Connect with us

GÜNDEM

CHP Sözcüsü Yücel, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı

Published

on

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi için önce toplumun belini büken, toplumun kanayan yarası haline gelen sorunların çözümü için adım atılması gerektiği Genel Başkanımız tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’na iletildi.” dedi.

Yücel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yaptığı ziyaretin ardından, Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklama yaptı.

Genel Başkan Özel’in, yerel seçimlerin ardından 2 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettiğini dile getiren Yücel, bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 18 yıl aradan sonra CHP’ye bir iadeyiziyaret gerçekleştirdiğini belirtti.

Ziyareti demokrasi açısından son derece önemli bulduklarını dile getiren Yücel, “İktidarın şimdiye kadar kapattığı diyalog kanallarını Genel Başkanımız Özgür Özel başkanlığındaki CHP’nin açmış olması, Türk siyasi tarihi açısından önemli bir adımdır. Diyalog, istişare, müzakere, demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Toplumun faydasına olacak, toplumun ve ülkenin sorunlarının çözülmesine katkı sunacak her konuda CHP olarak katkı koymaya hazırız. Bizim normalleşme olarak ifade ettiğimiz bu sürecin toplumda da olumlu karşılandığını müşahede ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ülkede hemen her kesimin etkilendiği temel sorunların çözümünün siyaset kurumunda olduğunu dile getiren Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP olarak ülkede yaşanan her sorunun, eğer çözülmek istenirse siyaset kurumu tarafından mutlaka çözülebileceğini biliyoruz. Ülkemizde çok uzunca bir zamandır devam eden kutuplaşma ve ayrıştırmanın olumlu sonuçlar vermediğini hep birlikte yaşadık ve tecrübe ettik. Bu nedenle toplumsal huzuru tesis edecek şekilde siyasi partilerin diyalog içerisinde olmasını önemsiyoruz. Açılan bu diyalog kanalı bizi inandığımız ilkeli muhalefetten, toplumun sesi olmaktan vazgeçirmeyecek. Sorunu olan her kesime el uzatacağımızdan ve gerektiğinde en sert muhalefeti yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal tıkanmışlığın çözülmesi konusunda kararlı duruşumuz devam edecek. Bugün ülkemizde ekonomik buhranın sonlandırılması, adaletin yeniden tesis edilmesi, hukukun üstünlüğünün egemen olması, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, ilk olarak gündeme gelmesi gereken konulardır.”

– “Bugüne kadar kaynak transferi tersine işledi”

CHP olarak, “çığ gibi büyüyen sorunların çözümü konusunda 31 Mart’ta halkın kendilerine verdiği sorumluluğun bilinciyle hareket ettiklerini” bildiren Yücel, siyaseti insan, toplum için yaptıklarını belirterek, “Bu nedenle bizim gündemimiz insanımızın, toplumumuzun gündemidir.” dedi.

“Türkiye’nin ihtiyacı olan, toplumun kanayan yarası haline gelmiş sorunların çözülmesidir.” ifadesini kullanan Deniz Yücel, Erdoğan ve Özel’in ülkenin sorunlarına ilişkin kendi pencerelerinden gördükleri birçok hususu birbirleriyle paylaştıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ülkenin kanayan yarası olan, tüm toplumu ilgilendiren konuları ilettiklerini dile getiren Yücel, “Hükümlü generaller meselesi, geçen görüşmede Sayın Cumhurbaşkanı’na, Genel Başkanımız tarafından iletildi. Konu gecikmeli de olsa çözüldü. Bu konuda Genel Başkanımız Özgür Özel, Cumhurbaşkanına teşekkürlerini ifade etti.” diye konuştu.

Yücel, Gezi davasında kanun yararına bozma talebinin Adalet Bakanlığına iletilmesini de önemli bulduklarını söyledi.

Ekonomiyle ilgili sorunları ayrı bir başlık altında ele alacağını ifade eden Deniz Yücel, şunları kaydetti:

“Genel Başkanımız Özgür Özel, temmuz ayında asgari ücrete mutlaka ara zam yapılması gerektiğini, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi gerektiğini, üretim maliyetleri altında ezilen çay ve hububat üreticilerinin mağduriyetlerinin giderecek şekilde (alım fiyatlarının) yeniden düzenlenmesi gerektiğini, atanmayan öğretmenleri, özel okul öğretmenlerinin yaşadığı sorunları, staj ve çıraklık mağdurlarını, emeklilikte kademe bekleyenlerin durumunu ve 6 Şubat’ta çok büyük bir felaketle sarsılan depremzedelerin sona erecek olan kira yardımını da görüşmede gündeme getirdi. Sayın Ömer Çelik’in ifade ettiği gibi toplumun ekonomide bir kazanımı olduğunu düşünmüyoruz. Toplumun çok küçük ve dar bir kesiminin lehine geçmişte birtakım gelişmeler oldu. Ancak bu yeterli değil. Ekonomide bir kazanım olacaksa hayat pahalılığı altında ezilen kesimlerin, yani yoksulun, emeklinin, emekçinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, esnafın, ezilen kesimler lehine bir kazanım olması gerektiğini düşünüyoruz. Bugüne kadar kaynak transferi tersine işledi. Kaynak transferlerinin yoksula, çiftçiye, dar gelirli lehine yapılması gerektiği, Genel Başkanımız tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’na iletildi.”

– “TBMM’nin çalıştırılması gerekir”

Ülkedeki gelir adaletsizliğinin çözülmesi için öncelikle vergi adaletinin sağlandığı bir sistem kurulması gerektiği dile getiren Yücel, “Bu nedenle tüm siyasi partilerin, komisyonların bir araya gelerek TBMM’nin çalıştırılması gerektiği Genel Başkanımız tarafından iletildi.” dedi.

İktidara geldiklerinde vergi reformu yaparak az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alan bir sistemle mevcut adaletsizlikleri ortadan kaldıracaklarını belirten Yücel, “Sadece vergide adalet değil, ülkede başka adalet bekleyenler olduğu, Gezi davası, Sinan Ateş davası, Emine Şenyaşar davası ve kayyum meselesi, Genel Başkanımız tarafından gündeme getirildi.” diye konuştu.

Yücel, Özel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayşe Ateş’e randevu vermesini çok olumlu ve doğru bulduğunu ifade ettiğini bildirdi.

“Kayyum meselesinin demokrasiye ve Anayasa’ya aykırı olduğunu” savunan Yücel, şöyle devam etti:

“Görevden alınan ve yerine kayyum atanan kişi beraat ederse, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirse ne olacak? Velev ki suçlu, belediye meclis üyelerinin suçu ne? O siyasi partiye oy veren halkın, vatandaşın, seçmenin suçu ne? O siyasi partiye oy veren seçmen neden cezalandırılıyor? Bir belediye başkan vekili seçilir, eğer belediye başkan vekili bir suça karıştıysa yerine yenisi seçilir. Ancak mevcut düzenleme hem Anayasa’mıza hem de demokrasiye tamamen aykırı bir uygulama.”

Deniz Yücel, “Sayın Cumhurbaşkanı, Avrupa’da, yurt dışında aşırı sağın güçlenmesi, yabancılara karşı nefret söylemlerinin artmasının, oradaki Türk vatandaşları için yarattığı riski ve tehdidi ifade ederek, buna karşı hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in Sosyalist Enternasyonaldeki görevinin bu açıdan çok kıymetli olduğunu ifade etti.” dedi.

– “Birlikte çözüm üretmeye hazırız”

Yücel, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in yaptığı açıklamada, “bazı belediyelerle ilgili nefret söylemlerinden ve yaşam tarzlarına müdahaleden” bahsettiğini belirterek, “Genel Başkanımız ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın görüşmesinde böyle bir konunun konuşulduğunu teyit edemiyoruz. Sayın Ömer Çelik bu hususu dilerse, görüşmede hazır bulunan Sayın Elitaş’tan teyit edebilir.” diye konuştu.

Ziyarette, anayasa meselesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirildiğini belirten Yücel, “Siz anayasa değişikliğini, biz sokaktaki vatandaşın ne konuştuğunu önemsiyoruz. Asgari ücret, emekli maaşı, atanmayan öğretmenler, staj ve çıraklık mağdurları. Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi için önce toplumun belini büken, toplumun kanayan yarası haline gelen sorunların çözümü için adım atılması gerektiği Genel Başkanımız tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’na iletildi.” ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi’nin 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi iptal etmesi nedeniyle iktidarın önünde Anayasaya uyma konusunda bir fırsat bulunduğunu kaydeden Yücel, bu konuda TBMM’de birlikte çalışılarak çözüm üretilmesinin doğru olacağının Özgür Özel tarafından ifade edildiğini aktardı.

Özel’in, belediyelerin bekleyen projeleri, ulaşım, çevreye dair projelerin bir an önce kamu yararı çerçevesinde onaylanması hususunu da gündeme getirdiğini paylaşan Yücel, Türkiye’nin yararına olacak her konuda birlikte çalışmaya hazır olduklarını bildirdi.

Yücel, belediye birlikleri konusunda bütün kaynakları kendi belediyeleri için kullanmayacağının, AK Parti’li ve diğer belediyelere de temsil ettikleri nüfus, ekonomi gibi kriterler doğrultusunda kaynak aktarılacağının Özel tarafından belirtildiğini anlattı.

Yücel, sokak hayvanları, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadın hakları gibi toplumun büyük kesimini ilgilendiren konularda birlikte çalışmaya ve çözüm üretmeye hazır olduklarını ifade etti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 50. yılı dolayısıyla düzenlenecek kutlamalara katılmalarıyla ilgili soru üzerine Yücel, şunları söyledi:

“Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ilk yurt dışı gezisini KKTC’ye kasım ayında gerçekleştirdi. KKTC’nin kurtuluş gününde gerçekleşen bu ziyarette, Cumhurbaşkanıyla, Başbakanla ve Meclis Başkanıyla biraraya geldi ve Bülent Ecevit’in partisi, CHP olarak KKTC’nin kurtuluşunun 50. yıl dönümünde, Kıbrıs’ta olma konusunda bir iradelerinin olduğu kendileriyle paylaşıldı.

Bu programla ilgili yaklaşık 3 aydır Genel Başkan Yardımcımız Sayın Yankı Bağcıoğlu’nun yürüttüğü bir hazırlık var. Orada sadece Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve beraberindeki heyet değil, temsili olarak 174 Kıbrıs gazisi de Genel Başkanımıza ve heyete eşlik edecek. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı’nın da bu ziyarette bulunması, bu ziyaretin birlikte gerçekleşiyor olması, ziyarete ayrı bir değer, ayrı bir önem, ayrı bir anlam katmaktadır.”

Asgari ücret, emekli maaşları, hububat fiyatları konusunda Özgür Özel’in gündeme getirdiği konulara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabının ne olduğu sorulan Yücel, “En somutlaşan, çözülen sorun, emekli generallerin tahliye edilmesi olarak önümüzde duruyor. Ekonomik sorunlarla ilgili çözüm üretilmesi konusunda Sayın Cumhurbaşkanı’nın Sayın Mehmet Şimşek’e bir talimat verdiğini ancak bizim bu sorunların çözümünün yine TBMM mecrasında, diğer siyasi partilerin de katılarak, bir ortak akılla, birlikte çalışmayla çözülmesi konusunda katkı koyacağımızı ifade ettiğimizi sizlerle paylaşabilirim.” yanıtını verdi.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Ünal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasını kınadı

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, “Norveç Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik 65 yıldır yürürlükte olan silah ambargosunu kaldırma kararını şiddetle kınıyorum” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik 65 yıldır devam eden silah ambargosu uygulamasını kaldırılmasına yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi, “Norveç Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik 65 yıldır yürürlükte olan silah ambargosunu kaldırma kararını şiddetle kınıyorum. Bu karar, son derece talihsiz bir adımdır” dedi.

Başbakan Üstel, “Üstelik bu kararın, geçmişte Birleşmiş Milletler nezdinde  “barış elçisi” sıfatıyla Kıbrıs’ta görev yapmış bir isim tarafından duyurulması, uluslararası diplomasi açısından ciddi bir çelişki yaratmıştır. Kıbrıs Türk halkının güvenliğini ve Ada’daki hassas dengeyi hiçe sayan bu yaklaşım, barış ve tarafsızlık ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk halkı, kendi egemenliği, güvenliği ve varlığı konusunda kararlıdır. Bu kararlılığımızın en güçlü teminatı, her zaman olduğu gibi bugün de Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğidir” diyen Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda ortaya koyduğu kararlı duruş, bizler için en güçlü dayanak olmuştur. Biz de aynı kararlılık ve inançla, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini, egemenliğini ve haklı davasını korumaya; egemen ve eşit iki devlet temelindeki çözüm vizyonumuzu dünyaya anlatma mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Continue Reading

GÜNDEM

Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin üzerinden 5 yıl geçti

Published

on

Azerbaycan ordusunun yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan’ın işgali altında bulunan Karabağ ve çevresindeki illeri kurtarmasının üzerinden 5 yıl geçti.

2. Karabağ Savaşı’nda sadece 44 gün içinde işgal altındaki topraklarını geri alan Azerbaycan, halkın kuşaklar boyunca süren beklentisine son vererek tarihi zafere imza attı.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra işgal ettiği topraklardan 30 yıla yakın süreyle Azerbaycan sivillerine saldırılarda bulunan Ermenistan’ın 27 Eylül 2020’de sınır köylerini ağır silahlarla vurması, savaşın fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in emriyle Azerbaycan ordusu aynı gün karşı harekata başladı.

Bir süre sonra “Vatan Muharebesi” olarak adlandırılan operasyon 44 gün sürdü. 5 şehir, 4 kasaba ve 286 köy işgalden kurtarıldı. Savaşta Azerbaycan ordusu 2 bin 908 şehit verdi, 94 sivil Ermenistan’ın saldırıları sonucu hayatını kaybetti.

8 Kasım 2020’de Şuşa’nın kurtarılmasıyla Ermenistan hezimeti kabul etti ve 10 Kasım’da Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında üçlü bildiri imzalandı. Bildiri gereği Ermenistan ordusu Ağdam, Kelbecer ve Laçın’dan da çekildi.

10 Kasım “Zafer Günü” ilan edilse de bu tarihin Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat gününe denk gelmesi nedeniyle, Şuşa’nın kurtarıldığı gün olan 8 Kasım resmi “Zafer Günü” olarak kabul edildi.

SİHA’LARIN BELİRLEYİCİ ROLÜ

2. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan, Ermenistan ordusuna karşı silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) etkin biçimde kullandı. Ermenistan’ın çok sayıda silah ve mühimmatı SİHA’larla imha edildi. SİHA’ların yayınlanan görüntüleri Azerbaycan’da moral kaynağı olurken Ermenistan cephesinde ağır psikolojik çöküntüye yol açtı.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ SAVAŞIN KADERİNİ ETKİLEDİ

Savaşın ilk anlarından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türk yetkililer, açık şekilde Azerbaycan’ın yanında olduklarını duyurdu. Türkiye, üçüncü taraflara da Azerbaycan’ın haklı mücadelesine müdahale edilmemesi çağrısı yaptı. Azerbaycan liderliği, bu siyasi kararlılığın savaşın seyrini etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu vurguluyor.

İŞGALDEN KURTARILAN BÖLGELERDE HAYAT YENİDEN KURULUYOR

Azerbaycan, 10 Kasım 2020’den bu yana geçen 5 yılı hem diplomasi masasında kazanımları pekiştirerek hem de bölgelerin yeniden imarıyla geçirdi. İşgal altında viraneye dönen topraklar bugün akıllı şehir ve akıllı köy projeleriyle, yeni yollar ve havalimanlarıyla modern bölgeye dönüşüyor.

Beş yılda Fuzuli, Zengilan ve Laçın’da üç uluslararası havalimanı inşa edildi. Zengilan, Fuzuli, Cebrayıl, Şuşa ve Laçın’da devlet tarafından yapılan konutlara yaklaşık 20 bin kişi yerleşti. Çalışmak için gelenlerle birlikte bölgede yaşayanların sayısı 50 bini geçti. Azerbaycan devleti, 2026’ya kadar 140 bin insanın bölgeye yerleştirilmesini hedefliyor.

KARABAĞ’DA AZERBAYCAN’IN EGEMENLİĞİ TAM SAĞLANDI

Ermenistan, 2. Karabağ Savaşı sonrasında bazı birliklerini geri çekse de Karabağ’daki yasa dışı sözde rejime ağır silah ve mühimmat bırakmaya devam etti. Azerbaycan’ın üst üste yaptığı çağrılara rağmen bu yapı kendini feshetmedi.

Bunun üzerine 19 Eylül 2023’te Karabağ’da anayasal düzeni yeniden tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatıldı. Yaklaşık 24 saat süren operasyonda yasa dışı silahlı güçler silah bırakarak teslim oldu. Böylece Cumhurbaşkanı Aliyev’in ifadesiyle “Karabağ’da Azerbaycan egemenliği tam anlamıyla sağlandı.”

AZERBAYCAN’IN ZAFERİ BARIŞ GETİRDİ

Zaferin ardından Azerbaycan, Ermenistan’a kalıcı barış teklif etti. Dışişleri bakanlıkları arasında yürütülen müzakerelerde önemli mesafe alındı ve taraflar barış anlaşması metni üzerinde mutabakata vardı. Metin, 8 Ağustos’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Washington’da düzenlenen üçlü zirvede paraflandı.

Karabağ Zaferi, yalnızca askeri bir kazanım değil, Güney Kafkasya’da yeni bir güvenlik düzenini başlatan tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Azerbaycan yönetimine göre bu süreç bölgede kalıcı barışın ve ekonomik iş birliklerinin de önünü açıyor.

Continue Reading

GÜNDEM

Cevdet Yılmaz Guterres’le görüştü: Türkiye, COP31’e ev sahipliği yapmaya hazır

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BM Genel Sekreteri Guterres ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapması halinde adil, kapsayıcı ve şeffaf işbirliği sürdüreceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştüğünü belirterek, “Türkiye olarak, COP31’e ev sahipliği yapmamız halinde Birleşmiş Milletler ve tüm taraf ülkelerle adil, kapsayıcı, şeffaf ve uyumlu bir işbirliğini güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi teyit ettik. Küresel barış için işbirliklerine her düzeyde yapıcı katkı sunmayı sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Brezilya’nın Belem kentinde bir araya geldi.

Cevdet Yılmaz, NSosyal hesabından, görüşmeye ilişkin yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

“Görüşmemizde küresel barış, insani krizler, iklim eylemi, bölgesel istikrar ve çok taraflılığın güçlendirilmesi gibi ortak gündem başlıklarını kapsamlı bir şekilde ele aldık. Türkiye-BM işbirliğini daha da derinleştirmeye yönelik kararlılığımızı vurguladık. Türkiye olarak, COP31’e ev sahipliği yapmamız halinde Birleşmiş Milletler ve tüm taraf ülkelerle adil, kapsayıcı, şeffaf ve uyumlu bir işbirliğini güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi teyit ettik. Küresel barış için işbirliklerine her düzeyde yapıcı katkı sunmayı sürdüreceğiz.”

Continue Reading