarıda liderlik göstermedi, içeride göstermesini bekledik. Fakat son birkaç senedir memleket güvenlik açısından sıkıntı yaşıyor. Silah ruhsatları havada uçuşuyor, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı aldı yürüdü. Anayasada “Cumhuriyet Güvenlik Kurulu” vardır; başında da Cumhurbaşkanı bulunur. Bu kurulun güvenlikle ilgili kararları, Bakanlar Kurulu’nda öncelikli olarak dikkate alınır. Bu kurul bir kez bile toplanmadı. Beş senedir yerimizde de saymadık. Geri geri gittik” dedi. Anayasa’nın 102. Maddesinin 2. Fıkrasına göre Cumhurbaşkanı’nın görevlerinden birinin de “kamu işlerinin kesintisiz ve düzenle yürütülmesini sağlamak” olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Kamu Yönetimini İzleme ve Yurttaş Şikayetlerini Değerlendirme Birimi” kurulacağının altını çizdi.

ÇELER: BU DÖNEM BİZE BEŞ YILDAN DAHA FAZLA ZARAR VERDİ

TDP Genel Başkanı Zeki Çeler de yaptığı konuşmada, parti olarak siyasete olan güvensizliğin bu seçimlerde ortadan kalkması, beş yıllık bir kaybın telafi edilmesi için Erhürman’a destek verdiklerine vurgu yaptı. Zeki Çeler, “Bu dönem bize beş yıldan daha fazla zarar verdi” ifadelerini kullandı. Tufan Erhürman’ın hukuk, diplomasi ve Kıbrıs konusundaki bilgisinin herkes tarafından bilindiğini söyleyen Çeler, “Kaybolan beş yılı bir an önce yakalayalım diye fedakârlık yapıp aday çıkarmadık. Şimdi sıra toplumun desteğindedir” dedi.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Ünal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasını kınadı

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, “Norveç Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik 65 yıldır yürürlükte olan silah ambargosunu kaldırma kararını şiddetle kınıyorum” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik 65 yıldır devam eden silah ambargosu uygulamasını kaldırılmasına yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi, “Norveç Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik 65 yıldır yürürlükte olan silah ambargosunu kaldırma kararını şiddetle kınıyorum. Bu karar, son derece talihsiz bir adımdır” dedi.

Başbakan Üstel, “Üstelik bu kararın, geçmişte Birleşmiş Milletler nezdinde  “barış elçisi” sıfatıyla Kıbrıs’ta görev yapmış bir isim tarafından duyurulması, uluslararası diplomasi açısından ciddi bir çelişki yaratmıştır. Kıbrıs Türk halkının güvenliğini ve Ada’daki hassas dengeyi hiçe sayan bu yaklaşım, barış ve tarafsızlık ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk halkı, kendi egemenliği, güvenliği ve varlığı konusunda kararlıdır. Bu kararlılığımızın en güçlü teminatı, her zaman olduğu gibi bugün de Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğidir” diyen Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda ortaya koyduğu kararlı duruş, bizler için en güçlü dayanak olmuştur. Biz de aynı kararlılık ve inançla, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini, egemenliğini ve haklı davasını korumaya; egemen ve eşit iki devlet temelindeki çözüm vizyonumuzu dünyaya anlatma mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Continue Reading

GÜNDEM

Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin üzerinden 5 yıl geçti

Published

on

Azerbaycan ordusunun yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan’ın işgali altında bulunan Karabağ ve çevresindeki illeri kurtarmasının üzerinden 5 yıl geçti.

2. Karabağ Savaşı’nda sadece 44 gün içinde işgal altındaki topraklarını geri alan Azerbaycan, halkın kuşaklar boyunca süren beklentisine son vererek tarihi zafere imza attı.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra işgal ettiği topraklardan 30 yıla yakın süreyle Azerbaycan sivillerine saldırılarda bulunan Ermenistan’ın 27 Eylül 2020’de sınır köylerini ağır silahlarla vurması, savaşın fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in emriyle Azerbaycan ordusu aynı gün karşı harekata başladı.

Bir süre sonra “Vatan Muharebesi” olarak adlandırılan operasyon 44 gün sürdü. 5 şehir, 4 kasaba ve 286 köy işgalden kurtarıldı. Savaşta Azerbaycan ordusu 2 bin 908 şehit verdi, 94 sivil Ermenistan’ın saldırıları sonucu hayatını kaybetti.

8 Kasım 2020’de Şuşa’nın kurtarılmasıyla Ermenistan hezimeti kabul etti ve 10 Kasım’da Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında üçlü bildiri imzalandı. Bildiri gereği Ermenistan ordusu Ağdam, Kelbecer ve Laçın’dan da çekildi.

10 Kasım “Zafer Günü” ilan edilse de bu tarihin Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat gününe denk gelmesi nedeniyle, Şuşa’nın kurtarıldığı gün olan 8 Kasım resmi “Zafer Günü” olarak kabul edildi.

SİHA’LARIN BELİRLEYİCİ ROLÜ

2. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan, Ermenistan ordusuna karşı silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) etkin biçimde kullandı. Ermenistan’ın çok sayıda silah ve mühimmatı SİHA’larla imha edildi. SİHA’ların yayınlanan görüntüleri Azerbaycan’da moral kaynağı olurken Ermenistan cephesinde ağır psikolojik çöküntüye yol açtı.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ SAVAŞIN KADERİNİ ETKİLEDİ

Savaşın ilk anlarından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türk yetkililer, açık şekilde Azerbaycan’ın yanında olduklarını duyurdu. Türkiye, üçüncü taraflara da Azerbaycan’ın haklı mücadelesine müdahale edilmemesi çağrısı yaptı. Azerbaycan liderliği, bu siyasi kararlılığın savaşın seyrini etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu vurguluyor.

İŞGALDEN KURTARILAN BÖLGELERDE HAYAT YENİDEN KURULUYOR

Azerbaycan, 10 Kasım 2020’den bu yana geçen 5 yılı hem diplomasi masasında kazanımları pekiştirerek hem de bölgelerin yeniden imarıyla geçirdi. İşgal altında viraneye dönen topraklar bugün akıllı şehir ve akıllı köy projeleriyle, yeni yollar ve havalimanlarıyla modern bölgeye dönüşüyor.

Beş yılda Fuzuli, Zengilan ve Laçın’da üç uluslararası havalimanı inşa edildi. Zengilan, Fuzuli, Cebrayıl, Şuşa ve Laçın’da devlet tarafından yapılan konutlara yaklaşık 20 bin kişi yerleşti. Çalışmak için gelenlerle birlikte bölgede yaşayanların sayısı 50 bini geçti. Azerbaycan devleti, 2026’ya kadar 140 bin insanın bölgeye yerleştirilmesini hedefliyor.

KARABAĞ’DA AZERBAYCAN’IN EGEMENLİĞİ TAM SAĞLANDI

Ermenistan, 2. Karabağ Savaşı sonrasında bazı birliklerini geri çekse de Karabağ’daki yasa dışı sözde rejime ağır silah ve mühimmat bırakmaya devam etti. Azerbaycan’ın üst üste yaptığı çağrılara rağmen bu yapı kendini feshetmedi.

Bunun üzerine 19 Eylül 2023’te Karabağ’da anayasal düzeni yeniden tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatıldı. Yaklaşık 24 saat süren operasyonda yasa dışı silahlı güçler silah bırakarak teslim oldu. Böylece Cumhurbaşkanı Aliyev’in ifadesiyle “Karabağ’da Azerbaycan egemenliği tam anlamıyla sağlandı.”

AZERBAYCAN’IN ZAFERİ BARIŞ GETİRDİ

Zaferin ardından Azerbaycan, Ermenistan’a kalıcı barış teklif etti. Dışişleri bakanlıkları arasında yürütülen müzakerelerde önemli mesafe alındı ve taraflar barış anlaşması metni üzerinde mutabakata vardı. Metin, 8 Ağustos’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Washington’da düzenlenen üçlü zirvede paraflandı.

Karabağ Zaferi, yalnızca askeri bir kazanım değil, Güney Kafkasya’da yeni bir güvenlik düzenini başlatan tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Azerbaycan yönetimine göre bu süreç bölgede kalıcı barışın ve ekonomik iş birliklerinin de önünü açıyor.

Continue Reading

GÜNDEM

Cevdet Yılmaz Guterres’le görüştü: Türkiye, COP31’e ev sahipliği yapmaya hazır

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BM Genel Sekreteri Guterres ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapması halinde adil, kapsayıcı ve şeffaf işbirliği sürdüreceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştüğünü belirterek, “Türkiye olarak, COP31’e ev sahipliği yapmamız halinde Birleşmiş Milletler ve tüm taraf ülkelerle adil, kapsayıcı, şeffaf ve uyumlu bir işbirliğini güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi teyit ettik. Küresel barış için işbirliklerine her düzeyde yapıcı katkı sunmayı sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Brezilya’nın Belem kentinde bir araya geldi.

Cevdet Yılmaz, NSosyal hesabından, görüşmeye ilişkin yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

“Görüşmemizde küresel barış, insani krizler, iklim eylemi, bölgesel istikrar ve çok taraflılığın güçlendirilmesi gibi ortak gündem başlıklarını kapsamlı bir şekilde ele aldık. Türkiye-BM işbirliğini daha da derinleştirmeye yönelik kararlılığımızı vurguladık. Türkiye olarak, COP31’e ev sahipliği yapmamız halinde Birleşmiş Milletler ve tüm taraf ülkelerle adil, kapsayıcı, şeffaf ve uyumlu bir işbirliğini güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi teyit ettik. Küresel barış için işbirliklerine her düzeyde yapıcı katkı sunmayı sürdüreceğiz.”

Continue Reading