Connect with us

GÜNDEM

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yarın Lefkoşa’da yürüyüş düzenlenecek

Published

on

8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yarın 17.30’da Kumsal Park’ta toplanılarak Kuğulu Parka yürünecek. Yürüyüşe Cumhurbaşkanlığı önüne ara verilerek, açıklama yapılacak

8 Mart Organizasyon Komitesi, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nda (KTOEÖS) basın toplantısı düzenledi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda, kadınların eğitim, çalışma hayatı, sosyal hayattaki yerinden bahsedilerek, talepler dile getirildi.

-Eylem: “Eğitim, bilimi ve kadını dışlayıcı şekilde dizayn edilmeye çalışılıyor” 

Basın toplantısında ilk sözü alan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, eğitim sisteminin “dinci, gerici” bir hale dönüştürülmeye ve eğimin müfredat içerikleri değiştirilerek bilimi ve kadını dışlayıcı şekilde dizayn edilmeye çalışıldığını söyledi. Eylem, bu çabaya karsı mücadelelerinin sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı.

-Kral: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi işlevsel hale gelmeli”

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu Başkanı Ülfet Kral, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin işlevsel hale gelmesini, ebeveyn izinlerinin kadın ve erkeğe dönüşümlü olarak kullandırılmasını ve yaşlı ile çocuk bakımı için devlet politikası geliştirilerek, yaşlı bakım evleri ve kreşlerin artırılmasını talep etti.

-Derya: “Bu düzenin böyle devam etmeyeceğini göstermekle mükellef olduğumuzu düşünüyoruz”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Kolları Başkanı, Milletvekili Doğuş Derya ise, kadınların verdiği verginin kadınlara yaşlı bakım evi, çocuk kreşi, sığınma evi ve şiddeti önleme danışma merkezleri olarak dönmediğine işaret ederek, tüm bunların düzenlendiği TOCED Yasası’nın yürürlükte olmamasını da eleştirdi.

Derya, kadınlar vergilerinin karşılığını hizmet olarak alamazken, ülke kaynaklarının yabancı şirketlere “peşkeş” çekildiğini de ifade ederek, durum bu iken ülkede demokrasiden, eşitlikten ve adaletten bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi.

Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü, yoksullaşmanın ve özellikle kadın yoksullaşmasının en önemli sebeplerinden biri olarak gösteren Derya, “Bu düzenin böyle devam etmeyeceğini göstermekle mükellef olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.

-Nazlı: “Özel sektörde çalışan birçok kadın hamile olduğu için işten atılıyor”

Bağımsızlık Yolu Temsilcisi Cansu Nazlı ise konuşmasında kadınların çalışma yaşamındaki yerinden bahsetti. Nazlı, 2023 Hanehalkı İşgücü Anketi’ne göre kadınların yüzde 38,3’ünün çalışma hayatında yer aldığını, işsizlikte ise kadın oranının erkeğe göre daha yüksek olduğunu aktardı.

Kadınların çalışma hayatında yaşadığı sorunlara da değinerek özel sektörde çalışan birçok kadının hamile olduğunda işten atıldığına işaret eden Nazlı, özel sektörde sendikalaşmanın önünü açacak düzenlemelerin hayata geçmesini ve asgari ücret ile sosyal yardım maaşının insani bir yaşamı mümkün kılacak şekilde düzenlenmesini istedi.

-Şentürkler: “Sokaklar bizim”

Son olarak söz alan Kadın Eğitimi Kolektifi temsilcisi Zekiye Şentürkler de, kadınların evde, işte, sokakta sömürülerle karşılaştığını belirterek, kadın sığınma evleri, ücretsiz kamusal bakım evleri, kreşler ve aşevleri açılmasıyla beraber, özel sektörde sendikalaşma istedi.

Yarın saat 17.30’da Kumsal Park Dereboyu girişinde buluşma çağrısı yapan Şentürkler, “çünkü sokaklar bizim” diyerek konuşmasını bitirdi.

-8 Mart Organizasyon Komitesi…

8 Mart Organizasyon Komitesi’nde şu örgütler yer alıyor:

“KTOEÖS, KTÖS, KTAMS, BES, HAK-SEN, KTMMOB, Alevi Kültür Derneği, Kuir Kıbrıs, Mülteci Hakları Derneği, Baraka, Anonim Gençlik, Kadı Eğitimi Kolektifi, Bağımsızlık Yolu, CTP Kadın Kolları, TDP, YKP.”

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Ünal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasını kınadı

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, “Norveç Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik 65 yıldır yürürlükte olan silah ambargosunu kaldırma kararını şiddetle kınıyorum” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, Norveç’in Güney Kıbrıs’a yönelik 65 yıldır devam eden silah ambargosu uygulamasını kaldırılmasına yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi, “Norveç Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik 65 yıldır yürürlükte olan silah ambargosunu kaldırma kararını şiddetle kınıyorum. Bu karar, son derece talihsiz bir adımdır” dedi.

Başbakan Üstel, “Üstelik bu kararın, geçmişte Birleşmiş Milletler nezdinde  “barış elçisi” sıfatıyla Kıbrıs’ta görev yapmış bir isim tarafından duyurulması, uluslararası diplomasi açısından ciddi bir çelişki yaratmıştır. Kıbrıs Türk halkının güvenliğini ve Ada’daki hassas dengeyi hiçe sayan bu yaklaşım, barış ve tarafsızlık ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk halkı, kendi egemenliği, güvenliği ve varlığı konusunda kararlıdır. Bu kararlılığımızın en güçlü teminatı, her zaman olduğu gibi bugün de Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğidir” diyen Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda ortaya koyduğu kararlı duruş, bizler için en güçlü dayanak olmuştur. Biz de aynı kararlılık ve inançla, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini, egemenliğini ve haklı davasını korumaya; egemen ve eşit iki devlet temelindeki çözüm vizyonumuzu dünyaya anlatma mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Continue Reading

GÜNDEM

Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin üzerinden 5 yıl geçti

Published

on

Azerbaycan ordusunun yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan’ın işgali altında bulunan Karabağ ve çevresindeki illeri kurtarmasının üzerinden 5 yıl geçti.

2. Karabağ Savaşı’nda sadece 44 gün içinde işgal altındaki topraklarını geri alan Azerbaycan, halkın kuşaklar boyunca süren beklentisine son vererek tarihi zafere imza attı.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra işgal ettiği topraklardan 30 yıla yakın süreyle Azerbaycan sivillerine saldırılarda bulunan Ermenistan’ın 27 Eylül 2020’de sınır köylerini ağır silahlarla vurması, savaşın fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in emriyle Azerbaycan ordusu aynı gün karşı harekata başladı.

Bir süre sonra “Vatan Muharebesi” olarak adlandırılan operasyon 44 gün sürdü. 5 şehir, 4 kasaba ve 286 köy işgalden kurtarıldı. Savaşta Azerbaycan ordusu 2 bin 908 şehit verdi, 94 sivil Ermenistan’ın saldırıları sonucu hayatını kaybetti.

8 Kasım 2020’de Şuşa’nın kurtarılmasıyla Ermenistan hezimeti kabul etti ve 10 Kasım’da Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında üçlü bildiri imzalandı. Bildiri gereği Ermenistan ordusu Ağdam, Kelbecer ve Laçın’dan da çekildi.

10 Kasım “Zafer Günü” ilan edilse de bu tarihin Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat gününe denk gelmesi nedeniyle, Şuşa’nın kurtarıldığı gün olan 8 Kasım resmi “Zafer Günü” olarak kabul edildi.

SİHA’LARIN BELİRLEYİCİ ROLÜ

2. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan, Ermenistan ordusuna karşı silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) etkin biçimde kullandı. Ermenistan’ın çok sayıda silah ve mühimmatı SİHA’larla imha edildi. SİHA’ların yayınlanan görüntüleri Azerbaycan’da moral kaynağı olurken Ermenistan cephesinde ağır psikolojik çöküntüye yol açtı.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ SAVAŞIN KADERİNİ ETKİLEDİ

Savaşın ilk anlarından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türk yetkililer, açık şekilde Azerbaycan’ın yanında olduklarını duyurdu. Türkiye, üçüncü taraflara da Azerbaycan’ın haklı mücadelesine müdahale edilmemesi çağrısı yaptı. Azerbaycan liderliği, bu siyasi kararlılığın savaşın seyrini etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu vurguluyor.

İŞGALDEN KURTARILAN BÖLGELERDE HAYAT YENİDEN KURULUYOR

Azerbaycan, 10 Kasım 2020’den bu yana geçen 5 yılı hem diplomasi masasında kazanımları pekiştirerek hem de bölgelerin yeniden imarıyla geçirdi. İşgal altında viraneye dönen topraklar bugün akıllı şehir ve akıllı köy projeleriyle, yeni yollar ve havalimanlarıyla modern bölgeye dönüşüyor.

Beş yılda Fuzuli, Zengilan ve Laçın’da üç uluslararası havalimanı inşa edildi. Zengilan, Fuzuli, Cebrayıl, Şuşa ve Laçın’da devlet tarafından yapılan konutlara yaklaşık 20 bin kişi yerleşti. Çalışmak için gelenlerle birlikte bölgede yaşayanların sayısı 50 bini geçti. Azerbaycan devleti, 2026’ya kadar 140 bin insanın bölgeye yerleştirilmesini hedefliyor.

KARABAĞ’DA AZERBAYCAN’IN EGEMENLİĞİ TAM SAĞLANDI

Ermenistan, 2. Karabağ Savaşı sonrasında bazı birliklerini geri çekse de Karabağ’daki yasa dışı sözde rejime ağır silah ve mühimmat bırakmaya devam etti. Azerbaycan’ın üst üste yaptığı çağrılara rağmen bu yapı kendini feshetmedi.

Bunun üzerine 19 Eylül 2023’te Karabağ’da anayasal düzeni yeniden tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatıldı. Yaklaşık 24 saat süren operasyonda yasa dışı silahlı güçler silah bırakarak teslim oldu. Böylece Cumhurbaşkanı Aliyev’in ifadesiyle “Karabağ’da Azerbaycan egemenliği tam anlamıyla sağlandı.”

AZERBAYCAN’IN ZAFERİ BARIŞ GETİRDİ

Zaferin ardından Azerbaycan, Ermenistan’a kalıcı barış teklif etti. Dışişleri bakanlıkları arasında yürütülen müzakerelerde önemli mesafe alındı ve taraflar barış anlaşması metni üzerinde mutabakata vardı. Metin, 8 Ağustos’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Washington’da düzenlenen üçlü zirvede paraflandı.

Karabağ Zaferi, yalnızca askeri bir kazanım değil, Güney Kafkasya’da yeni bir güvenlik düzenini başlatan tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Azerbaycan yönetimine göre bu süreç bölgede kalıcı barışın ve ekonomik iş birliklerinin de önünü açıyor.

Continue Reading

GÜNDEM

Cevdet Yılmaz Guterres’le görüştü: Türkiye, COP31’e ev sahipliği yapmaya hazır

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BM Genel Sekreteri Guterres ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapması halinde adil, kapsayıcı ve şeffaf işbirliği sürdüreceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştüğünü belirterek, “Türkiye olarak, COP31’e ev sahipliği yapmamız halinde Birleşmiş Milletler ve tüm taraf ülkelerle adil, kapsayıcı, şeffaf ve uyumlu bir işbirliğini güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi teyit ettik. Küresel barış için işbirliklerine her düzeyde yapıcı katkı sunmayı sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Brezilya’nın Belem kentinde bir araya geldi.

Cevdet Yılmaz, NSosyal hesabından, görüşmeye ilişkin yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

“Görüşmemizde küresel barış, insani krizler, iklim eylemi, bölgesel istikrar ve çok taraflılığın güçlendirilmesi gibi ortak gündem başlıklarını kapsamlı bir şekilde ele aldık. Türkiye-BM işbirliğini daha da derinleştirmeye yönelik kararlılığımızı vurguladık. Türkiye olarak, COP31’e ev sahipliği yapmamız halinde Birleşmiş Milletler ve tüm taraf ülkelerle adil, kapsayıcı, şeffaf ve uyumlu bir işbirliğini güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi teyit ettik. Küresel barış için işbirliklerine her düzeyde yapıcı katkı sunmayı sürdüreceğiz.”

Continue Reading