Connect with us

GÜNDEM

Cevdet Yılmaz: İktisadi ve mali iş birliği protokolleriyle KKTC’nin kalkınması için her türlü gayreti sarf ediyoruz

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC ile ilişkilerin bütün yönleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi ve genel koordinasyonun sağlanmasının, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcılığının yetkisinde olduğunu kaydederek, “iktisadi ve mali iş birliği protokolleriyle KKTC’nin kalkınması için her türlü gayreti sarf ettiklerini” bildirdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların 2025 yılı bütçelerinin sunumunu yaptı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin son 22 yılda savunma sanayisinde büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini belirterek, 2002 yılında 62 olan savunma projelerinin sayısının, bugün yüzde 80 yerlilik oranıyla 1132’ye yükseldiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığının, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla, devletin stratejik hedeflerini hayata geçiren ve milletin refahını artıran çalışmaların merkezinde yer aldığını belirten Yılmaz, “Cumhurbaşkanlığı, bir taraftan belirlenen makro hedefler doğrultusunda kurumların koordinasyonunu sağlarken, diğer yandan faaliyetlerin ilerlemelerini takip ederek gerekli güncellemeleri yapmaktadır. Bu kapsamda çeşitli kurullar çalıştırılmakta, hazırlanan stratejiler ve eylem planları takip edilmektedir.” diye konuştu.

“AR-GE’YE AYRILAN YILLIK BÜTÇE 2,6 MİLYAR DOLARI GEÇTİ”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının, Türkiye’nin savunma sanayisi ihtiyaçlarını karşılamak, yerli ve milli üretimi artırmak, teknoloji geliştirme çalışmalarını koordine etmek ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile güvenlik birimlerinin modern ekipmanlarla donatılmasını sağlamak amacıyla faaliyet gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başkanlık, savunma projelerini yönetmek, özel sektörle iş birliği yapmak ve ihracatı artırmak gibi görevleri üstlenmiştir. Son 22 yılda Savunma Sanayii’nde büyük bir dönüşüm gerçekleşmiş, 2002’de sektörde sadece 56 firma faaliyet gösterirken, bugün bu sayı 3 bin 500’ü aşmıştır. Savunma projelerinin sayısı 2002 yılında 62 iken, bugün bu sayı yüzde 80 yerlilik oranıyla 1132’ye yükselmiş ve büyüklüğü 100 milyar doları geçmiştir. Sektörün cirosu 2002’de 1,1 milyar dolardan 2023’te 15,5 milyar dolara çıkmış; istihdam 92 bin kişiye ulaşmıştır. 2002 yılında savunma sanayisinde AR-GE’ye ayrılan yıllık bütçe sadece 49 milyon dolarken, bugün yıllık 2 milyar 622 milyon doları geçmiştir. 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2023 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre 5,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2024’ün 10 aylık bölümünde 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye, savunma ihracatında dünyada 11’inci sıraya kadar yükselme başarısı göstermiştir. Türk savunma ürünleri 185 ülkeye ihraç edilmekte, ürün çeşitliliği 230’u bulmaktadır.”

“893 ÖNERGENİN YÜZDE 88’İNE CEVAP VERDİK”

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin, milli güvenliğin sağlanması ve hedeflere ulaşılması için Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’ni hazırlayıp güncellediğini, iç ve dış güvenlik gelişmelerine dair stratejik değerlendirme raporları sunduğunu hatırlatan Yılmaz, “Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin küresel ve bölgesel ölçekte meydana gelen gelişmeler doğrultusunda günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde güncelleştirilmesi çalışmaları halihazırda devam etmektedir. NATO görevleri ve Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında güvenlik istişareleri yürütülmektedir. 2024 yılında Tacikistan, Irak, Malezya, Macaristan ve Umman Milli Güvenlik Kurulu sekreterleri/Milli Güvenlik danışmanları ile ilk temaslar kurulmuş, mutabakat muhtıraları imzalanmıştır.” diye konuştu.

Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilişkilerin bütün yönleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi ve genel koordinasyonun sağlanmasının, Cumhurbaşkanı Yardımcılığının yetkisinde olduğunu kaydederek, iktisadi ve mali iş birliği protokolleriyle KKTC’nin kalkınması için her türlü gayreti sarf ettiklerini bildirdi.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

KKTC, ilk defa Azerbaycan devlet televizyonunda konuşuldu

Published

on

Türk Birliği Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Güven Arıklı, Azerbaycan Devlet Televizyonu (AZ TV) canlı yayınına katılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arıklı, Türk dünyasının birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğine vurgu yaparak, vekalet savaşlarının ve uluslararası çifte standartların bölgede yarattığı sıkıntılara değindi. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirtti.

Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 yılında Kıbrıs’a barış getirmesinin önemini vurgularken, KKTC’ye uygulanan tecrit politikalarının sona ermesi gerektiğini ifade etti. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki güçlü ilişkilere dikkat çeken Arıklı, Nisan 2024’te gerçekleşecek üst düzey ziyaretlerin bu dostluğu daha da pekiştireceğini söyledi.

Prof. Dr. Arıklı, Türk dünyasının birlikte hareket ederek uluslararası alanda daha güçlü bir ses çıkarabileceğini belirterek, “Birlikte olmaktan mutluyuz ve gelecekte de bu dayanışmayı sürdürmeliyiz,” dedi.

Azerbaycan-Kıbrıs Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev de programda, KKTC’nin Orta Asya’daki devletler tarafından desteklenmesi gerektiğini ve AB’nin çifte standartlar yaratarak KKTC’ye haksızlık yaptığını dile getirdi.

Continue Reading

GÜNDEM

Bilim insanları açıkladı: En fazla kaç yaşına kadar yaşayabilirsiniz?

Published

on

Sağlıklı ve uzun yaşamla ilgili araştırmalar sürüyor. Yaşam kalitesini artırmak için sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek gerekiyor. Bilim insanları yaptıkları son araştırmalarda yaşam süresinin istikrarlı bir şekilde arttığını ortaya koydu ve insanların yaşayabileceği maksimum yaşı hesapladı. Peki, en fazla kaç yaşına kadar yaşayabilirsiniz?

İnsanlık, yüzyıllardır daha uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını arıyor. Peki, insanların yaşayabileceği maksimum yaş nedir? Bilim insanları, bu sorunun yanıtını bulmak için yıllardır çalışmalar yürütüyor.

TEKNOLOJİ HABERLERİ

Gizli Pentagon araştırması: Reenkarnasyon gerçek olabilir mi?

Telefonları neden uçak moduna alırız? Basit kuralın arkasındaki gerçek!

Çocuklara sosyal medya kısıtlaması: Yaş sınırı kaç olacak?

Simpsonlar yine bildi! 2024 yılına ait öngörüleri sosyal medyayı şaşkına çevirdi

Birleşik Krallık’ta 2020-2022 döneminde doğumda beklenen yaşam süresi erkeklerde 78,6 yıl, kadınlarda 82,6 yıl olarak kaydedildi. ABD’de ise bu süre erkeklerde 74,8 yıl, kadınlarda 80,2 yıl civarında seyrediyor. Kayıtlardaki en uzun yaşam örneği, 1997 yılında 122 yaşında vefat eden Fransız Jeanne Calment’e ait.

Uzmanlar, bu rekorun 2100 yılına kadar kırılabileceğini öngörüyor, ancak bu istisnai bir durum olarak değerlendiriliyor.

Sağlıklı ve uzun bir yaşam için uzmanlar, dengeli beslenme, sigaradan uzak durma ve düzenli egzersiz yapma gibi temel önerilerde bulunuyor.Bu yaşam tarzı değişiklikleri, bireylerin yaşam kalitesini ve süresini olumlu yönde etkileyebilir.

Bilim insanları, yaşlanma sürecini yavaşlatmak için çeşitli ilaçlar üzerinde çalışmalar yürütüyor. Ancak bu araştırmalar henüz deneysel aşamada bulunuyor ve sonuçları için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.

Gero ve Roswell Park Kapsamlı Kanser Merkezi’nin yaptığı son araştırma, bu konuda çarpıcı bulgular ortaya koydu. Araştırmacılar, yapay zeka teknolojisinden faydalanarak yüz binlerce gönüllünün sağlık verilerini inceledi.

Sonuçlar, insan vücudunun kendini yenileme kapasitesinin 120 ila 150 yaş arasında sona erdiğini gösteriyor.

Son araştırmalara göre, insan ömrünün biyolojik sınırları konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün değil. Ancak, yapılan genetik ve biyolojik analizler, insanların teorik olarak 120-130 yaşlarına kadar yaşayabileceğini öne sürüyor. Bu yaş aralığı, vücudun hücresel yenilenme kapasitesine ve genetik faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Bilim dünyası, yaşlanma karşıtı tedaviler ve genetik mühendislik alanındaki gelişmelerle bu sınırları daha da zorlamayı hedefliyor. Gelecekte insan ömrünün ne kadar uzayabileceği ise hala merak konusu.

Continue Reading

GÜNDEM

Kahvenin bilinmeyen sindirim gücü

Published

on

Prof. Dr. Kamil Özdil, kahve üzerine yapılan yeni araştırmaların sonuçlarını değerlendirdi. Özdil, kahvenin, sindirim sistemini güçlendiren ve sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlayan bir içecek olduğunu belirtti.

Yapılan araştırmaların sonuçların, kahvenin yalnızca kafeinle değil, içerdiği polifenollerle de bağırsak mikrobiyotasını iyileştirdiğini gösterdiğine değinen Özdil, “Kahve, sindirim sistemimizi güçlendiren ve sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlayan önemli bir içecektir” bilgisini verdi.

Yeni yapılan araştırmaların, kahvenin bağırsaklardaki “lawsonibacter asaccharolyticus” gibi faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olduğunu gösterdiğini aktaran Özdil, “Yüksek kahve tüketen bireylerin bağırsaklarında bu bakterinin sayısı, hiç kahve içmeyenlere kıyasla 4 kat daha fazla. Araştırmalar, kahve tüketiminin sağlıklı bir mikrobiyota dengesine katkıda bulunduğunu ve bu dengeyi güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Hatta kafeinsiz kahve bile bağırsak sağlığına faydalı olabiliyor” ifadesini kullandı.

Günde 2-3 fincan kahvenin ideal miktar olduğunu belirten Özdil, “Bu miktar, kahvenin sağlık faydalarından yararlanırken, potansiyel zararlarını da engellemeye yardımcı olur. Aşırı kahve tüketimi, mide asidini artırabilir, uyku düzenini bozabilir ve kalp problemlerine yol açabilir” değerlendirmesini yaptı.

Kahvenin bağırsak sağlığı üzerindeki faydalarının net bir şekilde ortaya konduğunu, ancak her şeyin olduğu gibi kahve tüketiminin de dengeli ve ölçülü yapılması gerektiğini vurgulayan Özdil, “Sindirim sistemimizi desteklemek, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve genel sağlığımızı korumak için kahvenin faydalarından yararlanabiliriz. Ancak unutmamalıyız ki, her şeyde olduğu gibi ölçü önemlidir” açıklamasında bulundu.

Continue Reading